GEREKÇE : Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması, zamanaşımı tarihinden sonra yapılan icra işlemlerinin iptali istemine ilişkindir. Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2009/197 esas sayılı dosyasının incelenmesinde ; alacaklı Şekerbank TAŞ. Vekili tarafından borçlular T2 T4 T3 ve T1 aleyhine, 47.100,00 TL. Asıl alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlulara ödeme emrinin 02/02/2009 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleştiği, dosyanın takipsiz kalmakla işlemden kaldırıldığı, icra dosyasının Güven Varlık Yönetim şirketine temlik edildiği, alacaklı temlik alan vekilinin talebi üzerine dosyanın yenilenerek 2016/16110 esas numarasını aldığı, davacılar tarafından zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, İİK'nın 71. maddesi yollaması ile İİK''nın 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....
Kişi tarafından istihkak davası açıldığı ilk derece mahkemesi tarafından davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından takibin zaman aşımına uğraması nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği bu nedenle hacizlerin hükümsüz kaldığı ve davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği, istinaf aşamasında bulunduğu anlaşıldığından ve İİK 33 a maddesi uyarınca alacaklı icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden itibaren zaman aşımının vaki olmadığını ispat için 7 gün içerisinde dava açabileceğinden, kesinleşmemiş icranın geri bırakılması kararı nedeni ile hacizlerin hükümsüz kaldığı tespiti ile davanın konusuz kaldığına karar verilmesi yerinde değildir. Ayrıca İİK 97....
İcra Hukuk Mahkemesinin 30.09.2014 tarih ve 2014/578–2014/878 sayılı kararı ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Takibin iptali ile ilgili konular taraflar arasında tartışılması gereken hususlar olup, yukarıda yazılı fesih nedenleri arasında bulunmamaktadır. Nitekim somut olayda gözlendiği gibi, devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedenleriyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Bu nedenle mahkemece, ihaleden ve ihalenin feshine ilişkin bu dava açıldıktan sonra, takibin mahkeme hükmü ile ortadan kalktığından bahisle borçlunun ihalenin feshi talebinin reddi doğru değildir. Mahkemece, borçlunun ihalenin feshi talepli şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü ihalenin feshi nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının zaman aşımı iddiasının doğru ve yerinde olmadığını, davacının dava dilekçesinde yazılan ismi ile vekaletnamede belirtilen isminin de farklı olduğunu, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, memur muamelesini şikayet niteliğindeki bu tür şikayetlerde kabule karar verilirken davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu yönden de hükmün kaldırılması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, İİK'nun 71.maddesi yollaması ile İİK''nın 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2023/945 E. sayılı dosyası ile Anadolu 8. AHM ilamına dayalı olarak takip başlatıldığını, dayanak ilamda El Atmanın önlenmesi, Tahliye ve Ecrimisil alacağına hükmedildiğini, borçlu tarafından hem para alacağı hem de müdahalenin men'i gereği tahliye kararı yönünden tehir-i icra kararı getirmek üzere mehil talep edildiğini, icra müdürlüğünce müdahalenin men'i yönünden üç aylık kira bedeli teminat alınıp icranın geri bırakılması kararı getirebilmesi için borçluya mehil verildiğini, müdahalenin men'i kararı yönünden icranın geri bırakılması prosedürünün uygulanamayacağından bahisle Anadolu 24....
Sayılı dosyası ile yapılan takip, bonoya dayalı olup, davacı vekili takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiği nedeni ile mahkememize başvurmuştur. Başvuru bu hali ile İİK.'nun 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi yollaması ile uygulanması gereken aynı Yasa'nın 661/1.maddesi gereğince, bonoda keşideci ve onun gibi sorumlu olan aval verene karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır. Somut olayda, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemler yapıldığı dolayısıyla borçlunun zamanaşımı nedeniyle icra mahkemesine başvuru tarihine kadar 6762 sayılı TTK'nun 661/1.maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı ...ndan bahisle -Davacının zaman aşımı şikayetinin reddine.." karar verildiği görülmüştür....
TTK'nın 730/18. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 663/2. maddesi gereğince zaman aşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zaman aşımı işlemeye başlar. Ayrıca alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zaman aşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Somut olayda, UYAP sisteminde kayıtlı takip dosyasında davacı borçlular ödeme emrinin 11/10/2010 tarihinde tebliğ edildiği, 13/10/2010 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, hakkında 18/06/2015- 08/08/2019 tarihleri arasında zamanaşımını kesen, alacaklının icra takibini sürdürme iradesini gösteren bir takip işlemine rastlanılmadığı ve belirtilen tarihler arasında geçen süre içinde 6 aylık zamanaşımı süresinin sona erdiği anlaşıldığından, şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/531 Esas sayılı dosyasından davalı alacaklı ile dava dışı Vaha Konut Yapı......
Başvuru bu hali ile takibin kesinleşmesinden önce alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında zamanaşımı itirazı olup, itirazın kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir. İİK'nun 71. maddesinde düzenlenen durum ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesine ilişkin olup, ancak bu halde icranın geri bırakılmasına karar verilebilir. O halde, mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazı İİK'nun 169/a maddesi kapsamında kabul edilerek, aynı maddenin beşinci fıkrası gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 22....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat Hüküm : 1500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve 1000 TL vekalet ücreti ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine Dosya incelenerek gereği düşünüldü: İcranın geri bırakılması hususunda mahkemesince bir karar verilmesi mümkündür. Davanın kısmen reddi halinde davalı vekili yararına vekalet ücreti verilemeyeceği gibi dilekçe yazım ücretine de hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni sayılmamıştır....