Somut olayda, borçlunun şikayet dilekçesinde borcun ödendiğini ileri sürdüğü 16.7.2013 ve 22.7.2013 tarihleri, borçluya ödeme emri tebliğ tarihi olan 16.5.2013'ten ve dolayısıyla takibin kesinleştiği dönemden sonrasına ait olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bir diğer anlatımla takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı süreye tabi değildir....
Borçlu tarafından icra emri tebliğinden önce borcun zamanaşımına uğradığına ve itfa edildiğine dair itirazın 7 günlük süreye tâbi olduğu ve davanın süresinde açıldığı belirtilerek hüküm temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/1. maddesinde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir'' hükmüne yer verilmiştir. Borçlunun başvurusu, bu hali ile İİK'nun 33/1. maddesine dayalı, icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa ve zamanaşımı itirazı olup, borçlu tarafından, icra emrinin tebliği üzerine yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine başvurulmuştur.O halde, mahkemece, bu kapsamda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 71. maddesi değerlendirilerek, yanılgılı nitelendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
ve hakim tarafından mühürlenerek imzalandığı anlaşılmıştır....
Ve Tic. A.Ş. Hakkında iflas kararı verildiğini, İİK 182. Maddesi gereğince itfa nedeniyle iflasın kaldırılması için 16/06/2020 tarihli dilekçe ile yapılan başvuru üzerine mahkemece davanın harca tabi olarak açılması gerektiğine hükmedildiğini, ara karardan dönülmesi talebinin de reddedildiğini, bu nedenle ayrı bir dava olarak dava açıldığını belirtmiş ve itfa sebebiyle HMK 182. Maddesi gereğince iflas kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, HMK 182. Maddesi gereğince itfa nedeniyle iflasın kaldırılması talebine ilişkindir. Yapılan değerlendirme sonucunda, iflasın kaldırılması talep edilen şirket hakkında iflasına, ...ATM tarafından 23/10/2010 tarih ... Sayılı karar verildiği, İİK 182. Maddesi gereğince iflasın kaldırılmasına bakma görevinin iflas kararını veren mahkemeye ait olduğunu, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra dosyasında borçlu asilin Gölcük adresine çıkarılan icra emri tebliğinin çıkış merciine iade edildiği, borçlu vekilinin 21.03.2016 tarihinde bildirdiği adrese ise icra emrinin tebliğ edilmediği, borçlu asilin icra emrini 22.03.2016 tarihinde kalemde tebellüğ ettiği anlaşıldığından İcra Mahkemesi'nce başvurunun süresinde olduğu kabul edilerek, itfa itirazının esasının incelenmesi gerekirken itfa itirazı yönünden süreden ret kararı verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde iadesine 03.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekilinin, icra mahkemesine başvurusunda; icra emrinin tebliğinden sonraki devrede, ibranameye dayanarak borcun sona ermesi nedeniyle icranın geri bırakılması talebinde bulunduğu, mahkemece istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....
nun 71. maddesinde ise, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede maddede öngörülen belgelere sahip olduğu takdirde, borcun itfa edildiğini veya alacaklının kendisine mühlet verdiğini iddia ederek takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden talep edebileceği hükmüne yer verilmiştir. Anılan madde hükmü borçlunun ancak belli nitelikte belgelere sahip olması halinde İcra Mahkemesine başvurma yolunu düzenlemiştir. İİK.nun 71. maddesi hükmü, borçlunun İİK.'nun 72. maddesindeki açık düzenleme karşısında genel mehkemelerde menfi tespit açabilmesine engel değildir. Somut olayda borçlu, icra takibinden sonra borcu itfa ettiğini belirterek genel mahkemede İİK.'nun 72. maddesine dayanarak menfi tespit davası açmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın dava değerine göre genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 9....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı, ortağı ve yetkilisi olmadığı dava dışı ... Güvenlik Sistemleri Merkezi İş Ortaklığının davalı idare tarafından kesilen cezanın tahsili için kendisine ait iş hanının haczedilmesi üzerine, anılan şirketin kamu borcunu itirazi kayıtla ödediğini, haciz kararının hatalı olduğunun vergi mahkemesi kararı ile sabit olduğu halde ödediği paranın iade edilmediğinden, 15,489,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşutur. Mahkemece, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının ortağı olduğu ......
HAKSIZ FİİL SEBEBİYLE TAZMİNAT DAVASINDA ZAMANAŞIMI HAKSIZ EYLEMİN AYNI ZAMANDA SUÇ OLUŞTURMASI TAZMİNAT DAVASINDA CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN UYGULANMASIBORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 60TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 102 "İçtihat Metni"Davacılar M.. Y.. ve diğeri vekili Avukat Y.. P..tarafından, davalı H.. B.. aleyhine 13/11/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, davalının evli olan davacı M.. Y..'...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Borçlu hakkında yapılan icra takibi dolayısıyla dosya borcunun itfa edilip edilmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken alacağın mahkeme kararı doğrultusunda tahsil edildiği, bu nedenle dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığı kanaatiyle İİK'nun 354. maddesine göre borcun itfa edildiği gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....