Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasına sunduğu davayı kabul beyan dilekçesi ile bu dilekçenin zapta geçtiği son duruşma celse tutanağını da gösterdiği, ancak bu belgelerde dava kabul edilmekle birlikte ödemenin yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklamanın yer almadığı, alacaklının da ödemeleri kabul etmediği, İİK'nın 33. maddesi kapsamında itfa itirazının yerinde olmadığı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK'nın 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 16....
Taşınmazlardaki ayıplı ve eksik işler yönünden, açık ve gizli ayıplı olanların ayrı ayrı belirlenmesi ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığının tesbiti ve eksik yapılan işler için ihbar gerekmediği gözetilerek konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca uygun karar verilmesi gerekirken bu yönünde gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine 2.ve 3.bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 3.876,60 TL harcın istek halinde iadesine, 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı borçlu ve diğer davalı Şakir duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, Hakan hakkında açılan davanın atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı Şakir hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Ş.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Ş.. B..'ın aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında diğer dava koşullarının yanında gerçek bir alacağın ve kesinleşmiş bir takibin varlığı gereklidir. Bu dava koşulları davanın sonuna kadar devam etmelidir....
Dava, ödeme emrine konu borç nedeniyle itirazi kayıtla ödenen 8.893,00 TL nin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 20.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ..........
İş Mahkemesi Tarihi : 14.04.2015 No : 2014/253-2015/158 Dava, ek prim tahakkukunun iptali ve bu nedenle itirazi kayıtla ödenen primlerin istirdatı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2019/32-2021/54 Dava, Kurumun eksik işçilik tespiti nedeniyle re'sen prim tahakkuk işleminin iptali ve itirazi kayıt ile yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Kamulaştırma bedelinin hangi bankaya yatırılmış olduğu davalı idareden sorulduktan sonra bedelin davacılar tarafından alınıp alınmadığı, alınmış ise tarihleri ve itirazi kayıt konulmuş olup olmadığı ilgili banka ve idareden sorulup belgelerinin de dosyaya getirtilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iade edilmesi için dosyanın, ikinci kez, mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yine, 31.05.2018 tarihli "nafakaya ilişkin protokol" başlıklı protokolde “İzmir Aile Mahkemesinin sayılı kararı ile belirlenmiş ve birikmiş olan tedbir ve yoksulluk nafaka alacağıma karşılık olmak üzere ... tarafından 1.500.000TL nakden ödenmiştir. Bundan böyle ...’nin belirlenmiş olan gerek kendim için olan ve gerekse çocuklarım için olan nafakayı şimdilik ayda 4.000TL olarak ödemesini kabul ediyorum. Herhangi bir ay ödenmediği takdirde bu protokol geçersiz olacaktır, Aylık 4.000TL’ler ödendiği sürece herhangi bir icra işlemi yapılmayacaktır” ibarelerinin yer aldığı görülmüştür. Somut olayda, her ne kadar borçlu tarafından, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak, 11.05.2018 ve 31.05.2018 tarihli protokollerde yer alan nafaka miktarı üzerinden hesaplama yapılması ve ödemeler dikkate alınarak itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilmiş ise de, sunulan belgelerin yukarıda izah edilen nitelikte salt bir ibraname olmadığı açıktır....
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde 2 adet ibraname sunmuştur. 10.04.2012 ve bila tarihli ibranamelere göre; alacaklı T2 ile vekili Av. T3 Erzurum 1.İcra Müd.'nün 2012/1754 esas sayılı dosyasına konu borcun toplam olarak ödendiği ve ibraname tarihi itibariyle borçtan kaynaklanan herhangi bir alacakları olmadığı belirtilerek borçluyu ibra ettikleri ve ibranameleri imzaladıkları anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamından ; borçlu , alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine karşı alacaklının ve vekilinin imzalayıp kendilerine verdiğini iddia ettiği ibraname başlıklı iki adet ayrı belgeye dayanarak İİK.nun 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğine yönelik itfa nedeniyle takibin iptali isteminde bulunmuştur....
İİK.nun 38. maddesinde ise ilam mahiyetindeki belgelerin; mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler olduğu düzenlenmiştir. Alacaklının takibine dayanak yaptığı rehin sözleşmesinin Mersin 2. Noterliğinin 06/12/2018 tarih 36053 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde sözleşme olduğu ve sözleşmede borçlunun 100.000,00 TL borcuna karşılık borçluya ait araç üzerine alacaklı lehine 100.000,00 TL rehin tesis edildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin resmi nitelikte olduğu görülmüştür. İİK'nun 33/1. maddesi gereğince; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....