Davacılar vekili, dava konusu parselin 31.03.1975 tarihinde satın ve devralındığını, "ölüm sebebi" nedeniyle tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini belirterek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. 31.03.1975 tarihinde 435 ada 18 parsel tapuda kayıtlı bulunan bir yerdir. Tapu sicilinde kayıtlı bir taşınmazın resmi memur önünde yapılmayan tapu dışı satış ve devri hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Diğer yönden kayıt malikinin ölüm tarihine göre, terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, mirasçılarından bir bölümünün tek başına davayı kabulleri de sonuç doğurmaz. Ancak, tüm mirasçılar birlikte böyle bir beyanda bulundukları takdirde kabul beyanı karşısında tapulu taşınmazın harici satışına değer verilebilir....
Dava, trafik kazası sonucu maruz kalınan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;1- Davanın KABULÜ ile; Fatsa İcra Müdürlüğünün 2019/5353 Esas sayılı dosyasında davacı hakkındaki icra takibinin zaman aşımı nedeniyle İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; takibin kesinleşmesi sonrası zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/42556 esas sayılı dosyasında davacı borçlu yönünden İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, 2- Alınması gerekli olan 80,70- TL harçtan peşin alınan 54,40- TL'nin mahsubuna ve 26,30- TL bakiye harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3- Davacı tarafından yapılan 87,20- TL başvuru ve peşin harç, 5,50- TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 92,70- TL ilk derece mahkemesi yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince belirlenen 1,050,00- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine, II-Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL istinaf peşin karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, III-Davacı tarafından yatırılan 148,60- TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 116,00- TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 264,60- TL istinaf...
İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacı borçlu, alacaklının ödeme yapılacağından haberdar olduğunu belirterek harç masraf ve vekalet ücreti alacağı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılarak bakiye 28.802,20 TL asıl alacak yönünden takibin devamına karar verilmiştir. Davacı borçlu kurum tarafından yapılan borç ödemelerinin takip tarihinden sonra yapıldığı sabittir....
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, 2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin yatırılan 80,70 TL harcın düşümü ile geri kalan 99,20 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA , 3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına , 4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T'ye göre 1.839,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-1.560,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı....
Bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler doğrultusunda, durma süreleri arasında geçen 94 gün boyunca zamanaşımı sürelerinin işlemediği, 94 günlük durma süresinin 3 yıllık zamanaşımı süresinin sonu olan 17/07/2021 tarihine eklenmesi ile takibe konu senedin zamanaşımına uğrayacağı tarihin 19/09/2021 tarihi olduğu, takibin ise, 16/09/2021 tarihinde başlatılması nedeniyle senedin zamanaşımına uğramadığı anlaşılmaktadır. Davalı vekilinin cevap dilekçesindeki beyanı takibe konu senedin zamanaşımı süresine etki etmeyeceğinden, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİORMAN ARAŞTIRMASISİT ALANINDAKİ TAŞINMAZ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 16 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 244 ada 1, 2, 4, 5, 6, 8, 9 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlardan 1, 2, 8, 9 parseller sit alanında kalması nedeniyle 1 parsel ham toprak taşlık ve çalılık, 2 parsel su deposu ve arsası, 8 parsel arsa, 9 parsel ham toprak vasfı ile Hazine adına, 244 ada 4, 5 ve 6 parseller ise Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Ç......
Mahkemece davanın ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE karar verilmiştir. Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla,dosya incelendi,gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı Talebinin Özeti: Davacı vekili, iş bu davadan önce işçilik alacaklarının tahsili için davalı aleyhine dava açtığını, dava sonunda kıdem tazminatı, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının kısmen kabulüne karar verildiğini, ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediği için ıslah ile arttırılan alacak kısımlarının faizsiz olarak hüküm altına alındığını, faiz alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve icra inkar tazminatı taleplerinde bulunmuştur....
Uyuşmazlık konusu 266 ada 7 parsele ait kadastro tutanağında, 200.10 m2 miktarındaki arsanın senetsizden ölü Ahmet oğlu Halil adına 02.09.1970 tarihinde tespit olunduğu, Mehmet'in itirazının veraset ilamının ibraz edilmemesi nedeniyle komisyonca reddi üzerine tutanak mahkeme kararı ile 07.05.1974 tarihinde kesinleşmiş, özetle sonuçta 199.52 m2 ve arsa vasfı ile hükmen 04.05.1995 tarihinde Ahmet oğlu Halil adına tapu kaydı oluşturulmuştur. Bozma sonrası dosyaya konulmuş bulunan Alaşehir Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 17.04.2002 gün 2001/805 E., 2002/284 K. sayılı dava dosyasından Ahmet oğlu Halil'in 02.05.1928 tarihinde vefat ettiği, 64 pay olan mirasından 57 payın Tahsin'e, 7 payın da Hatice'ye ait olduğu, ancak Hatice'nin mirasçı bırakmadığı anlaşıldığından Hatice'ye düşen payın Hazine'ye aidiyetine karar verilmiş ve MK'nın 448. (TMK'nın 501) maddesi gereğince Hatice payı Devlete (Hazine'ye) geçmiş olmaktadır....