Maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takiplerde borçlunun yetkiye, imzaya, borca ve faize yönelik bütün itirazlarını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde yetkili mahkemelere yapmasının gerektiği, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebligatının 17/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 12/12/2019 tarihinde itirazda bulunulduğu, usulsüz tebliğ şikayetinin ise asıl dosyada süreden reddine karar verildiği anlaşıldığı, Birleştirilen dosyada zamanaşımı itirazı yönünden yapılan incelemede, yapılan işlemler arasındaki tarihler nazara alındığında takip konusu bonolar bakımından 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olduğu anlaşıldığından; Asıl dosyada davacı borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine, birleştirilen dosyada davacı borçlunun borca ve imzaya itirazının süreden reddine, birleştirilen dosyada davacı borçlunun zamanaşımı itirazının esastan reddine, karar verilmiştir....
itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun borca itiraz ettiğini takibi durduruğunu itirazı haksız ve dayanaksız olduğunu, davalının; .......
K. 164 vd. maddelerine göre hapis hakkını kullandığını, kendisine ayırdığı 29.000 TL sını ikametgahına ödemeli olarak gönderdiğini, ödemeyi İstanbul Ayazağa PTT veya Bodrum/Muğla PTT aracılığıyla alabileceğini" belirterek borca itiraz etmiştir. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak borçlunun borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul ederek ödeme olgusuna dayanması halinde alacaklının artık İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur. Yukarıda içeriği açıklanan borçlunun icra dairesine verdiği dilekçesinde; takip konusu borcu ve hukuki ilişkiyi kabul edip, takip konusu 29.000 TL'nin borçlunun Bodrum/Muğla veya Ayazağa/İst....
Taksim olgusuna dayanan tarafın bu hususu ispatlanması gerektiği de göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sorun; ... takibinde ileri sürülen ve takibi durduran zamanaşımı def'inin daha sonra alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasında da borçlu tarafından ileri sürülme zorunluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Dava dilekçesi içeriğinden eldeki davanın bir tahsil (alacak) davası olmayıp İİK.67 maddesinde öngörülen itirazın iptali davası olduğu kuşkuya yer bırakmayacak kadar açıktır. Borçlu ödeme emri tebliğ üzerine yasal sürede borca zamanaşımı def'inde bulunmuş, borcun bulunmadığı yönünden itiraz etmiş (İİK.62), takip bu nedenle durmuştur. (İİK.66) Bu aşamadan sonra davacı alacaklının TMK.... maddesi gereğince alacağın zamanaşına uğramadığını ispat suretiyle itirazın iptali davasını açması (İİK.67) gerekmektedir ki davacı yasal sürede eldeki itirazın iptali davasını açmıştır. Ancak itirazın iptali davasında ispat külfeti kendisine düşen alacaklı, borca itirazda ileri sürülen alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin itirazın aksini ispat edememiştir....
Takip dayanağı ve davanın konusunu oluşturan konkordato projesi yönünden davalı tarafından ödeme itirazında da bulunulmuş ve davalı ödeme olgusuna dayanmakla, takip dayanağı konkordato projesinin İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelerden olduğu açıktır. Davalı gerek borca itiraz, gerekse davaya cevap dilekçelerinde, konkordatonun tasdiki ile birlikte, taraflar için bağlayıcı hale geldiğini belirterek, borcu kabul etmiş, ancak Covid 19 süreci kapsamında sürelerin 86 gün durması nedeniyle ödemelerin ötelenmesi gerektiğini, bu nedenle ödemediğini belirtmiştir. Davalı borçlu tarafından konkordato projesi kapsamında ödemelerin bu sebeple ötelenmesi için konkordato kararını veren mahkemeye de başvurulmuş, ancak mahkemece bu konuda bir karar verilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin verilen hüküm Dursun Tiryatik ve arkadaşları tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle: davanın paya yönelik bir davamı yoksa payına karşılık taksim de kendisine verilen yerlerin azmı olduğu kesin bir biçimde açıklattırılması, davalılardan taksim olgusuna dayanıp dayanmadıklarının açıkça sorulması, taksim olgusuna dayanmaları halinde kanıtlama yükümlülüğünün kendilerine ait olduğu hatırlatılıp gösterdiği tanıkları bu konuda dinletmek isteyip istemediklerinin sorulması, yerinde yeniden keşif yapılarak tapu malikleri yada mirasçıları arasında taşınmazların taksim edilip edilmediğinin edilmişse hangi yerlerin kimlere verildiği, taksim sırasında belirlenen ortak sınırların neresi olduğu kimlerin hangi tarihten beri...
ve şikayet hakkını kullanabileceğini, bu durumda davanın reddine dair kararın hatalı olduğunu, diğer taraftan dava dilekçesine bakıldığında icra dosyası kapsamında yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarının görüleceğini, dilekçenin sonuç kısmına bakıldığında; dosya kapsamında usulsuz tebligatlar nedeniyle kesinleşen icra dosyasında; tüm usulsuz tebligatlar yönünden ; usulsuz tebligat nedeniyle icra dosyasını öğrenme tarihi olan 24.07.2019 tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi talebiyle yetkiye,imzaya,borca ve tüm ferilerine ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarının görüleceğini, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; zamanaşımı itirazlarının zaten yenileme emrine de itiraz niteliğinde olduğunu, bir an için mahkemenin görüşünün kabul edileceği farzedilse dahi; yerel mahkemenin bahsettiği yenileme emrine itiraz niteliği taşıyan dava dilekçesinin d bendinde anlattıkları icra dosyasının 2010 yılında yenilenmesine dair zamanaşımı itirazlarının...
Davalı taraf ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporuna ilişkin itiraz dilekçesinde, ödeme emrinde talebin hangi aylara ilişkin olduğu hususunun yazılmadığını belirtmiştir. Davalı taraf, icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde de mahkeme dosyasına sunduğu cevap dilekçelerinde de böyle bir talepte bulunmamış ise de; itirazını genel olarak borcunun bulunmadığı olgusuna dayandırmıştır. Dolayısıyla itiraz sebepleri mahkemede genişletilip değiştirilemez ise de, davalının itirazı genel olarak borcunun bulunmadığı itirazı kapsamında değerlendirilmelidir. Ancak buna rağmen ilk derece mahkemesi tarafından ileri sürülen bu husus hiç araştırılmadan sonuca gidildiği görülmektedir....
Davacı vekili, davalı Erdal 'ın müvekkili bankadan kredi kullandığını, diğer davalının sözleşmeyi müteselsil kefil sfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalıların borca ve faize itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevabında, bankada hesapta para bulunmasına rağmen borca mahsup edilmeyerek borca faiz yürütülmesinin haksız olduğunu, bankanın işlemlerinin usule uygun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....