Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2020/4564 Esas sayılı dosyasında borçlu T1 ve borçlu T4 hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlanmış olup borçlu tarafından 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, T1'ın borca itiraz dilekçesinde, T4 ve T5 250.000,00 TL ' lik teminat senedi verdiğini, ihtar çekerek 250.000,000 'lik senedini geri istediğini ve müvekkili T2' ı tanımadığını beyan ettiğini, borçlunun itirazının haksız, dayanaksız olup gerçeği yansıtmadığını, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe itirazda, borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde takibin yapıldığını icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak imzaya veya borca itiraz hakkını kullanabileceğini, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 12/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı borçlu tarafından 5 yasal günlük süre sona erdikten sonra 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, söz konusu borca itiraz süresinde yapılmadığından öncelikle borca itirazın...

İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: Borca itiraz süresi içerisinde müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz dilekçesi başlığı seçilerek itiraz edildiği ancak borca itiraz dilekçesi yerine maddi hata yapılarak farklı bir dilekçe gönderildiği, şikayete konu icra dosyasına yanlış dilekçenin sunulduğunun ancak müvekkili şirket aleyhine haciz işlemi yapılması ile anlaşıldığını, İİK’nın 62. maddesinden kanun koyucunun borca tamamen itiraz halinde aradığı tek unsurun, borçlunun borca itiraz etme yönündeki iradesini ortaya koyması olduğunun anlaşıldığını, maddi hata yaparak borca itiraz dilekçesi yerine gönderilen dilekçenin uyap sisteminden müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz süresi içerisinde, borca itiraz talebi adı altında gönderildiğini, dosyaya yanlış bir dilekçenin sunulduğunu, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını ve doğru dilekçenin esas alınması gerektiğini iddia etmiştir. C....

    İcra Müdürlüğünün 2010/1 iflas sayılı suret dosyası içeriside bulunan 06.06.2011 havale tarihli borca itiraz dilekçesinin bir kısmının başka bir evrakla kapatılarak fotokopi çekilmesi nedeniyle 06.06.2011 havale tarihli borca itiraz dilekçesi içeriği tespit edilemediğinden, Sivas 3. İcra Müdürlüğünün 2010/1 iflas sayılı dosyasında 06.06.2011 havale tarihli borca itiraz dilekçesinin okunaklı bir örneğinin evraka eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yaralama HÜKÜM : Sanıklar hakkındaki kamu davasının 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ... haklarında mağdur-müdahil ...'...

        DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

        İDDİANIN ÖZET: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin borçlu idare aleyhine cari hesaptan kaynaklı fatura alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlattığını, karşı taraf vekilince 23/06/2020 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edilmeden icra dosyasına bir kısım beyanlarda bulunulduğunu, borçlunun borca, ödeme emrine karşı bir itirazının olmadığını, buna rağmen icra müdürlüğünce 23/06/2020 tarihli karar ile borçlu vekilinin sunduğu dilekçe borca itiraz dilekçesi kabul edilerek takibin durdurulduğunu, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, söyleyerek kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Dava icra memur işlemini şikayete ilişkindir. Dava süresindedir. Ödeme emrine itiraz sebeplerini iki bakımdan sınıflandırmak mümkündür. Bunlar; Maddi Hukuka veya Takip Hukukuna dayanan itiraz sebepleridir. Ayrıca borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir....

        ı yaralama suçunun sübutunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; suç tarihi olan 02.08.2002 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşıldığından, hükümlerin BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca sanık hakkında yaralama suçundan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRILMASINA 03.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

          ın yaralama suçunun sübutunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; suç tarihi olan 24.07.2003 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşıldığından, hükmün BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca sanık hakkında yaralama suçundan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRILMASINA 02.02.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. Karara Uygundur, Yazı İşleri Müdürü ......

            in ise ilk sorgu tarihi olan 18.12.2002 tarihlerinden hüküm tarihine kadar 765 sayılı TCK'nın 102/4.maddesinde öngörülen 5 yıllık asli dava zamanaşımının dolduğu tespitiyle sanıklar hakkındaki kamu davasının CMK'nun 223/8.maddesi uyarınca "düşmesine" karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ortadan kaldırılmasına hükmolunması, Yasaya aykırı ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının 1 ve 2 nolu paragraflarında yer alan "... gereğince ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRILMASINA," ibarelerinin çıkartılarak yerine "ve CMK'nun 223/8.maddesi gereğince DÜŞMESİNE," ibareleri eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin olunmuş ise de; sanığa atılı suç için kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibari ile 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 30.12.2003 tarihi de dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce 30.06.2011 tarihinde dolduğu anlaşıldığından,hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322 maddesi gereğince, sanık hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4,104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8 maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 21/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu