Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zaman aşımı şikayetinin incelenmesi, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nın 04/11/1998 tarihli 1998/12- 763 esas, 1998/799 karar sayılı kararı). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, senedin tanzim tarihi ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 661., 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nın 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüştür. Diğer yandan TTK'nın 662. maddesinde "müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir" hükmüne yer verilmiştir. TTK'nın 730/18. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 663/2. maddesi gereğince zaman aşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zaman aşımı işlemeye başlar....
İcra Müdürlüğü dosyasında anılan dosyada alınan bilirkişi raporunda doğrultusunda 28.01.2016 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, davalı borçlunun yasal süresi içinde alacağın zamanaşımına uğradığı belirtilerek borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, eldeki davanın da yasal süresi içinde açıldığı, davalının zamanaşımı defi dışındaki istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmuş ancak zaman aşımı itirazında bulunulmamış bilahare cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Mahkemece "Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunulmuş olup, talep edilen alacaklar yönünden İş Kanunu ve Borçlar Kanunu uyarınca zamanaşımı dava ve ıslah(İcra takip tarihi) tarihinden geriye doğru 5 yıl olup zamanaşımına uğrayan alacak miktarları hesaplamada dikkate alınmamıştır. " gerekçesiyle zaman aşımı itirazı gözetilmeden sonuca gidilmiş olup varılan sonuç hatalıdır....
Süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun borca itiraz ettiği, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, TTK'nun sebepsiz zenginleşme başlıklı 732 maddesinden anlaşılacağı üzere, zaman aşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa bunların poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalacakları, bu istemin poliçenin zaman aşımına uğradığı tarihi takip eden bir yıl içerisinde ileri sürebileceği ve bu durumda ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene ait olacağının belirtildiğini, ancak davalı tarafın zaman aşımı süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yapılan icra takibine karşı haksız ve hukuka aykırı olarak itirazda bulunduğunu ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini iddia ederek; davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takip...
Mahkemece; şikayetçi borçlular tarafından yapılan zaman aşımı itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, faize, borca ve icra dairesinin yetkisine yapılacak olan itirazların da İİK 150, 150/a-1, ve 62/1 maddeleri gereğince ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre dahilinde icra dairesine yapılabileceği (İstanbul 21. Hukuk Dairesi 2020/2106 Esas 2021/1014 Karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/5342 Esas 2021/10899 Karar), anlaşılmakla, Serik İcra Müdürlüğü'nün 2022/590 Esas sayılı dosyasında davacı borçluların yetki itirazının ve borca itirazının reddine karar verilmiştir. Manavgat 2....
O halde, mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yödeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin, zaman aşımı nedeniyle takip konusu senedin artık kıymetli evrak vasfına haiz olmadığı yönündeki iddiası yerinde değil ise de, biran için bu iddianın yerinde olduğunun kabulü halinde de takibin dayanağı senedin kambiyo senedi vasfını taşımaması nedeniyle takibin iptali istemine ilişkin şikayetin İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca yasal 5 günlük sürede yapılması zorunlu olduğundan bu yöndeki şikayetinin de süre aşımı nedeniyle incelenmesi mümkün değildir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca, itiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi zorunlu olup, ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun takibi öğrenmiş olması itiraz süresini başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten itibaren başlayacaktır. Somut olayda, davacılar adına çıkarılan ödeme emrinin 20/09/2019 ve 21/10/2019 tarihlerinde bila tebliğ iade edildiği, borca itiraz dilekçesinin verildiği 23/09/2019 tarihinde davacılara ödeme emrinin tebliğ edilmediği, ödeme emrinin davacılar vekili Av. T2 18/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği tartışmasızdır....
Somut olayda ; mahkeme kararının gerekçe kısımda "Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle zaman aşımı yönünden reddi gerektiğini, orman komisyonu asli ilam tutanaklarına karşı Kadastro Kanununa göre 6 aylık zaman dilimi içerisinde ve 10 yıllık sürede dava açılmadığını, dava konusu taşınmazın 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahdit haritasında orman sınırları dışında kaldığını, davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle reddine, aksi kanaatteyse dava konusu taşınmazın orman dışında olması nedeniyle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir." şeklinde bu davanın konusu olmayan ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde yer almayan hususların bulunması doğru değil ise de, bu husus bozmayı ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, belirtilen gerekçenin çıkartılması suretiyle gerekçenin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davalı taraf süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki ve zaman aşımı itirazında bulunmuş, HMK'nın 10.maddesi uyarınca akdin ifa yerinin Antalya oluşu sebebiyle yetki itirazının reddine, ayrıca taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu göz önüne alınarak 10 yıllık süreye tabi oluşu gözetilerek de zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir. ... İcra Müdürlüğünün .../... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 668,60.-TL asıl alacak, 7,42.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 676,02.-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine borçlular vekili tarafından süresinde icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. Davalı şirketler adi ortaklık statüsündedir. Davacı şirket ile davalı adi ortaklığı oluşturan şirketler arasında personel taşımacılığı sözleşmesi yapılmıştır....
Bankası olduğu, borçlusunun ... olduğu, takip konusunun asıl alacak ve fer'ileriyle birlikte toplam 70.202,17 TL'nin tahsili için takip yapıldığı, borçlunun zaman aşımı, borca ve faize itiraz ettiği görülmüştür. Davalının zaman aşımı savunması bakımından yapılan değerlendirmede, takibin genel sözleşme zaman aşımı süresi içerisinde yapıldığından zaman aşımı itirazı yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Dosyada bankacı bilirkişiden rapor da alınmıştır. Tüm dosya içeriğine ve yapılan hesaplamalara göre; Davacı banka ile davalı ... arasında Gerçek Kişi Ticari Kart Üyelik Sözleşmesi ve 21.09.2018 düzenleme tarihli 500....