Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ÇEKİŞMELİ TAŞINMAZLARHAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİNEKESİNLEŞEN ORMAN KADASTROSUNUN İPTALİ 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 11 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 16 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 28 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Çekişmeli ...... Köyü 150 ada 101 parsel 697100 m2 yüzölçümündeki taşınmazın .... Tepe Devlet Ormanı, 151 ada 77 parsel ise 193 Hektar 5300 m2 miktar ve yine .......

    KAYIT VE BELGELERİN KAPSAMINI BELİRLEMEKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİKESİN HÜKÜM 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 237 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 13 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 178 ada 2 parsel sayılı 15522 metrekare yüzölçümün-deki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı İsmail, yasal süresi içinde tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİMİRAS YOLUYLA DEVİR 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 39 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 40 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 13 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 361, 509, 522, 948, 989 ve 1080 parsel sayılı 8900, 4450, 4550, 2700,1300 ve 3150 metrekare yüzöiçümündeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır....

        KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİÖNCESİ ORMAN OLAN YERLERYASALARI GEREĞİ DEVLETE KALAN TAŞINMAZLAR 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 2 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 17 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili tarafından ister nilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı Avni, 24.05.2004 tarihli dava dilekçesiyle, O... ilçesi, Ç... mahallesinde sınırlarını bildirdiği 1000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın en az 40-5İ) yıldır zilyet ve tasarruf edildiğini, taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasa'nın 2. maddesi hükmüne göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ne^ ^ deniyle adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir....

          DAVA KONUSU : ZAMANAŞIMI NEDENİYLE İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil hakkında başlatılan İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2020/25197 E.sayılı dosyasında 08/02/2012 tarihinde borçlunun mernis adresinin sorgulanması ve tespit edilecek adreslere tebligat gönderilmesi talebinden sonra 3 yıl süre ile dosyanın işlemsiz bırakıldığı, daha sonra 23/07/2015 tarihinde yenilendiği, bu arada zaman aşımını kesecek her hangi bir işlem bulunmadığını belirterek zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

          HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; AÇILAN DAVANININ ZAMANAŞIMI NEDENİ İLE REDDİNE, 1-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 328,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 148,13 TL harcın talep halinda davacıya iadesine, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, 4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2023 Katip .... ¸ Hakim ... ¸ "iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır."...

            ı kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçlarından kurulan hükümler yönünden, Sanığa, atılı suçlar için kanunda öngörülen cezalarının üst sınırı itibari ile 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 18.08.2003 tarihi de dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce 18.02.2011 tarihinde dolduğu anlaşıldığından, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322.maddesi gereğince, sanık hakkında mağdurlar ... ve ...’ı kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçlarından açılan kamu davalarının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 23/01/2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Ancak somut olayımızda, teslim gerçekleştiği için yani yapılan işler davalı tarafından teslim alındığı için binada halen kullanıldığı için; davalının itirazi kayıtla teslimi kabul etmesi, huzurda teslim almamış ise, o taktirde derhal eksik ve ayıplı işleri karşı tarafa ihbarla bildirmesi gerekirdi. Ancak, davalı taraf eksik işlerle herhangi bir tutanak, itirazi kayıtla teslim ya da karşı tarafa gönderdiği bir ihtarın dosya kapsamına göre sunmadığı; dosyaya sunduğu e-maillerinde tek taraflı olduğu; davacıdan gelen karşı bir cevap e-mailinin bulunmadığı sebebiyle bu hususu ispat etmiş kabul edilememiştir....

                Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkile ait işyerinde çalıştığı süre boyunca tüm hak ve alacaklarını eksiksiz olarak aldığı, bilirkişi raporunda bilirkişinin tüm hesaplamaları yaparken davacı tanıklarının beyanlarını baz alarak bir hesaplama yaptığı, davacı tanıklarının her ikisi de davacının yakın akrabası olduğu, davacı tanıklarından Seyhan GÜRDENİZ ile müvekkil işyeri ile halen davalık ve Samsun 2.İş Mahkemesinin 2019/499 Esas sayılı dosyası üzerinden dava devam ettiği, davacı tanıkları kendileri de beyan ettiği üzere müvekkili ile davalı oldukları, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, arada husumet bulunması nedeniyle tanıklık yapmaları ve yaptıkları şahitliğe itibar edilmesi mümkün olmadığı, maaş bordroları dosyaya sunulduğu, maaş bordroları itirazi kayıt olmaksızın imzalandığı, senelik izin kullanıldığına ilişkin davacının imzasını havi belge,işe giriş çıkış tutanakları da davacı tarafından herhangi bir itirazi kayıt konulmaksızın imzalandığı, yazılı belgelerin...

                Esasen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazi yazısında da, itiraza konu uyuşmazlığın “karton levha ile mührün kırılması eyleminin mühür bozma suçunu mu yoksa mala zarar verme suçunu mu oluşturduğu”na ilişkin olduğu yerinde olarak belirlenmesine karşın, itirazi yazının ilerleyen bölümünde sanığın kastının mühür bozma olmayıp hırsızlık olduğu ve bu maksatla “işyerinin kapısının kırıldığı” iddiasına yer verildiği görülmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; mülkiyeti mağdura ait olmayan bir eşyaya kasten zarar verilmesi eyleminin, mağdura yönelik olarak mala zarar verme suçunu oluşturduğunun kabulüne olanak bulunmadığı gibi, “işyeri kapısında yer alan uyarı yazısı ihtivalı karton levha ile mühür kırılmış olduğuna göre bahse konu işyeri kapısının da mutlaka kırılarak açıldığının kabulü gerekir” şeklindeki, dosya münderecatına aykırı bir kabulle ve varsayıma dayalı olarak sanığın mala zarar verme suçundan hükümlülüğüne karar verilmesine de olanak bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu