Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda yukarıdaki mevzuat hükümleri ve maddi olay birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar mevzuatta özel maliyet bedelinin itfa edilmesi "aktifleştirilmesi" şartına bağlanmış gibi görülse de, davacı tarafından "hastane işletmeciliği" yapılmak için kiralanan ve bu faaliyetin icrası için yapılan gerekli değer artırıcı harcamaların özel maliyet bedeli olduğunda taraflarca ihtilafın olmadığı, bir başka ifadeyle, davacının kiraladığı gayrimenkuller için yaptığı harcamaların özel maliyet bedeli olduğunun davalı idarecede kabul edildiği ancak bu bedelin aktifleştirilmesi ve giderleştirilmesinin bir yılda yapılmasının ihtilafın esasını oluşturduğu, özel maliyete ilişkin itfa süresinde asıl olanın kiralama süresince itfa işlemi yapılması gerektiği, eğer ki kira süresi dolmadan kira uzatımında bulunulmuşsa bu durumda asıl olanın uzatılan süre dikkate alınarak yapılması gerektiği, davacı tarafından 20/06/2013 tarihinde 1 yıllık kira sözleşmesi yapıldığı, devamında önce kira sözleşmesinin 01...

    Davalı alacaklının davacıların da içinde bulunduğu borçlulara karşı takip başlattığı, davacı borçluların borcun itfa ve zamanaşımı sebebiyle sona erdiğini ileri sürdüğü, mahkemece borcun itfa edildiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, davalı borçlunun karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

    İİK'nun 149/a-1.maddesi göndermesi ile İİK.nun 33/1.maddesi uyarınca borçlunun itfa veya imhal itirazlarını ise yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usûlüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispatlaması gerekmektedir. Davacılar vekilince, itfa iddiasına ilişkin olarak ticari defter, faturaları delil olarak bildirmiş ise de dar yetkili icra mahkemesi tarafından incelenemeyeceğinden bu yöndeki taleplerin de yerinde olmadığı, ipoteğe ilişkin borcun itfa edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlamadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...

    Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin davalı Ahmet adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davalı taraf yararına zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, mahkemenin kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Çekişmeli parselin öncesinin tarafların kök miras bırakanı Halil'den intikal ettiği, 1938 yılında ölümüyle mirasçılar arasında yapılan paylaşım sonucu çekişmeli taşınmazın gayri resmi eşi olan Ayşe ile müşterek çocukları Halil ve Fatma'ya isabet ettiği, Ayşe'nin daha sonra küçük çocukları Halil ve Fatma'yı yanına alarak Ahmet ile resmen evlendiği, bu evliliklerinden Hasan ile Vahide'nin olduğu ve taşınmaza davalı taraf zilyet bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Ahmet ve oğlu Hasan'ın zilyetliklerinin malik sıfatıyla olup olmadığı ve bu zilyetliğin iktisap sağlayıp sağlamayacağı konusundadır....

      Başvuru bu hali ile İİK'nun 169. maddesine dayalı, ödeme emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Burada ispat külfeti borçluya aittir. Somut olayda; takip dayanağı senetin ön yüzünde lehdarının ..., keşidecisinin ... ve aval vereninin ... olduğu, anılan senetin aval veren-alacaklı ...’e ciro edildiği görülmektedir. Her ne kadar ödeme iddiasını ispat için dosya kapsamına 10.09.2013 tarihli ve ... imzalı bir belge sunulduğu görülse de, anılan belgenin taraflar ile ilgisinin ispatlanamadığı ve alacaklı tarafından da söz konusu belgenin kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Öte yandan dar yetkili icra mahkemelerinde, kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir, tanık beyanları ile ispat düşünülemez....

        Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki akaryakıt istasyonu kira sözleşmesi uyarınca dava ve takip konusu 2 adet toplam 50.000 USD bedelli bonoların davalıya verildiği, bilahare bonoların icra takibine konulması üzerine taraflar arasında düzenlenen protokoller ile her biri 34.800.00 YTL bedelli 3 adet bono verilerek borcun yenilendiği davalının borcun yenilenmesi üzerine verilen bonoları takibe koyması gerekirken önceki takibe konu bonoları takip konusu yapmasının borcun itfa edilmiş olması nedeniyle yerinde olmadığı icra hukuk mahkemesince sonraki takibin itfa nedeniyle iptal edildiği borcun yenilenmesi üzerine verilen bonolar ödenmediğinden davalının takibinde haksız ve kötüniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davacıların davalıya dava konusu bonolar nedeniyle borçlu olmadıklarının tesbitine, iptal edilen takip nedeniyle yeniden karar verilmesine...

          İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; borçlunun itfa itirazına dayanak olarak sunduğu ve Mahkeme'ce nafaka alacağına mahsuben yapıldığı kabul edilen ödemelerin takip dayanağı ilamın karar tarihinden önce yapılan ödemeler olduğu anlaşılmaktadır. Nafaka yükümlülüğü doğmadan yapılan bu ödemeler nafaka borcundan mahsup edilemez....

            Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için.........i tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İİK'nun 33/1. maddesinde; ...... emrinin tebliği üzerine borçlu ...... gün içinde dilekçe ile ...... Mahkemesi'ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut ...... Dairesi'nde veya ...... Mahkemesi'nde veya Mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde ......nın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....

              Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka Noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.” Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman İcra Mahkemesinden isteyebilir. Borçlu aleyhine ilamların icrası yoluyla 08.10.2012 tarihinde başlatılan icra takibinde; icra emri, borçluya 10.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, takibe konu ilamda hükmedilen alacağa ilişkin 18.508,30 TL'nin 11.10.2012 tarihinde, icra emrinin tebliğinden sonra alacaklının borçlu idareye bildirdiği hesaba yatırıldığı anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu