Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra İflas Kanununun 168/5 maddesi uyarınca borca itirazın icra mahkemesine yapılacağı,169. maddesinde “ Borçlu 168. maddenin 5. bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile tetkik merciine bildirir” hükmü gereğince kambiyo senetlerine özgü icra takip yolunda borca itirazda görevli mahkeme İcra Mahkemesidir . Somut olayda; davacı borçlu aleyhine, Keşan icra Müdürlüğünün 2010/3241 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığı, davacı borçlunun 163 nolu ödeme emrinin 07.06.2010 tarihinde tebliğ edildiği ve Keşan icra Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu 10.06.2010 tarihili dilekçe ile kambiyo senedine dayalı borca faiz oranı ve miktarının, alacak tutarının fahiş olduğu nedeniyle, süresinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın Keşan İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22....

    İcra Müdürlüğü'nün 2011/5324 Esas sayılı dosyasından takip başlattığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini belirterek, itirazının iptaline, BK'nın 42 maddesi gereği tazminata ve haksız inkar nedeniyle icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, davanın reddini istemiştir....

      Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının T1 davalının T2 davanın İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), dava tarihinin 06/08/2021 olduğu, davacının feragati nedeniyle 27/08/2021 tarihinde davanın reddine dair karar verildiği görülmüştür. Bu takip türünde İK’nun 168.maddesine göre borçlu borca, imzaya ve icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazını 5 gün içerisinde icra mahkemesine yapmak zorundadır. Somut olayda borçlu/davacıya ödeme emri 05/08/2021 tarihinde bizzat imzası karşılığında tebliğ edilmiş ve borca itiraz süresi 10/08/2021 tarihinde dolmuştur. Davacı ise itiraz süresi dolduktan sonra 11/08/2021 tarihinde iş bu davayı açmış olup, dava süresinde değildir. Her ne kadar mahkemece kesin hüküm sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, itirazın süresinde olmaması sebebiyle davanın yine usulden reddine karar verileceğinden sonucu itibariyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Bu durumda, borçlunun mirasın reddi nedeniyle kambiyo takibine yönelik başvurusu İİK.'nun 168/5. Maddesi kapsamında borca itiraz olmakla ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi kanunen zorunludur. Davacı tarafça ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde belirtilen nedenle borca itirazda bulunulmuştur. Borçluların bu haliyle icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın kabulü halinde aynı Kanunun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu yöndedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen dikkate alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte borca itiraz ile icra takip dosyasında davacı-borçlunun maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı uyarınca; Borçlunun başvurusu bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre borca itirazın beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçlu davacıya ödeme emrinin 05/10/2018 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresinin 10/10/2018 tarihinde sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 11/02/2019 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      tarafa ciro edildiğini, senedin teminat senedi olduğunu ancak senedin tahrif edildiğini beyan ederek takibe, ödeme emrine, borca ve faize itirazları nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      GEREKÇE: Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca ve faize itiraz niteliğindedir. Mut İcra Dairesi'nin 2018/1154 E. Sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı T2 vekilince borçlu T1 aleyhine keşidecisi T1, lehtarı T2 olan 05.10.2015 tanzim, 30.12.2016 vade tarihli, 45.000. TL bedelli bir adet unsurları tam olan bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 13.08.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 27.08.2018 tarihinde icra mahkemesine borca ve faize itiraz edildiği görülmüştür. İİK.nın 168. maddesinin 4. ve 5. bentlerine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesinde imzaya ve borca itiraz edebilir. Bu süre geçirildikten sonra yapılan itiraz geçersizdir....

      Maddesine göre tebligat çıkarıldığı, tebligat yapılmadan borçlunun borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı alacaklının Mahkememizde iş bu davayı açarak takibin devamı yönündeki iradesini ortaya koyduğu anlaşıldığından borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden borca itiraz etmekte hukuki yararı mevcut olup şikayetin haksız olduğu kanaatiyle şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

      Davalılar cevap dilekçelerinde; 06.04.2011 tarihinde muacelliyet ihtarnamesinin kendilerine tebliğ edildiğini ancak takibe konu sözleşmelerin bir örneğinin kendilerine tebliğ edilmediğini, Çubuk İcra müdürlüğünün 2010/1208 esas sayılı dosyasında takibe konu borca ve ferilerine miktarın belirli olmaması nedeniyle itiraz ettiklerini, murislerinin terekesinin borca batık olduğunu, TMK'nun 605/2 maddesi uyarınca hükmi red defini ileri sürdüklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece toplanan delillere göre; davalıların Çubuk İcra Müdürlüğünün 2010/1208 esas nolu dosyasında 37.500,00 TL ve fer'ilerine itiraz ettiklerini açıkça bildirdikleri ve takibin kefalete dayanması nedeniyle borcun tümüne itiraz ettiklerinin mahkemece kabul edildiği, davacı tarafından davalılar hakkında murislerinin kefillikten kaynaklanan borcu nedeniyle Çubuk İcra Müdürlüğü'nün 2010/1208 esas nolu dosyasında 39.465,58 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalıların murisi ...'...

        İİK'nun 58-61. maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlular süresinde imzaya ve borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçluların borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki; İcra Hukuk Mahkemesi 2014/506-523 sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair itirazlar da incelenmemiştir. O halde mahkemece, 12.12.2014 tebliğ tarihine göre süresinde olan itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile ve süre aşımı nedeniyle istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu