İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Şikayetin KABULÜ ile Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2012/1371 (2009/2538 eski esas) esas sayılı dosyasında takibin kesinleşmesinden sonra gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle İİK.'nın 71/son ve 33/a maddeleri gereğince davacı borçlu T1 yönünden İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK'nın 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
SAVUNMANIN ÖZETİ :Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 16/11/2013- 07/03/2017 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin devamsızlık nedeni ile sona erdirildiğini, son olarak aylık 1.450,00 TL ücret aldığını, davacının fesih gerekçelerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAH. KARARININ ÖZETİ: DAVANIN KABULÜ İLE; a-) Kıdem Tazminatı Alacağı olarak, net 8.358,79_TL'nin 21/02/2017 akdin fesih tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine, ....dair karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; dava dilekçesi içeriği, icra dosyası içeriği, davalı vekilinin beyan dilekçesi ve tüm dosya kapsamından takibe konu bono yönünden alacaklı tarafından 15/08/2005 tarihinde borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü yol ile icra takibi başlatıldığı, 21/10/2013 tarihinde dosyanın işlemden kaldırıldığı, 21/10/2013 ile 26/05/2017 tarihleri arasında ve 26/05/2017 ile 08/12/2020 bu tarihler arasında alacak zamanaşımını kesecek bir işlem yapılmadığı anlaşılmış olup TTK 661 ve 662 maddesinde düzenlenen eklemeli 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, bu sebeple davacının zaman aşımı itirazının yerinde bulunduğu anlaşıldığından; davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, işbu karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Asya Finans Kurumu A.Ş....
Şti. vekili, davalı söz konusu şirketin bankaya eleman temin eden ve yalnızca bordroloma hizmeti yerine getiren bir şirket olması; dolayısıyla tamamen diğer davalı şirketin emir ve talimatı altında çalışan davacı ile kendileri arasında bağımlılık ilişkisi bulunmaması sebebiyle öncelikle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini; mümkün olmadığı takdirde görev, yetki, zamanaşımı sebebiyle red kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının davasının kabulü ile işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının gerçek işveren bankanın iş yerine iadesine, davacının çalıştırılmadığı süre içerisinde en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesi ile işe başlatmama tazminatının dört aylık brüt ücret tutarında belirlenmesine; söz konusu mali haklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İstinaf Yoluna Başvuran Davalı Vekili Tarafından İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: 1- Davacı, müvekkil şirket'te "teknik personel" sıfatı ile istihdam edilmekte olup, iş akdini istifa ile sona erdirdiği tarihte, "teknik personel" kadrosunun uygun olduğu en yakın işletmede görevlendirildiğini, 2- Davacının iş akdi, kendisi tarafından eylemli olarak istifa etmek suretiyle sona erdirilmiş olup, eylemli istifa halinde dosyada istifa dilekçesinin mevcut bulunması mümkün olmadığını, 3- Müvekkil şirket'in hizmetinin sona ermesi nedeni ile, davacı'nın hizmeti süresince çalıştığı hürriyet gazetecilik işletmesinde çalışma imkanı bulunmadığını, 4- Davacının hizmet süresi doğru tespit edilmediğini ileri sürerek kararın kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir....
Diğer yandan, alacaklının 04/10/2019 tarihli ikinci yenileme talebi üzerine, ayrıca ödeme emri tebliği de istenmediği halde, borçluya alacaklının talebi olmadan yenileme emri ile birlikte 30/11/2019 tarihinde ikinci kez tebliğ edilen ödeme emri hukuki sonuç doğurmaz ve borçluya yeniden itiraz hakkı tanımaz. Bu halde eldeki başvuru takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zamanaşımı itirazı niteliğinde olduğundan, mahkemece İİK'nın 170/b maddesi atfı ile uygulanması gereken İİK'nın 71. ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle davanın reddedilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul Anadolu 8....
CEZA ARTIRIMIDAVA ZAMANAŞIMI SÜRESİKAMU GÖREVLİSİNİN GERÇEK BİR BELGEYİ YOK ETMESİ 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 66 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 67 ] 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 205 ] "İçtihat Metni" Sanık S...... K....’ın 5237 sayılı Yasanın 205. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, kamu görevlisi olması nedeniyle aynı maddenin 2. cümlesi uyarınca cezasının yarı oranında arttırılarak 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 62. madde gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında 53. maddenin uygulanmasına ilişkin Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesince verilen 23.06.2005 gün ve 213-111 sayılı hüküm, Sanık müdafiinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 20.11.2007 gün ve 2823-8201 sayı ile onanmak suretiyle kesinleşmiştir....
Seçeneğinde tespit edilen miktar hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulü ile takibin kabul edilen kısım üzerinden devamına, dava konusu talebin yargılama gerektirmesi nedeni ile cra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasa ile dosya içeriğine uygundur, aksine itirazların hiçbirisi yerinde görülmemiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesi’nin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar verilmesi gerekmiştir. B-Davalı vekilinin kararın icrasının istinaf inceleme sonucuna kadar ertelenmesi talebi vardır....
Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Hazine'nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
İdari soruşturma ve disiplin kurulu kararı uyarınca davalılar hakkında iş bu dava açılmıştır. 5020 sayılı Bankalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 21. maddesiyle 4389 sayılı Bankalar Kanununun 15. maddesine eklenen 15/a maddesi ile Bankalar Kanunu'na göre hangi alacakların hazine alacağı olduğu düzenlenmiştir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun geçici 11. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 15/a maddesinde hazine alacağı "……bankanın yönetim kurulu ve kredi komitesi başkan ve üyeleri ile genel müdür, genel müdür yardımcıları, imzaları bankayı ilzam eden memurları müdürlerinin kendileri, eşleri ve çocukları, evlatlıkları ile bunların diğer kan ve kayın hısımlarına aktarılan her türlü kaynakların tümü başkaca bir işleme gerek olmaksızın Hazine alacağı haline gelmiş sayılır……" şeklinde tanımlanmıştır....