KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 13 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbjtinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı Murat tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 104 ada 9 parsel sayılı 211.22 m2 yüzölçümündeki taşınmaz satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak da-. vali Nurcan adına tesbit edilmiştir. Davacı Murat tapu kaydına, tapu dışı satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu taşınmazın miras bırakan Hasan mirasçıları adına payları oranında tescili istemiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 29. maddesi hükmü uyarınca dava açmıştır....
nın 66/1-e-son ve CMK.223/8 maddesi gereğince gerçekleşen ZAMANAŞIMI NEDENİYLE DÜŞMESİNE'' ifadesinin eklenilmesi suretiyle hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Cumhuriyet savcısının temyiz istemi, 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığına ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Temyizin kapsamına göre; A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü, Dava konusu olay, sanığın savcılığa verdiği dilekçede site genel kurul toplantısında yönetim kurulu başkanlığına seçilen mağdurun sanığın isminin karşısına onun adına sahte imza attığından bahisle şikayetçi olarak iftira suçunu işlediği iddiasına ilişkin olup, ilk Derece Mahkemesi'nce sanığın üzerine atılı iftira suçunu işlediği kabul edilmiş; 10 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir. B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7....
HUSUMETİMAR VE İHYAKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİZİLYETLİKLE KAZANMA 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 17 ] "İçtihat Metni" Ayşe ile Hazine ve K… … Belediye Başkanlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair (Kahramanmaraş Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi)'nden verilen 12.11.2009 gün ve 568/443 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili ve K… … Belediye Başkanlığı vekilleri taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde mevkiini bildirdiği, kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan taşınmazın kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle, vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili zilyetlik ile edinme şartlarının gerçekleşmediğini ve davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tescilini savunmuştur....
bulunan 4926 sayılı yasanın 5/1.maddesinde iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası; suç tarihinden sonra 25.01.2007 günü yürürlüğe giren 5015 sayılı yasanın Ek 5. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ve sonrasında, 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı yasanın 3/2 ve 4/1.maddelerinde ise bu suçun yaptırımının üç yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası olarak öngörülmesi karşısında, sanıklar lehine olan yasanın 5015 sayılı yasa olması nedeniyle olayda uygulanması gerekeceğinden ve sanıklar ..., ... ile ...’ın savunmalarının alındığı 16.02.2004, 12.11.2004 ve 29.05.2005 tarihleri itibariyle, temyiz inceleme gününde, lehe hükümler içeren 5015 sayılı yasanın Ek 5. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK‘nun 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresi tahakkuk etmiş bulunduğundan, sanıklar ..., ... ve ... haklarında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, anılan madde gereğince, ZAMANAŞIMI...
reaktif sınırların aşıldığı gerekçesiyle müvekkiline Mart 2011 dönemi için cezai şart faturası düzenlendiğini,“Sistem Kullanma Anlaşmasının" cezai şartlar başlıklı 10. maddesine göre ihlalin .....’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirilmemesi halinde ceza tahakkuk ettirilebileceğini, cezai şart uygulanması şartlarının bulunmadığını, geriye dönük cezai şart faturası düzenlenemeyeceğini, müvekkilince ihtirazi kayıt konulmak suretiyle faturanın ödendiğini ileri sürerek, Mart 2011 dönemine ait 29.04.2013 tarihli 152.893,21 TL bedelli faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada, aynı sebeplerle Mart 2013 dönemine ait 29.04.2013 tarihli 210.857,70TL bedelli faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, ıslah dilekçesiyle de birleşen davadaki faturayı gecikme cezası+KDV olmak üzere toplam 254.168,67 TL olarak itirazi...
D) Temyiz: Kararı davalı, davacının iş sözleşmesinin haklı feshedildiği ve itirazi kayıt konulmaksızın bordroları imzaladığı gerekçesi ile temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde haftada 4 saat fazla çalışma yaptığını ileri sürerek fazla çalışma alacağı talep ettiği halde mahkemece haftada 5 saat fazla çalışma alacağının hesaplanıp hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.Mahkeme davacının talebi ile bağlıdır. Bu durumda davacı haftada 4 saat fazla çalışma yaptığını ileri sürdüğü halde talep aşılarak haftada 5 saatten fazla mesai alacağına karar verilmesi isabetsizdir....
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı vekili ; Davacının kıdem tazminatı ve fazla mesai ücreti alacağına hak kazanamadığını, iş akdini istifa ederek haksız nedenle fesheden işçinin kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, fazla mesai yapıldığı zaman bordrolara yansıtılarak ödendiğini, iddiaların aksine ara dinlenme süreleri nazara alındığında çalışma saatlerinin 45 saati aşmadığını, buna ilişkin taleplerin yersiz olduğunu, tanıkların fazla mesai yapıldığında ücretini aldıklarına ilişkin beyanların dikkate alınmadığını, itirazi kayıt konmaksızın imzalanan ücret bordrolarının aksinin yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini, ispatlanamamış verilere dayanarak hatalı hüküm kurulduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; İş sözleşmesinden kaynaklanan kıdem tazminatı ve fazla mesai alacağının tahsili talebine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2010/5598 sayılı takip dosyasından, 19.04.2010 tarihli haciz sırasında cebri icra tehdidi nedeniyle davacının itirazi kayıtla 3.kişi olarak 7.941,42 TL. ödediğini belirterek bu para üzerinde, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili ve borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamışlardır. Mahkemece, 19.04.2010 tarihinde davacıya 7 günlük süre verildiğini, 22.04.2010 tarihinde bu işlemi şikayet ettiğini şikayetin 30.04.2010 tarihinde red edildiğini davanın 16.06.2010 tarihinde 7 günlük süreden sonra açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 19.04.2010 tarihinde yapılmış ve davacı 3.kişi olarak verdiğini belirtmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2019/412 ESAS, 2021/258 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının davalı şirket bünyesinde 07/08/2012 tarihinde çalışmaya başladığı, 25/03/2014 tarihinde de istifa dilekçesi sunarak işten ayrıldığı, davacının istifa iradesi olduğundan iş akdinin haksız şekilde sonlandırılmasıın söz konusu olmadığı, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılamayacağını, aksinin kabulü halinde davaöcının itirazi kayıtsız olarkak imzaladığı ücret bordrolarındaki ücretin baz alınması gerektiği ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece;davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiasını kabul etmediklerini, davacının olağanüstü genel kurul toplantısında itirazi kayıt ileri sürmeden şirketi ibra ederek istifa ettiğini, yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde kayıtları kendisi tuttuğundan özen ve bağlılık yükümlülüğünü yerine getirmediği kanaatinde olduklarını, davanın reddini talep etmiştir. Alınan ... tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının davalı şirkete 35.327,00 TL borçlu olduğunu ve kayıtlı olduğunu, takip tarihi itibariyle ise davalı şirketin davacıya 20.070,44 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacının 44.173,07 TL lik ödemeyi kendisinin yaptığını ispatlaması durumunda davacı alacağının 64.243,51 TL olacağı, davalı şirkete olan borcunun mahsubu ile ise 28.916,51 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Taraf vekilleri 3. Celse vermiş oldukları beyanlarında sulh olduklarını, yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını beyan etmişlerdir....