Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından takip sonrası zaman aşımının gerçekleştiği iddiası ile icranın geri bırakılmasının talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından icranın geri bırakılmasına karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de, çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır....

İcra Müdürlüğü’nün 2004/5740 sayılı dosyasında takibe konulduğunu, ancak davalının müracaatı üzerine senetlerdeki zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ileri sürerek; davalının takibe konulan senetler nedeniyle borçlu olduğunun tespiti ile alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun.......2014/4740 Esas sayılı dosyası ile hakkında başlatılan icra takibine konu......31.12.1999 tarih ve 662 nolu kredi borç senetinin zamanaşımına uğradığından bahisle İİK'nun 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını ve takibin iptalini tale ttiği,mahkemece şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir....

      tarihe kadar dosyada bir işlem yapılmadığını beyan etmiş, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Ve T2 yönelik icra takibinde İİK 71/2 ve 33/a Maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına" dair karar verildiği görülmüştür....

      Mahkemece, borçlunun, zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulması yerine, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.05.2016 tarih ve 2016/51 - 477 sayılı kararının hüküm bölümünün ikinci paragrafında yer alan, "icranın geri bırakılmasına" sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece alacaklı vekilinin 27.10.2015, 29.05.2014, 05.06.2014 tarihlerinde icra dosyasında işlem yaptığı, icra müdürünün alacaklı vekilinin talebini kabul ederek, borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmeden yenileme emri tebliğ ettiği, bunun yasal olmadığı, yenileme emrinin gönderildiği tarih itibariyle on yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle zamanaşımı itirazının kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 39/1. maddesinde ''İlama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar.'' hükmü düzenlenmiştir. Zamanaşımının kesilmesi için alacaklının, icra dosyasında takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunması ve takibi işlemsiz bırakmaması gerekir....

          DAVA Borçlu vekili dilekçesinde; aleyhine başlatılan ilamsız takipte 09.11.2010 ile 05.08.2018 tarihleri arasında dosyanın işlemsiz bırakıldığını takibin zamanaşımına uğradığını, alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasını ve alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili dilekçesinde; icraya konu ilamsız takipte on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini, genel zamanaşımı süresi dolmadığından talebin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 07.12.2010 ile 11.10.2021 tarihleri arasında alacaklının zamanaşımını kesen talepte bulunmadığı, on yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile davacı borçlu yönünden İİK 71/2 maddesi icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

            . - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin çeke dayalı alacağını başlattığı icra takibi ile davalıdan tahsil ettiğini, davalının zamanaşımı itirazının icra müdürlüğü tarafından reddi üzerine bu karara karşı icra hukuk mahkemesine başvurulduğunu, icra hukuk mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, davalının yaptığı ödemenin istirdatı için müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, yapılan tahsilatın yasal olduğunu belirterek, müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının İİK.nun 33/a maddesi uyarınca dava açmadığını, zamanaşımı kararının kesin hüküm haline geldiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

              Mahkemece davalılar arasındaki yakınlık ve ivazlar arasındaki fahiş fark nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının ön şartı borçlu davalı hakkında yapılmış ve kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması, davacı tarafından borçlunun aciz halini gösterir aciz belgesi ibraz edilmesi ve borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerekir. Somut olayda alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine Anlaya 2.İcra müdürlüğünün 2001/795 sayılı dosyası ile icra takib yapılmış olduğu bu takibin Alanya İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/191-538 sayılı kararı ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu