Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;davacının davalıya ait işyerinde çalışırken işverenle arasında konuşmadan dolayı işi bıraktığının anlaşıldığı,bu sebeple ihbar tazminatına hak kazanamadığı, davacının çalıştığı süre dikkate alındığında bu kadar uzun süre çalışan kimsenin kendi isteği ile işi bıraktığı düşünülemeyeceğinden kıdem tazminatına hak kazandığının kabulüne, davacının bordrolarında fazla mesai tahakkuku yapıldığı ve bunlara itirazi kayıt konulmadığı görüldüğünden fazla mesai talebinin de reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur. D) Temyiz: Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2019 NUMARASI : 2018/231 2019/801 DAVA KONUSU : ALACAK (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 11.08.2017 tarihinden itibaren asgari ücretle çalıştığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, davacının fazla çalışmasının bulunmadığı, bordrolar doğrultusunda yapılan ödemelerin itirazi kayıtsız olarak kabul edildiği, UBGT günlerinde çalışmasının bulunmadığı ve hafta tatillerini de kullandığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir....

    İCRA DAİRESİNİN YETKİSİNE İTİRAZİCRA TAKİBİNE YAPILAN İTİRAZYETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ] 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 26 ] "İçtihat Metni" Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi M...... T.. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

      İş bedelinin tamamen ödenmesi durumunda eksik iş bedeli teslim anında itirazi kayıt ileri sürülmesine ve ayıp ihbarına gerek olmaksızın zamanaşımı süresince her zaman istenebilir. (Dairemizin 27.09.1988 gün 1988/92 E. 1988/3020 K. sayılı kararı ile 20.11.1995 gün 1995/5216 E., 1995/6697 K. sayılı kararları). Ayıplı işlerle ilgili olarak açık ayıpları yönünden BK’nın 359/I. maddesi gereğince, teslimden itibaren makul süresinde, gizli ayıplar yönünden de BK’nın 362/III. maddesi gereğince ayıbın ortaya çıkmasından itibaren derhal yükleniciye ayıp ihbarında bulunulması zorunludur. Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.02.1979 gün 1977/11-393 Esas 1979/80 Karar, Daire’mizin 06.02.2002 tarih 2001/4689 Esas, 2002/546 Karar sayılı ilâmları)....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :İcra Memur Muamelesini Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı-şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi vekilinin, ihalesi yapılan taşınmaz ile ilgili olarak icra müdürlüğünce KDV oranının %1 yerine %18 olarak alınmasına yönelik kararın iptali ile itirazi kayıtla fazla ödenen 221.170,00 TL tutarındaki KDV'nin iadesini talep ettiği, yerel mahkemece; şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçinin istinaf yoluna başvurduğu, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçinin istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır....

          Noterliği'nin 30/09/2021 tarih ve ... yevmiye numaralı kat ihtarnamesi keşide edildiğini, kat ihtarnamesinin borçluların sözleşmede yazılı son adresine keşide edilmiş olup 04/10/2021 tarihinde borçlu davalı gerçek kişi tarafından keşide edilmiş olduğunu, davalının aynı zamanda yine davalı şirketin temsilcisi olduğunu, tebliğ edilen kat ihtarnamesine davalılarca herhangi bir itirazda bulunulmadığını, müvekkili bankaya itirazi bir ihtarname tebliğ edilmediğini, itiraza uğramayan kat ihtarnamesine rağmen borcun ödenmemesi akabinde müvekkili banka alacağının tahsilini teminen borçlu ve müteselsil kefil hakkında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla İzmir .... İcra Müdürlüğü ....E. Sayılı dosyası icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE: Mahkememize tevzi edilerek mahkememizin......

            maddesinin (a) fıkrasında ise, kuruma ait taşınır ve taşınmaz mallar ile bunların alım ve satım işlemlerinin ilgili kanunlarda kurumun adı ve kuruluş kanununun tarih ve sayısı yazılı olmasa dahi ithalde alınan vergi ve resimler dahil her türlü vergi, resim ve harçlar ile kurumun doğrudan doğruya hizmetlerinden faydalanmadığı fon ve kuruluşlara katkı paylarından muaf olduğunun belirtildiği, maddede yer alan bu ifade karşısında Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununda muafiyet kapsamına alınmayan Bağ-Kur'a ait araçların motorlu taşıtlar vergisinden muaf tutulması gerektiği, gerek muafiyet hükmünün düzenleniş biçimi, gerekse Bağ-Kur Kanununun özel bir kanun olma niteliği karşısında, 197 sayılı Kanunun 4'üncü maddesine eklenen fıkrada yer alan, bu kanunda yer almayan istisna ve muaflıkların hükümsüz olduğu şeklindeki hükmün, Bağ-Kur Kanunu ile getirilen muafiyet hükmünü etkileyeceği düşüncesini benimsemenin mümkün olmadığı gerekçesiyle itirazi...

              İLAMSIZ TAKİPYETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 22 ] 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 689 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HUMK. 9.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yerinin " keşide yeri " olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir....

                Davalı vekili, davacıya tamir süresi içinde kullanması için bedelsiz olarak başka bir cihaz teklif edilmesine rağmen kabul görmediğini, kullanıcı hatasından kaynaklanan arızanın garanti kapsamında olmadığını ve 30 günlük yasal tamir süresinden söz edilemeyeceğini, cihaz ücreti mukabilinde tamir edilip teslim edilirken itirazi kayıt ileri sürülmediğini ve talep edilen bedelin fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, satın alınan cihazın garanti belgesi ve 4077 sayılı Yasa gereğince 30 günlük süre içinde davalının cihazın tamirini yapmamış olması nedeniyle, davacının dava dışı başka şirketten kiralayarak kullandığı cihazın kiralama ücretinin davalıdan talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.162.51 YTL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                  Konut Yapı Kooperatifi vekili temyize cevap ve karşı temyiz dilekçesinde bu ödemenin de müvekkili kooperatife davacı kooperatif tarafından yapıldığını, ancak itirazi kayıtsız ödendiği için dikkate alınmamasının doğru olduğunu beyan etmiştir. Davacı kooperatif bu davada protokoller gereği davalı kooperatif tarafından yapılması kararlaştırılan, ancak kendilerince ödenen 46384 ada 1 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki 3. blokun ortak yerlerindeki imalâtlara ilişkin bedelin tahsilini istediğine göre, bu istek içerisinde bilirkişiler tarafından dikkate alınmayan ve davacı kooperatif tarafından yapıldığı ihtilâfsız olan 4.961,00 TL ödemenin de bulunduğunu kabul zorunludur. Bu durumda davaya konu teşkil eden 4.961,00 TL ödeme de dahil edilmek suretiyle davacı alacağı hesaplattırılıp karar altına alınması gerekirken, davacı kooperatif ödemeleri eksik olarak değerlendirilmek suretiyle yazılı şekilde karar oluşturulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu