Hikmet'i kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. Maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 12/03/2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: Borca itiraz süresi içerisinde müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz dilekçesi başlığı seçilerek itiraz edildiği ancak borca itiraz dilekçesi yerine maddi hata yapılarak farklı bir dilekçe gönderildiği, şikayete konu icra dosyasına yanlış dilekçenin sunulduğunun ancak müvekkili şirket aleyhine haciz işlemi yapılması ile anlaşıldığını, İİK’nın 62. maddesinden kanun koyucunun borca tamamen itiraz halinde aradığı tek unsurun, borçlunun borca itiraz etme yönündeki iradesini ortaya koyması olduğunun anlaşıldığını, maddi hata yaparak borca itiraz dilekçesi yerine gönderilen dilekçenin uyap sisteminden müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz süresi içerisinde, borca itiraz talebi adı altında gönderildiğini, dosyaya yanlış bir dilekçenin sunulduğunu, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını ve doğru dilekçenin esas alınması gerektiğini iddia etmiştir. C....
İcra Müdürlüğünün 2010/1 iflas sayılı suret dosyası içeriside bulunan 06.06.2011 havale tarihli borca itiraz dilekçesinin bir kısmının başka bir evrakla kapatılarak fotokopi çekilmesi nedeniyle 06.06.2011 havale tarihli borca itiraz dilekçesi içeriği tespit edilemediğinden, Sivas 3. İcra Müdürlüğünün 2010/1 iflas sayılı dosyasında 06.06.2011 havale tarihli borca itiraz dilekçesinin okunaklı bir örneğinin evraka eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
in kasten yaralama suçunun sübutunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; suç tarihi olan 23.04.2000 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşıldığından, hükmün BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 ile 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE 06.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
HAKSIZ FİİL SEBEBİYLE TAZMİNAT DAVASINDA ZAMANAŞIMI HAKSIZ EYLEMİN AYNI ZAMANDA SUÇ OLUŞTURMASI TAZMİNAT DAVASINDA CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN UYGULANMASIBORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 60TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 102 "İçtihat Metni"Davacılar M.. Y.. ve diğeri vekili Avukat Y.. P..tarafından, davalı H.. B.. aleyhine 13/11/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, davalının evli olan davacı M.. Y..'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yaralama HÜKÜM : Sanıklar hakkındaki kamu davasının 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ... haklarında mağdur-müdahil ...'...
İDDİANIN ÖZET: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin borçlu idare aleyhine cari hesaptan kaynaklı fatura alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlattığını, karşı taraf vekilince 23/06/2020 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edilmeden icra dosyasına bir kısım beyanlarda bulunulduğunu, borçlunun borca, ödeme emrine karşı bir itirazının olmadığını, buna rağmen icra müdürlüğünce 23/06/2020 tarihli karar ile borçlu vekilinin sunduğu dilekçe borca itiraz dilekçesi kabul edilerek takibin durdurulduğunu, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, söyleyerek kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Dava icra memur işlemini şikayete ilişkindir. Dava süresindedir. Ödeme emrine itiraz sebeplerini iki bakımdan sınıflandırmak mümkündür. Bunlar; Maddi Hukuka veya Takip Hukukuna dayanan itiraz sebepleridir. Ayrıca borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir....
Maddesinde belirtilen yasal 5 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra borca ve fer'ilere yönelik itirazda bulunulduğu da izahtan varestedir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile borca ve fer'ilere yönelik itirazların yukarıda açıklanan nedenlerle süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi hukuken isabetli değildir. B) DAVACI TARAFIN TAKİBİN KESİNLEŞMESİNDEN SONRAKİ ZAMANAŞIMI NEDENİYLE İCRANIN GERİ BIRAKILMASI İSTEMİ YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; Davaya konu takip dosyası incelendiğinde; davacı borçlu (ve dava dışı diğer borçlu) hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği görülmüştür....
Maddelerinin açık olduğunu, ayrıca temerrütten söz edebilmek için öncelikle muaccel bir borcun ve alacaklının o borca yönelik ihtarının bulunması gerektiğini, birden fazla borcu bulunan borçlunun yaptığı ödemenin ifa zamanında beyan ettiği borca mahsup edileceğini, borçlu ödeme sırasında yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhal itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmesi gerektiğini, birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde borçlunun yaptığı kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorununun BK'nın 102....