Maddesi uyarınca olayda 10 yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğunda duraksama olmamalıdır. Mahkemece 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uyğun bir karar verilmesi gerekirken, olayda uyğulanma olanağı bulunmayan BK' nun 66.maddesindeki zamanaşımı suresi uygulanarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22.12.2009 oybirliğiyle karar verildi....
Suça sürüklenen çocuk hakkındaki şikayeti devam eden ancak katılmasına karar verilmeyen müşteki ...'in süresinde temyiz dilekçesi vererek kararı suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz etmesi karşısında, 5271 sayılı CMK'nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğundan, CMK'nin 237/2. maddesi uyarınca müştekinin katılan, vekilinin de katılan vekili olarak davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Suç eşyası hakkında zamanaşımı süresi içinde mahkemesinden karar alınması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 03.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in 27.06.2011 tarihinde 00.30-17.00 saatleri arasında gözaltına alınmış olması nedeniyle sanık hakkında TCK'nın 267/4 maddesi uyarınca işlem yapılması zamanaşımı süresi içinde mümkün görülmüştür. 1-Tüm dosya kapsamından iftira suçuna ilişkin maddi eser ve delilleri uydurma sözkonusu olmadığı halde sanık hakkında TCK'nın 267/2. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini, 2-Sanığın iftira kabul edilen şikayeti üzerine mağdur ...'in ikametinde arama yapılması suretiyle koruma tedbiri uygulanmış olması karşısında, tayin olunan temel cezanın TCK'nın 267/3. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/260 Esas-2009/108 sayılı nafaka artırımı kararına karşı sanığın yasal sürede temyiz yoluna başvurmaması sebebiyle verildiği nazara alındığında, müştekinin diğer şikayeti ile ilgili mahallinde zamanaşımı süresince her zaman soruşturma yapılabileceği gözetilerek, son soruşturmanın açılmasına konu iddia ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükmü usul ve yasaya uygun olduğundan katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 27/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
de de yayınlandığını, makalede diğer öğretim üyeleri tarafından çekilen birtakım fotoğrafların da yayınlandığını, makalenin yayınlanmasından sonra davalı tarafından hırsızlıkla suçlandığını, davalının suçlamalarının haksız olduğunun takipsizlik kararı ile ortaya çıktığını, davalının şikayeti üzerine üniversite camiası içinde bilimsel hırsız olarak olarak anıldığını, davalının şikayetinin hak arama özgürlüğü sınırlarını aştığını, onur ve itibarının zedelendiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı ise, zamanaşımı savunmasında bulunarak istemin reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Yerel mahkemece, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/98335 soruşturma, 2010/62567 takipsizlik sayılı dosyasında davacının 06.01.2010 tarihinde ifadesinin alındığı, davacının bu tarih itibariyle şikayetten haberdar olduğu, dava tarihine kadar BK'nun 60. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği kabul edilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
ın temyiz nedenleri ile bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 20.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ve boşluk varmış sesi şikayeti ; 30.09.2015 tarihinde orta ekranda kararma var şikayeti; 04.04.2016 tarihinde sunroof çıtırdı sesi frene basıldığında ötme sesi ; 17.05.2016 tarihinde motor kaput ve bagaj kapağı yazılarında kararma şikayeti; 17 Haziran 2016 tarihinde orta konsol ekranında donma(video kayıtlı) şikayeti ;19 Temmuz 2016 tarihinde düşük hızlarda rampa aşağı frene basıldığında kızaklama şikayeti; 15.08.2016 tarihinde düşük hızlarda rampa aşağı frene basıldığında metal sürtme sesi var şikayeti; 05.10.2016 tarihinde düşük hızlarda frene basınca ötme sesi şikayeti; 18.11.2016 tarihinde seyir halinde gidildiğinde ön tekerden metal sürtme sesi şikayetiyle servise gidildiği, eldeki davanın 16.03.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71/2. maddesine dayalı zamanaşımı şikayeti olup, şikayetin yasal hasmı icra takibinin alacaklısıdır. Somut olayda, ...İcra Dairesi'nin 2012/1206 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde takip alacaklısının ... olduğu, icra mahkemesine yapılan zamanaşımı şikayetinde şikayet edilen taraf olarak ...'nin gösterildiği anlaşılmakla birlikte, adı geçen şirketin takibin tarafı olmadığı gibi dosya kapsamında bu şirkete yapılmış alacağın temlikine ilişkin bir belgeye de rastlanılamamıştır....
, İİK.' nun 71 ve bu madde de atıf yapılan aynı kanunun 33/a maddelerindeki zamanaşımı şikayeti, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin olup olayda anılan maddelerin uygulama yeri bulunmadığı gerekçesiyle istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
olayda uygulama yeri bulunmadığı gerekçesi ile zamanaşımı itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....