Ancak, ihtarnamenin düzenlenme tarihinden temerrüt tarihine kadar talep edilen akdi faize ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar talep edilen temerrüt faizine itiraz hakkı vardır. Öte yandan borçlu, hesap kat ihtarı tebliğ tarihinden takibin kesinleştiği tarihe kadar varsa itfa itirazlarını bildirebilir. Ancak itfa itirazının İİK'nun 149/a maddesi göndermesi ile aynı Kanun'un 33/1. maddesinde yazılı nitelikteki belgelerle ispatlanması zorunludur. Ayrıca yapılan itfaların da TBK'nun 100. maddesi uyarınca öncelikle faiz ve fer'i alacaklara mahsubu gerekir. Somut olayda borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap kat ihtarının 24.07.2013 tarihinde kredi sözleşmesindeki adrese tebliğ edildiği, borçlunun hesap özetine 8 günlük süre içinde itiraz etmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, ihtarnamedeki alacak miktarı kesinleşmiş olup, borçlu kesinleşen miktara itiraz edemez....
Bu durumda yukarıdaki mevzuat hükümleri ve maddi olay birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar mevzuatta özel maliyet bedelinin itfa edilmesi "aktifleştirilmesi" şartına bağlanmış gibi görülse de, davacı tarafından "hastane işletmeciliği" yapılmak için kiralanan ve bu faaliyetin icrası için yapılan gerekli değer artırıcı harcamaların özel maliyet bedeli olduğunda taraflarca ihtilafın olmadığı, bir başka ifadeyle, davacının kiraladığı gayrimenkuller için yaptığı harcamaların özel maliyet bedeli olduğunun davalı idarecede kabul edildiği, ancak, bu bedelin aktifleştirilmesi ve giderleştirilmesinin bir yılda yapılmasının ihtilafın esasını oluşturduğu, özel maliyete ilişkin itfa süresinde asıl olanın kiralama süresince itfa işlemi yapılması gerektiği, eğer ki kira süresi dolmadan kira uzatımında bulunulmuşsa bu durumda asıl olanın uzatılan süre dikkate alınarak yapılması gerektiği, davacı tarafından 20/06/2013 tarihinde 1 yıllık kira sözleşmesi yapıldığı, devamında önce kira sözleşmesinin...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu çek bedelinin alacaklıya takipten önceki ve sonraki dönemlerdeki muhtelif ödemelerle ödendiği iddiasıyla itfa sebebiyle takibin iptali ve tazminat talepli olarak huzurdaki dava ikame edilmiştir. itfa sebebiyle takibin iptalini talep edebilmek için borcun, takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması şarttır. itfa sebebiyle takibin iptali için, borcun takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması gerekir. kesinleşmeden yapılan ödeme için ödeme emrine itiraz edilmelidir. bu süre içinde ödeme emrine itiraz edilmemiş ise takibin iptali istenemez. borçlu icra dairesi dışında borcunu itfa ettiği halde alacaklı takibe devam ederse, takibin iptali ancak alacaklının verdiği, imzası noterlikçe onaylanmış belge veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş senet ile gerçekleşir....
ı kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin sübuta, suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, A- Sanık hakkında katılanlar....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM :Suçun özel belgede sahtecilik olduğunun kabulü ile; ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRMA Suça konu senedin takibe konulduğu sırada unsurlarının tam olduğu ve resmi belge niteliğinde bulunduğunun kabulü ve zamanaşımı süresinin buna göre hesaplanması gerektiği gözetilmeden; yasal olmayan gerekçe ile belgenin özel belge sayılması gerektiğinden söz edilerek 765 sayılı TCK.nun 102/4,104/2 ve CMK.nun 223/8 maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi, Yasaya aykırı ve C.Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli...
DELİLLERİN TOPLANMASI; TAKDİRİKADASTRO HAKİMİ GERÇEK HAK SAHİPLERİ ADINA TESCİLE KARAR VERİRKADASTRO TESBİTİNE İTİRAZKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 30 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 168 ada 6 parsel sayılı 1406,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Ali adına tespit edilmiştir. Davacı Hatice, yasal süresi içinde miras payı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin zilyetlik şartları gerçekleşmediğinden Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Ali tarafından temyiz edilmiştir....
talep ve dava etmiştir....
Bu durumda, dosyanın hesap alanında uzman bilirkişiye tevdii ile davacı tarafın yaptığı ödemelerin tarihi itibarıyla, yapılan ödemelerin öncelikle faizden mahsup edilmesi, sonrasında kalan miktar varsa bunun da asıl alacaktan düşülmesi, bu uygulamanın her ödeme için ayrı ayrı yapılması ve sonuç olarak davalı tarafın takip tarihi itibarı ile bakiye alacağı varsa bunun hesaplanmasının sağlanması ve oluşacak sonuca göre takip tarihi itibarı ile davacının itfa iddiasının haklılık durumu değerlendirilerek gereken kararın verilmesi gerekirken bu yönde hesap içermeyen, hatalı ve hükme esas almaya elverişli olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
bedeliyle ilişkilendirilmesi gereken unsur olarak tarif edildiğinden maliyet bedeline dahil edilerek amortisman yoluyla itfa edileceği, branda ve plastik saklama kasası ve brandanın direkt gider yazılamayacağı amortismana tabi tutulması gerektiği tespitlerine yer verilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde 2 adet ibraname sunmuştur. 10.04.2012 ve bila tarihli ibranamelere göre; alacaklı T2 ile vekili Av. T3 Erzurum 1.İcra Müd.'nün 2012/1759 esas sayılı dosyasına konu borcun toplam olarak ödendiği ve ibraname tarihi itibariyle borçtan kaynaklanan herhangi bir alacakları olmadığı belirtilerek borçluyu ibra ettikleri ve ibranameleri imzaladıkları anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamından ; borçlu , alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine karşı alacaklının ve vekilinin imzalayıp kendilerine verdiğini iddia ettiği ibraname başlıklı iki adet ayrı belgeye dayanarak İİK.nun 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğine yönelik itfa nedeniyle takibin iptali isteminde bulunmuştur....