İcra Mahkemesi'nin 19/06/2015 tarih ve 2014/891 E. 2015/272 K. sayılı ek kararının meskeniyet şikayeti yönünden kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, borçlunun meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda, borçlunun haline münasip ev değerinin yöntemince tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.10.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 27.11.2013 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 27.01.2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür....
Somut olayda iptali istenen ihbarnamelerde her ne kadar 3. kişinin isim ve soyisminin yazımlarında yanlışlık yapılmışsa da 3. kişinin ihbarname gönderilen kişinin kendisi olmadığı yönünde husumete dayalı bir şikayeti bulunmamaktadır. 3. kişinin şikayet nedenleri nazara alındığında mahkemeye şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gündür. Şikayetçi 3. kişiye 1. haciz ihbarnamesi 05.02.2014 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesi 28.02.2014 tarihinde, 3. haciz ihbarnamesi ise 25.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup bu tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu yönünde açıkça bir şikayeti de bulunmamaktadır. O halde, 13.05.2014 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, son işlem tarihi ile davanın yenilenmesi arasında 3 yıldan fazla bir süre geçtiğini, dosyanın zaman aşımına uğradığını ileri sürerek, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, zaman aşımı şikayetine konu takibin genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi olduğu, 32.000 TL para alacağı alacağına ilişkin takibin 24.08.2015 tarihinde başlatıldığı, kambiyo senetlerine özgü bir takip olmadığı gibi, takip dayanağının da kambiyo senedi olmadığı, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacağın on yıllık zamanaşımına tabi olduğu, takip tarihinden dava tarihine kadar 10 yıllık genel zaman aşımı süresinin dolmadığı, HMK.355 mad....
zaman aşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 1412 sayılı CMUK'un 322/1. ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 1412 sayılı CMUK'un 322/1. ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
TÜRK MİLLETİ ADINA Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği düşünüldü: Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 66/2, 67/3-4. maddeleri gereğince, zaman aşımını kesen son sebep olan, suça sürüklenen çocuğun mahkemede savunmasının alındığı 02/02/2016 tarihi ile inceleme tarihi arasında 4 yıllık asli zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.11.2022 gününde oy birliğiyle karar...
aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 05.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca bu suçtan açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 07.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve ... sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 07.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 13.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....