Davalı alacaklının davacıların da içinde bulunduğu borçlulara karşı takip başlattığı, davacı borçluların borcun itfa ve zamanaşımı sebebiyle sona erdiğini ileri sürdüğü, mahkemece borcun itfa edildiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, davalı borçlunun karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, malzeme bedelinin, malzemelerin teslim alındığı tarihteki kur dikkate alınarak ödenecek olduğu ve davalının malzemeleri teslim alırken itirazi kayıt koymadığı gibi davacının teminatlarını da serbest bıraktığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacı vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunduğundan takdiren 500.00.YTL duruşma vekalet ücretinin, davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şu halde yapılması gereken iş; İş kazası nedeniyle maruz kalınan iş göremezlik oranı %40,20 olarak belirlenmesini takiben bağlanan gelirler nedeniyle 2011/5.ay-2013/6.ay arası hakedilen gelirlerin 17.07.2013 tarihinde davacıya ödenmek üzere ilgili banka şubesine gönderilmiş olması karşısında, davacı tarafından ibraz edilecek kayıtlar ile anılan ödemeye ilişkin ilgili kayıt ve belgeler usulünce celbedilip incelenerek, itirazi kaydın varlığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Dosyada davaya konu edilen dönem TİS 'lerine, davacının faize ilişkin olarak itirazi kayıt konulduğunu iddia ettiği belgelere ve belediyenin bildirdiği ödemelerin banka kayıtlarına rastlanmamıştır. Mahkemece yukarıda sayılan belgeler dosya içine getirtilmelidir....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının dava dilekçesinde talep ettiği faiz alacaklarının başlangıç tarihi ve miktarının açıkça belirtilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Dosyada davaya konu edilen dönem TİS 'lerine, davacının faize ilişkin olarak itirazi kayıt konulduğunu iddia ettiği belgelere ve belediyenin bildirdiği ödemelerin banka kayıtlarına rastlanmamıştır. Mahkemece yukarıda sayılan belgeler dosya içine getirtilmelidir....
İİK'nun 149/a-1.maddesi göndermesi ile İİK.nun 33/1.maddesi uyarınca borçlunun itfa veya imhal itirazlarını ise yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usûlüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispatlaması gerekmektedir. Davacılar vekilince, itfa iddiasına ilişkin olarak ticari defter, faturaları delil olarak bildirmiş ise de dar yetkili icra mahkemesi tarafından incelenemeyeceğinden bu yöndeki taleplerin de yerinde olmadığı, ipoteğe ilişkin borcun itfa edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlamadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"... ve ...'ı silahla ayrı ayrı yaralamaktan sanık ...'un bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (SİLİFKE) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 02/11/2009 gün ve 299/351 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'un mağdurlar ... ve ...'...
i yaralama suçunun sübutunun kabulünde, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliğinin tayininde bir isabetsizlik bulunmadığından, suç tarihi olan 23.08.2003 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin hüküm tarihi olan 31.03.2011 tarihinden önce dolduğu anlaşıldığından, açılan kamu davasının gerçekleşen ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 ile 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE dair verilen karar yerinde görülmüş, incelenen dosyaya göre bozmaya uyularak verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, mağdur-müdahil ...'in suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 22.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
ve yerine "5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE" ibaresinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....