e yönelik tehdit, hakaret, kasten yaralama eylemlerinden dolayı, 03/10/2012 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, İpsala Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2012/89 Esas ve 2013/154 Karar sayılı dosyasında sanık hakkında yargılama yapılarak hüküm kurulduğu, söz konusu hükmün Dairemizin 09/04/2019 tarih ve 2019/6475 sayılı kararı ile onandığının görülmesi karşısında; aynı konuda mükerrer dava açılıp açılmadığının araştırılması için, ilgili dava dosyanın getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin bu dosya içine konularak delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Kabule göre de; hükmün gerekçesinde, sanığın yalnızca tehdit ve kasten yaralama eylemlerini gerçekleştirdiğinin belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında sanığın hakaret suçunu da işlediği kabul edilip, hakaret eylemi nedeniye sanık hakkında TCK 32/1 ve 57. maddelerinin uygulanmasına karar verilerek, hüküm ve gerekçe...
Eylül, 01/01/2005 ile 01/01/2012 tarihleri arasında 1 Ağustos - 5 Eylül, 01/01/2012 tarihinden itibaren ise 20 Temmuz - 31 Ağustos tarihleri arasında olduğu, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, ilgili makam ve mahkemelerin bu süre içinde, sadece soruşturmaları, tutuklu işlere ilişkin kovuşturmaları ve ivedi sayılacak diğer hususları yerine getirecekleri, aynı maddenin 3. fıkrasına göre Yargıtay'ın, yalnız tutuklu hükümlere ilişkin veya 5320 sayılı Kanun'un 18. maddesi ile 1 Haziran 2005 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılan Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu gereğince görülen işlerin incelemelerini yapacağı, Dairemizin 16/06/2016 tarihli bozma ilamında, sanık hakkında TCK'nın 245/2. maddesi gereğince kurulan mahkumiyet hükmünün sanığın eyleminin 5464 sayılı Kanun'un 37/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun belirtildiği, bozma ilamı sonrasında bozmaya uyulması sonucu sanık hakkında 5464 sayılı Kanunun 37/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, atılı suç nedeniye...
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİTESCİL 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 46 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 167 ada 101 ve 176 ada 13 parsel sayılı sırasıyla 12413.01 m2 ve 5034.26 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar malikinin belirlenemediğinden söz edilerek, 144 ada 57 parsel sayılı 12384.15 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 4753 sayılı Yasa uyarınca oluşturulan tapu kaydına dayanılarak davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Sakine satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır....
TÜRK MİLLETİ ADINA 1) Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun sübutunun kabulünde ve suç niteliğinin tayininde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; suç tarihi olan 22.12.2003 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşıldığından, sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesi gereğince, sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 ile 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'in maktül ...'...
i öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, sanıklar Şükrü ve ... hakkında kavgaya dahil olmak suçundan görülen kamu davalarının, lehe yasa olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddelerine göre suç tarihi de dikkate alındığında genel dava zamanaşımı süresi olan 7 yıl 6 aylık sürenin hükümlerin verildiği 15.03.2011 tarihinden önce dolduğu anlaşıldığından, görülen kamu davalarının gerçekleşen ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun maddeleri 102/4 ve 104/2 ile 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE karar veren mahkeme hükümlerinde ve sanık ... hakkında mağdur ...'...
TÜRK MİLLETİ ADINA 1-6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımı süresi, suç tarihi olan 06.10.2001 tarihi de dikkate alındığında, hüküm tarihi olan 02.06.2009 tarihinden önce dolduğu anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden,765 sayılı TCK.nun 102/4 maddesi uyarınca sanık hakkında bu suçtan açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Sanık hakkında tasarlayarak adam öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelmede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması...
Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davacının istinaf isteminin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davacı yönünden İİK'nın 71. maddesi yollamasıyla 33.maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 27. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/124 Esas - 2019/663 Karar sayılı, 23/10/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 1- Davanın KABULÜNE, İstanbul 2....
nın 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 28/02/2014 tarihinde hacizli tüm menkul ve gayrimenkullerin paraya çevrilmesi talebinde bulunduklarını, müdürlükçe 1.000,00 TL satış avansı alınmasına karar verildiğini, dosyaya 3.500,00 TL satış avansı depo edildiğini, 13/04/2017 tarihinde borçlu T2'ın 13/02/2017 tarihinde talimat ile haczedilen menkullerin satışının talep edildiğini, dosyaya 15,00 TL satış avansı/posta gideri yatırıldığını, satış talepleri ve satış avansları ile hacizler baki kalacağından haciz işlenmesinin ve talep edilmesini hukuki yararı bulunmadığını, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulünü talep etmiştir....
Dava; adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan geri alınması istemine ilişkindir. Davacı taraf, 19.08.2005 tarihli "satış sözleşmesidir" başlıklı belgeye dayanarak eldeki davayı açmıştır. Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmeler resmi biçimde yapılmadıkça geçersizdir.(TMK m.706, BK m.213, Tapu Kanunu m.26 ve Noterlik Kanunu m.60). Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak elde edilen kazanımlar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenebilir. Ancak bu durumda, taraflar arasında geçersiz de olsa bir sözleşme olduğundan dava, sözleşme zamanaşımı süresine tabidir. TBK'nın 146.maddesinde (818 sayılı BK m.125) sözleşmeye dayanan alacakların, başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu hükme bağlanmıştır....
Davalı 03/08/2022 havale tarihli cevap dilekçesinden özetle; Almış olduğum traktörü iade ettiği halde kendi senedini istediği halde bana davacı senedini geri vermediği davacı bedelsiz senedi kullandığını, traktörün baltışını ercan aksoy talep ettiği, ancak davacı traktörün satışını veremediğini, benim biraderim traktörü geri iade ettiği, senedini iyi niyetimi kötüye kullanıldığını, iyii niyetimi suistimal ettiğini, davacı kötü niyetli olduğunu, şahitlerinin dinlenmesini talep ettiği, davanın usul ve davanın usül ve esastan reddine karar verilmekini, dava açmış olduğunu dava nedeni ile %20 tazminata mahkum cdilmesinc karar verilmesini talep ederim. yargılama masralları ve vekalet ücretinin davacının kendi üzerine hükmedilmesini talep etmiştir. Dava; İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili, davalı aleyhine İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davası açmıştır....