Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E. sayılı dosyasından zaman aşımı nedeniyle İcranın Geri Bırakılması için dava ikame ettiğini ve sunmuş olduğu dava dilekçesinde dahi kendilerini ve mahkemeyi yanıltmak amacıyla kooperatifin adresini ve mersis numarasını yanlış beyan ettiğini , mahkemece davacının talebinin kabul edildiğini ,Çeşme İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında davacı borçlu yönünden zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini , Çeşme İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03/03/2021 tarihli ... E. ... K. Sayılı kararının kendileri tarafından İstinaf edildiğini, bu aşamada yetkisiz kooperatif vekili tarafından vekalet ücreti ve dava masrafları için 28/09/2021 tarihinde İzmir 25. İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyasından davacılara aleyhine icra takibine geçildiğini , dosya borcunun 05/10/2021 tarihinde ödenerek kapatıldığını ,daha sonra İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi'nin ... E., ......

    İcra Hukuk Mahkemesince zaman aşımı nedeniyle İcranın geri bırakılmasına dair verilen kararın kesinleşmesiyle dava şartının bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve kesinlişmiş takibin varlığı dava koşulu olup, her dava koşulu gibi bu koşulunda yargılamanın sona ermesine kadar devam ekmesi gerekmesine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğü'nün 2008/28446 Esas nolu dosyasında takibe konulduğunu ancak takip edilmediğinden takibin düştüğünü, takibin 07.02.2011 tarihinde yenilendiğini, borçlularca açılan dava sonucu İcra Hukuk Mahkemesi'nce icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, bunun üzerine davalı aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız ve kötüniyetli olduğunu iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkilinin, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının sözkonusu çekten kaynaklanan tüm müracaat haklarının da zaman aşımı nedeniyle sükut ettiğini, takip dayanağı çek zamanaşımına uğradığından çekin keşidecisi olan ve davacı ile arasında herhangi bir ticari ilişkisi bulunmayan müvekkilinden çek bedelinin talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2009/11219 takip sayılı dosyası ile çeke dayalı başlatılan takibin, zaman aşımı nedeni ile iptaline karar verilmesi talebi ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kabulü ile takibin iptaline ilişkin kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Antalya 12. Hukuk Dairesinin 2017/2523 Esas, 2018/82 Karar sayılı ilamı ile, alacaklı tarafından icra dosyasının takipsiz bırakıldığı, 30/03/2010- 04/08/2011 tarihleri arasında şikayetçi borçlular yönünden zamanaşımını kesen takip işlemi yapılmadığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 30/03/2017 tarih, 2016/607 Esas – 2017/349 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, zaman aşımı itirazının kabulü ile Mersin 2. İcra müdürlüğü' nün 2009/11219 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlular yönünden İİK'nun 71 ve 33/a gereğince icranın geri bırakılmasına kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır....

        Ancak, davacının icra mahkemesine başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemi olup, yasal dayanağı; İİK'nın 170/b maddesi ve İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesidir. Bu durumda zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın kabulüne yönünde hüküm kurulması yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni bakımından HMK'nın 355. ve 353/1- b-2. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, Erzurum 2. İcra Dairesi'nin 2019/9306 esas sayılı dosyasının İİK'nın 170/b maddesi ve İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davalı vekilinin sair istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde takip sonrası zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebinin reddi kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6762 sayılı TTK'nın 690. maddesinin göndermesiyle 661, 662 ve 663. maddeleri, İİK'nın 59. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

          ödeme” ya da nafaka borcuna mahsuben yapıldığını gösteren sair açıklamalar altında yaptığını, tüm ödeme kayıtları getirtilerek gerek bilirkişi incelemesi ile gerekse dinlenecek tanıkların beyanları ile borç olmadığının sabit olacağını, zaman aşımı itirazının dikkate alınarak borca, faize ve tüm ferilerine itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının suçtan zarar gören Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve bu nedenle zaman aşımı süresinin durmadığı, sanığa isnat edilen suçun kanunda öngörülen cezasının üst haddine göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi bulunduğu, zaman aşımı süresini son kesen işlemin sanığın 21/05/2010 tarihli savunması olduğu, inceleme tarihi itibarıyla olağan zaman aşımı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının suçtan zarar gören Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve bu nedenle zaman aşımı süresinin durmadığı, sanığa isnat edilen suçun kanunda öngörülen cezasının üst haddine göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi bulunduğu, zaman aşımı süresini son kesen işlemin sanığın 11/03/2010 tarihli savunma olduğu, inceleme tarihi itibarıyla olağan zaman aşımı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye...

              Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli ve 2013/23474 Esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zaman aşımının duracağı ve zaman aşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, Dosya kapsamına göre; kayden 10.06.1993 doğumlu olan ve suçun işlendiği 18.07.2010 tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesinde öngürülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca asli zaman aşımı süresinin 5 yıl 4 ay, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu, Suça sürüklenen çocuğun 10.02.2011 tarihinde sorgusu yapılarak zaman aşımı süresinin kesildiği, 5 yıl 4 aylık olağan zaman aşımı süresinin sorgu tarihinden...

                UYAP Entegrasyonu