Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet olunan vekili, şikayetin haksız ve kötüniyetli olduğunu, zamanaşımı itirazları bulunduğunu, şikayetin süresinde olmadığını, sıra cetvelini şikayeti gerektirecek bir neden bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçi bankanın sıra cetveline konu araç üzerinde, araçtan kaynaklanmamış olsa da rehin hakkı bulunduğu, rehnin kalkmamış olması dolayısıyla İİK.'nın 206. maddesi uyarınca rehne dayalı şikayetçi alacağının rüçhanlı olduğu,bu şekilde şikayetçi bankanın da sıraya dahil edilmesi gerekirken İcra Müdürlüğü tarafından hatalı işlem yapıldığı gerekçesiyle , şikayetin kabulü ile Rize İcra Müdürlüğü'nün 2009/8396 Esas sayılı dosyasında 10.01.2014 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet,sıra cetvelinde sıraya ilişkindir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2012/3049 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığı, bu takibin de davalının itirazı üzerine durduğu, dolayısıyla tüm bu takip ve dava dosyaları aynı alacağa yönelik olduğu, bu durumda dava tarihi itibariyle Kooperatifler Kanunu, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen 1 yıl, 3 yıl ve 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu kanaatiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatifin sulama suyu ve enerji kullanımından kaynaklı borca dayalı açılmış itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 68/1-son cümlesi itirazın iptali davalarında da uygulanacağından, takip alacaklısı 7.000,00 TL'lik alacağı için daha önce ilamsız genel takip başlattığı, vaki itiraz üzerine, .... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan 2011/352 Esas sayılı dosyada "davanın açılmamış sayılmasına" karar verildiği ve bu karar kesinleştiği anlaşılmıştır....

      III- Davacı borçlu icra mahkemesine başvurusunda, zamanaşımı itirazında bulunduğu, zamanaşımı itirazının takibin kesinleşmesinden önceki veya sonraki döneme ilişkin olduğunu açıkça belirtmediğinden ve ödeme emrinin usulüne uygun olduğu tespit edildiğinden, ilk derece mahkemesince zamanaşımı itirazının esası incelenerek 10 yıllık zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı yönündeki gerekçe ile zaman aşımı itirazı reddine karar verilmesi isabetlidir. IV- Aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun, icra mahkemesine diğer başvurusu İİK'nun 62. maddesi kapsamında "icra takibinde yetkiye borca itiraz, zamanaşımı itirazı" olup, takibin şekline göre itirazların ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmesi gerektiğinden, borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/495 ESAS 2021/623 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebliğ Şikayeti) KARAR : DAVALI : TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.Ş - VEKİLİ : Av. AHMET ÜNSALAN; Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Adana Hukuk İşleri Müdürlüğü Çınarlı Mah. Atatürk Cad....

      Haksız fiil sorumluluğu ile ilgili zamanaşımı ise Türk Borçlar Kanunu'nun 72.maddesinde düzenlenmiş, maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde eylemin cezayı gerektirmesi durumunda uzatılmış zamanaşımı süresinin uygulanacağı kabul edilmiştir. İşte uyuşmazlığa konu olan, 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 72/1 maddesinin ikinci cümlesinin Karayolları Trafik Kanunu'na uyarlanmış halidir. 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesinde “davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmesi halinde bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olduğu” düzenlenmiştir. Uzatılmış zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için haksız fiilin aynı zamanda ceza kanunları gereğince suç teşkil etmesi, bunun yanında haksız fiilden doğan tazminat alacağına ilişkin zamanaşımı süresinden daha uzun bir ceza davası zamanaşımı süresi öngörülmüş olması gereklidir....

        ın şikayeti yönünden yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla dosyanın ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair ...Cumhuriyet Başsavcılığının 15/08/2019 tarihli ve 2016/43881 soruşturma, 2016/3331 sayılı yetkisizlik kararı ile, şüpheliler ... ve ... haklarında müşteki ...'ın şikayeti bakımından yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla dosyanın ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin ...Cumhuriyet Başsavcılığının 19/04/2018 tarihli ve 2017/1268 soruşturma, 2018/3339 sayılı yetkisizlik kararını müteakip, bu kez suç yeri bakımından her iki müştekinin şikayeti yönünden dosyanın ...Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/10/2019 tarihli ve 2016/15028 soruşturma, 2019/3010 sayılı yetkisizlik kararı üzerine, ...Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararının kaldırılmasına dair... 5....

          Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/127328 sayılı soruşturma dosyasındaki şikayeti nedeniyle 2.000,00 TL, ... ve ...’dan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/37420 sayılı soruşturma dosyasındaki şikayeti nedeniyle 2.000,00 TL, ...’dan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/120815 sayılı soruşturma dosyasındaki şikayeti sebebiyle 2.000,00 TL ... ve ...’dan ... 7. Sulh Ceza Mahkemesinde yargılanıp beraat etmesi nedeniyle 4.000,00 TL, ...’dan kendisine hakaret etmesi nedeniyle 10.000,00 TL talep ettiği, mahkemece her bir davalı yönünden 1.500,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. Davacının talebi, her bir eylem nedeniyle ayrı ayrı manevi tazminat istemine ilişkin olduğu halde, mahkemece hangi eylem nedeni ile ne miktarda tazminata hükmedildiği gerekçede açıklanmadan yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup kararın bu nedenle bozulması gerekir....

            O halde mahkemece, öncelikle borçlu vasisinin usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse, istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının araştırılması ve şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, Gerekçeli Karar başlığında; “Davacı” olarak,... vasisi, bir başka ifadeyle...’in yasal temsilcisi olduğu belirtilmeksizin ... ismine yer verilmesi doğru bulunmamış, ancak mahkemesince düzeltilebilecek bir husus olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır....

              .-2015/63 K. sayılı dosyasında, şikayetçi, muris .... olup muris hakkında yapılan takipte murisin haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karar, takibin mirasçılara yöneltilmesinden sonra mirasçıların kendi adlarına yapacakları haczedilmezlik şikayeti yönünden kesin hüküm teşkil etmez. Tarafları aynı olmayan.... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı kararı eldeki meskeniyet şikayeti yönünden HMK'nun 303. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğini taşımaz. O halde mahkemece, borçlu mirasçıların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak kesin hüküm nedeniyle istemin reddedilmesi isabetsizdir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmaksızın, imzaya itirazın esası incelenerek itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu