Ayrıca, yukarıda belirlenen şekilde zaman aşımı itirazı değerlendirildikten sonra, zaman aşımı itirazının yerinde bulunmaması halinde, davacı tarafından tahakkuku yapılan miktarın hangi dönemlere ait olduğu, tahakkuka dayanak tüm bilgi ve belgelerin celbi ile davacı kurumun suyu kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davalı için gecikme zammı ve faizden indirim sağlayacağı, davalının, dava konusu asıl borçtan ( ana tüketim bedelinden) her halükarda sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak, aboneliğini iptal ettirmeyen davalının, abonelik üzerinden tüketilen su bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilerek davacı kurumun, davacıdan isteyebileceği fatura bedelinin duraksamasız belirlenmesi için dosyanın yeniden önceki bilirkişiye tevdi ile tahakkuk tarihi itibarı ile yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre hesaplamayı içerir, denetime elverişli ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir....
İcra Mahkemesinin 2019/985 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde şikayetçi tarafça işbu davaya konu icra takip dosyasına ilişkin borca itiraz istemli dava açıldığı, dava tarihinin 15/08/2019 olduğu görülmüştür. Mevcut haliyle şikayetçi tarafın takipten 15/08/2019 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir. Mahkememizde şikayet 24/08/2020 tarihinde açılmış olup yasal 5 günlük itiraz süresi aşıldıktan sonra açıldığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle şikayetin süre aşımı nedeniyle usulden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında takibe konduğunu, lehtar tarafından yapılan icra takibi, zaman aşımı itirazları üzerinde icra hukuk mahkemesi tarafından iptal edildiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin, teminat olarak kullanacağını düşünerek bonoyu oğlu için düzenlediğini, oğlunun bonoyu açık olarak alacaklıya vereceğini düşünemediğini, hataya düştüğünü, bononun müvekkilinin bilgisi dışında doldurulduğunu, müvekkilinin bu bono nedeniyle borçlu olmadığını, tarafların edimleri arasında büyük oransızlık olduğunu, bonolarda zaman aşımı TTK'nun 749.maddesinde düzenlendiğini, zaman aşımı kesilme sebeplerinin TTK'nun 750.maddesinde düzenlendiğini, 2002 yılında açılan taklibin kesinleşmesi ile zaman aşımı süresinin başladığını, icra takiplerinde, zaman aşımını icra takip işlemlerinin kestiğini, alacaklı vekilinin dosyaya açtığı her talebin icra takip işlemi olmadığını, zaman aşımını da kesmediğini, alacaklının icra dosyasında dönem dönem yasa ve Yargıtay'ın İcra Takip İşleminde...
İcra Müdürlüğü 2022/5041 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından diğer borçlu ile birlikte davacı keşideci borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin 16/04/2022 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin dosyaya vekaletname sunarak müvekkiline tebligatla birlikte ödeme emrinin tebliğ edilmediği belirterek icra müdürlüğünden usulüne uygun şekilde ödeme emri tebliğ edilmesine karar verilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünün 13/05/2022 tarihli kararı ile borçlu vekilinin talebinin reddine karar verildiği, bu karara karşı şikayet yoluna başvurulduğu ve borca, ferilerine itiraz edildiği anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/845 KARAR NO : 2023/18 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2022 NUMARASI : 2021/552 ESAS, 2022/48 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET, YETKİYE VE BORCA İTİRAZ, İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/552 Esas, 2022/48 Karar sayılı dosyasında verilen gecikmiş itirazın reddi, diğer itirazların süre aşımı nedeniyle reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından İzmir 5....
Dava dışı asıl borçlu hakkında iflas erteleme davası sürmekteyse de TTK'nun 757/1.madde hükmü de gözetildiğinde zaman aşımı kesen işlemin kimin hakkında meydana gelmişse ancak ona karşı hüküm ifade edeceği, davalının müteselsil kefil olduğu, bu borçlu yönünden icra takibi ile ödeme emri tebliği yapıldığı tarih arasında zaman aşımını kesici herhangi bir işlem yapılmadığı, ihtiyati haciz taleplerinde bulunulmuş ise de, ihtiyati haczin zamanaşımını kesici işlemlerden olmadığı, asıl takip kapsamında konulmuş bir haczin bulunmadığı gibi, başkaca da zaman aşımı kesici işlem olmadığından ve takip tarihi ile ödeme emri tebliğ tarihi de nazara alındığında 10 yılın dolduğu ve geçtiği ve davalı vekilinin yasal süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmakla davanın zaman aşımı nedeniyle reddine, davalı taraf tazminat isteğinde bulunmuş ise de davacı tarafça kötü niyetinde takibe geçildiği hususu kanıtlanamadığından, davalının yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermek...
Mahkemece; "İcra dosyasının incelenmesinde; davacı şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapıldığı, davacı şirkete şikayet tarihi itibariyle icra emrinin tebliğ edilmediği, İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takiplerde icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesinin bağlı olduğu İcra Mahkemesine borca itiraz edilmesi gerektiğinden ve şikayet tarihi itibariyle davacıya henüz icra emri tebliğ edilmediğinden borca yönelik itirazı yerinde değildir. Öte yandan davacı şirkete usulünce tebliğ edilmiş bir icra emri olmadığından iptali de söz konusu değildir. Davacı vekiline icra emrinin tebliğe çıkarılmış olması nedeniyle itiraz süresi henüz başlamadığından davacının zarara uğradığından da bahsedilemez. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan örnek 6 ilamlı takiplerde icra emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden satış işlemlerine başlanılması ve bu doğrultuda 100....
Hukuk Dairesinin 2022/5299- 12102 esas ve karar sayılı ilamında, "İlâmlı icrada itiraz “İtfa”, “imhal”, “zamanaşımı” ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilâmlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, şeklen de olsa yapılmış bir tebligat bulunmadığını, dosyadan fotokopi alınmasının ödeme emri tebliğ yerine geçmesinin bir hukuki dayanağının bulunmadığını, ayrıca mahkemece zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi hakkında değerlendirme yapılmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve İİK 'nın 169/a maddesi uyarınca zaman aşımı nedeniyle icra takibinin durdurulması istemine ilişkindir. Marmaris 1....
İcra mahkemesinde icra takibine itiraz, icra takibinin veya ödeme emrinin iptaline yönelik şikayet bu dava kapsamı içine girmez. İİK'nun 169/1. ve 170/1. maddeleri gereğince borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan itiraz ve mahkemece verilen kararın temyizi, satıştan başka icra muamelelerini durdurmadığı gibi tek başına da zamanaşımını kesmez. Aynı şekilde İİK'nun 22. maddesine göre; “şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmaz.” Ancak icra mahkemesince takibin tedbiren durdurulmasına dair bir karar verilmişse zamanaşımı bu süre içerisinde işlemez....