WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davacının borca ve ferilerine itirazının 5 günlük yasal sürede yapmadığı, alacaklı tarafından 26.04.2011 tarihinden sonra icra takibini ilerletecek işlem yapılmadığı ve takibin 3 yıllık zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına diğer itirazlar yönünden süreden reddine karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte davacının imza itirazının olmadığını ve süresinde açılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

geri bırakılmasına karar verildiğini, işbu davanın İİK'nın 33/a maddesi uyarınca açıldığını, satış sözleşmelerinde edimin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinin 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ileri sürerek şimdilik 12.000 TL'nin çekin ibraz tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, takip dosyasında zamanaşımının vaki olmadığının tespitini, icranın geri bırakılması kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; istemin süreden reddedildiği görülmektedir....

      Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesi gereğince herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya tebliğ edilmiştir. 26.06.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuruda ileri sürülen zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. O halde mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının süresiz şikayete tabi olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi takip konusu çekin ibraz tarihine göre 6 aylık zaman aşımı süresine tabi olduğu ve davacı borçlu yönünden06.02.2014- 21.10.2014 tarihleri arasında 6 ayı geçen süre de ve sonrasında da 6 ayı geçen sürelerde dosyanın işlemsiz kaldığı ve zaman aşımının gerçekleştiği anlaşılmakla mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, her ne kadar davacının alacağının dayanağını teşkil eden icra dosyasında icranın zaman aşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi üzerine davacı tarafından İİK'nın 33a-2. maddesi uyarınca açılan davanın da temel ilişkiye dönüştürülüp, bu hususta karar verilmesi karşısında ortada geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken; İcra dosyası kapsamında geçici aciz vesikası olabilme koşulunu taşıyan haciz tutanağı mevcut olmadığından bahisle davanın reddi doğru değil ise de; sonuç itibarı ile davanın reddine dair verilen kararın isabetli olmasına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 30,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan...

          İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine çek alacağından dolayı takip başlatıldığını, yazılan haciz talimatı doğrultusunda 19/01/2017 tarihinde haciz işlemi gerçekleştirildiğini, bu tarihten sonra icra dosyasında herhangi bir takip işlemi yapılmadığını, müvekkili hakkında zaman aşımının gerçekleştiğini söyleyerek zaman aşımı nedeni ile takibin icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK'ye göre bonodan doğan istemlerin vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zaman aşımına uğradığını, söz konusu senedin 3 yıllık süresi içerisinde takibe konu edildiğini, icraya konu edilmiş olduğundan 10 yıllık zaman aşımının söz konusu olduğunu, bu nedenle davacı tarafın iddia ettiği zaman aşımı itirazlarının yersiz olduğunu, meskeniyete yönelik haczedilmezlik itirazı yönünden kanun ve içtihatlara göre tarım arazileri ve meskeniyete yönelik haczedilmezlik itirazında bulunmanın şartları ve kriterlerinin belirtildiğini, ancak bu kriterlerin hiçbirisinin bulunmadığını, dosyadan da görüleceği üzere davacıya ait 7 tane taşınmazı olup haczedilmezlik itirazından söz edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına, davacının sair itirazları yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İcra takibine konu 26/07/2013 keşide tarihli çekin, icra takibine 19/08/2013 tarihinde konu edildiğini, süresinde borçlulara karşı başvurma haklarını kullanılarak icra takibi başlatıldığını, 6098 sayılı Borçlar Kanunu kapsamında, her alacağın kanunda aksi bir hüküm olmadığı sürece 10 yıllık zaman aşımı süresine sahip olduğunu, davaya konu icra takibi 19/08/2013 tarihli olup icra takibinin zamanaşımına uğraması için 10 yıl boyunca hiçbir takip işleminin yapılmamış olması gerektiğini, takibe istinaden borçlulara karşı 21/08/2013 tarihinde ödeme emri gönderildiğini, davacının zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebinin reddedilmesi gerektiğini bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından zaman aşımının gerçekleştiği iddiası ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi, 08/12/2009 tarihli haciz talebinin ve 28/03/2015 tarihli sorgulama ve haciz talebinin zamanaşımını kesecek nitelikte takip işlemi olduğu diğer işlemlerin yalnızca sorgulama talebi olduğu haciz talebi içermeyen sorgulama istemleri takip işlemi olmadığından zamanaşımını kesmeyeceğinden takipte 3 yıllık zaman aşımı gerçekleştiğinden mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu