- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalardan kaynaklı alacağın bulunduğunu, söz konusu fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takiplerinin yıllardır devam ettiğini, dosyaların beş farklı yargı mercine gönderilmesi nedeniyle içerisindeki evrakların kaybolduğunu, davalı tarafından İstanbul 5.İcra Mahkemesinin 2014/16 Esas sayılı dosyası ile aleyhlerine icranın geri bırakılması için dava açıldığını ve davanın kabul edilerek icra dosyalarına ilişkin icranın geri bırakılması kararı verildiğini, ancak alacağın faturalardan doğması nedeniyle 10 yıllık zaman aşımının dolmadığını ileri sürerek, 53.907,59 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İcra takibine konu 26/07/2013 keşide tarihli çekin, icra takibine 19/08/2013 tarihinde konu edildiğini, süresinde borçlulara karşı başvurma haklarını kullanılarak icra takibi başlatıldığını, 6098 sayılı Borçlar Kanunu kapsamında, her alacağın kanunda aksi bir hüküm olmadığı sürece 10 yıllık zaman aşımı süresine sahip olduğunu, davaya konu icra takibi 19/08/2013 tarihli olup icra takibinin zamanaşımına uğraması için 10 yıl boyunca hiçbir takip işleminin yapılmamış olması gerektiğini, takibe istinaden borçlulara karşı 21/08/2013 tarihinde ödeme emri gönderildiğini, davacının zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebinin reddedilmesi gerektiğini bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Sayılı dosyası olduğu ve dayanak ilamın takip öncesi on yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra takibe konu edildiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesi sonrası zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsiz ise de sonuçta istem kabul edildiğinden, sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK'nin 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, yerel mahkemenin gerekçesine dayanak yaptığı alacağa konu olan 23/09/2010 tarihli devir sözleşmesinin tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125 ve 133 maddelerine dayanarak davanın reddine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiğini, kaldı ki devir sözleşmesine dayanak yaptığı devir sözleşmesine istinaden devir alınan işletmenin vergi dairesinden vergi kaydının araştırılması ve bu devir sözleşmesine dayalı olarak işyerinin faaliyetinin ne zaman başladığı ve ne zaman sona erdiğine dair ilgili vergi dairesine sorması gerekirken yerel mahkemenin eksik yargılama yapmak suretiyle davanın reddine karar vermesinin hukuka ve yasaya uygun olmadığını, ilamsız takiplerde zaman aşımı süresi bir yıl olması nedeniyle 2004 sayılı İİK 71. maddesinin yollamasıyla 2004 sayılı İİK 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının...
, yeni işlemsiz sürelerde de dosyanın işlemden kaldırılmayarak İİK hükümlerine aykırı davranıldığını, dosya incelendiğinde 3 ve 10 yıllık zaman aşımı sürelerinin gerçekleştiğinin görüleceğini ileri sürerek takibin, yenileme emrinin iptaline ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
aşımı süresi 10 yıl olup buna göre 28.09.2005 ile 09.12.2006 dönemlerine ait nafakaların zaman aşımına uğradığı ve haksız kazanç sağlayacak şekilde talep edildiğinin ortada olduğunu, bu hususun dikkate alınarak icranın geri bırakılması talep edilmiş ise de mahkemece bu talep hiç dikkate alınmadığını, halbuki icranın geri bırakılması talebiyle alakalı kararın aksine süresinde talep edildiğini, TBK'nun 135/2. maddesi hükmüne göre, alacak, bir hüküm ile sabit olmuşsa zamanaşımı süresinin on yıl olduğunu, nafakaya ilişkin ilamlar, bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerektiğini (Yar. 8....
Ltd Şti ile kira sözleşmesi yapıldığını, davalının kefil olarak sözleşmeyi imzaladığını, birikmiş kira borçlarına karşılık 30/10/2007 vadeli 1.200,00 TL bedelli, 25/03/2008 vadeli 6.000,00 TL bedelli 2 adet senet düzenleyerek verdiğini, senetlerin tahsili için başlatılan....İcra Müdürlüğü 2008/4467 E sayılı kambiyo yoluna mahsus icra takibinde, davalının borcu kabul ettiğini, ancak dosyanın takipsiz kalması nedeniyle düştüğünü, 2014/3869 sayılı takip dosyası ile yenilendiğinde davalının itirazı üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/305 esas 2014/427 karar sayılı kararı ile zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ve bu kez genel haciz yoluyla icra takibini başlattıklarını davalının zamanaşımı nedeniyle borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde özetle; ......
İcra Müdürlüğünün 2012/24 sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibinin zaman aşımı nedeniyle iptaline karar verilmesi gerektiğini, kambiyo senetlerinde 3 senelik zaman aşımı mevcut olduğunu,, icra dosyasında 07/05/0213 tarihinde geçici aciz vesikası alındığını, 20/04/2014 tarihinden 21/05/2019 tarihine kadar yani 5 yılı aşkın süre boyunca herhangi haciz talebi açılmadığı ve dosyanın takip edilmediğinin icra dosyası incelendiğinde görüleceğini, İstanbul 26. İcra Müdürlüğünün 2012/24 sayılı dosyasında İİK 71/son ve yanı kanunun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2022/197 ESAS 2022/725 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını, davalının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir....
Maddesinde borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığını ileri sürecek olursa 33/a. Maddesi hükmü kıyas uygulanır amir hükmü bulunduğunu, bu maddeye göre de zaman aşımının vaki olmadığının ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir, aksi halde icrası istenen ilamın zaman aşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder hükmü bulunduğunu, TTK'nun 749, 750 ve 751. maddelerinde bu hususun etraflıca belirlendiğini, davalının yapmış olduğu takip nedeniyle takibe konu senetlerin 3 yıllık zaman aşımı süresinin kesilmiş ve her işlem sonrası yeniden işlemeye başladığını, davalı tarafın 2001 yılında takip başlattığını, 2008 yılında yenilendiğini, 2021 yılına kadar zaman aşımını kesici herhangi bir işlem yapmadığını, takibe konu bononun zaman aşımına uğradığını, davalı tarafın takibi yenilemesinin zaman aşımına uğrayan bonoyu canlandıramayacağını, bu bonoya dayanarak işlem yapılamayacağını, açıklanan nedenlerle takibin İİK'nun 71/2....