Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

herhangi bir itirazi kayıt sürülmeksizin teslim alındığını, ödemesi gereken bakiye alacağın tahsili için davacı aleyhine icra takibine geçtiğini, bu takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptâli davasının derdest olduğunu eldeki davanında bu nedenle kötüniyetli olarak açıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    -TL üzerinden icar takibi başlatıldığını, icra takibine müvekkili şirket tarafından süresinde itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, müvekkilinin icra müdürlüğüne 112.468,97.-TL ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, müvekkilinin bu borcu baskı altında ödemek zorunda kaldığını, davanın kabulü ile 112.468,97.-TL' nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre .../.../... tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;dava konusu takibin başladığı tarih itibariyle , tarafların ortaklıklarının bulunduğu ...A.Ş ' ye müvekkili tarafından birçok harcama yapıldığını, bu harcamalardan tarafların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını , davacının iddialarının haksız olduğunu, davanın reddini talep etmiştir. Dava; ......

      Borçlu, itirazında imzaya itiraz ettiğini ayrıca ve açıkça bildirmezse (o icra takibi yönünden) adi senet altındaki imzayı kabul etmiş sayılır (İİK m. 60/3, 62/5). İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken, borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun hiç bir sebep göstermeden, yalnız "itiraz ediyorum" şeklinde yaptığı itiraz da geçerlidir ve böyle bir itiraz borca itirazdır. Başka bir deyimle, itiraz sebeplerinin bildirilmesi, itiraz için bir geçerlik (muteberlik) şartı değildir (Kuru, s. 224-226). 15. Borca itiraz hâlinde alacaklı, icra mahkemesinden itirazın kesin kaldırılmasını (İİK m. 68) isteyebilir. Borçlu, itirazında bildirmiş olduğu sebeplerle bağlıdır. İİK’nın 63. maddesine göre itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. 16....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2021 NUMARASI : 2018/1104 ESAS - 2021/1770 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2018/40577 Esas sayılı dosyasında başlatılan takiple ilgili ödeme emrini 01/12/2018 tarihinde aldıklarını, senette imzası bulunan Ahmet Asal'ın T1 Şirketi adına imza yetkisinin olmadığını, şirketin sorumlu müdürünün T2 olduğunu, borçlu görünen T1 Şirketi'nin alacaklı firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığını söyleyerek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

        İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; borçluya ödeme emrinin tebliğ edilemediği ve alacaklının son işlemi 08/01/2015 tarihinde yaptığı, 08/01/2015 tarihinden beri dosyanın işlemsiz bırakıldığı, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan zamanaşımı itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcutsa borçlunun borca itirazda hukuki menfaatinin bulunacağı, somut olayda takip dosyasında alacaklının takibi sürdürme iradesinin mevcut olmadığı gerekçesi ile "davacının borca itirazının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine" karar verilmiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca 04/10/2021 ve 05/10/2021 tarihli icra memur işlemlerini şikayettir. Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2021/1353 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı vekili tarafından borçlu T3 izafeten Erhan Gedik aleyhine başlatılan ilamsız takipte 7 örnek ödeme emrinin aynı isimle tebliğe çıktığı ve 29/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu Erhan Gedik vekili Av. T4 tarafından 01/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile yetki ve borca itiraz edildiği, 06/10/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi ile T3 Şirketi vekili Av....

        İcra Müdürlüğü’nün dosyasındaki borca kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunma sebebinin davacı ile 6 adet pompa alım satımı hususunda anlaştıklarını paranın bir miktarının peşin olarak ödediğini kalan kısım olan ve kabul edilen 3.700,00TL civarında ödemeyi pompaların tesliminde ödemeyi kabul ettiğini, ilk icra emrindeki borcun kabul edilmesinin bu sebeple olduğunu, davacının satımı husunda anlaştıkları pompaları teslim etmediğini bu nedenle ikinci gönderilen icra takibinde borcun tamamına itiraz ettiğini, borca sebep mal teslimi ve satış yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporunda davalının satış bedelini ödemediği, takibin satış bedelinden doğan bu borca ilişkin olduğu bildirildiğini, davalı borçlunun yetkisiz dairede yapılan takipte borca kısmen itiraz ettiği ve ödemeye ilişkin delil sunmadı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          önce elinden zorla almış olduğu senedi kendisini mağdur etmeye yönelik doldurarak hakkında icra takibi başlattığını, davalıya kesinlikle borcu olmadığını İİK.nun ve Borçlar Kanununun ilgili maddeleri gereğince borca itiraz ettiğini beyanla, itirazının kabulü ile hakkında yapılan icra takibinin iptalini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin davalı Ahmet adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davalı taraf yararına zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, mahkemenin kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Çekişmeli parselin öncesinin tarafların kök miras bırakanı Halil'den intikal ettiği, 1938 yılında ölümüyle mirasçılar arasında yapılan paylaşım sonucu çekişmeli taşınmazın gayri resmi eşi olan Ayşe ile müşterek çocukları Halil ve Fatma'ya isabet ettiği, Ayşe'nin daha sonra küçük çocukları Halil ve Fatma'yı yanına alarak Ahmet ile resmen evlendiği, bu evliliklerinden Hasan ile Vahide'nin olduğu ve taşınmaza davalı taraf zilyet bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Ahmet ve oğlu Hasan'ın zilyetliklerinin malik sıfatıyla olup olmadığı ve bu zilyetliğin iktisap sağlayıp sağlamayacağı konusundadır....

            Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce de, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr....

              UYAP Entegrasyonu