Bu düzenlemeler dikkate alındığında,08.12.1993- 06.07.2004 tarihleri arasındaki döneme ait Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa'nın 102. maddesinde belirtilen beş yıllık zaman aşımı süresinin, 06.07.2004 tarihinden sonraki alacaklar için ise genel zaman aşımı olan on yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. İlk derece mahkemesince tarafların delilleri toplanılmış, davaya konu ödeme belgeleri, tebliğ belgeleri, mirasın reddine ilişkin ilam getirtilmiş, dosya arasına konulup incelenmiştir. Yapılan incelemede davacının murisi Mehmet Abi'nin mirasçısı olarak davacıya tebliğ edilen ödeme emirlerinin 08/08/2020 tarihinde davacı tarafından tebellüğ edildiği anlaşılmıştır. Davanın ödeme emirlerinin tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla işin esasına girilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, uyuşmazlığın kooperatif hukukundan kaynaklandığı, TBK nın 147/4 maddesinde öngörülen 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu ve zaman aşımı süresinin kural olarak alacağın muaccel olduğu tarihte işlemeye başlayacağı, ayıbın açık veya gizli olup olmadığına bakılmaksızın zaman aşımının, konutun davacıya teslimi tarihinden itibaren başlayacağından uygulanması gereken 5 yıllık zaman aşımı süresinin konutun teslim edildiği 2004 yılından başlatılması gerektiği, bu durumda yönetim kuruluna bildirimde bulunduğu 10.05.2013 tarihinde ve davanın açıldığı 10.09.2013 tarihlerinde 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
aşımı durur.” biçimindeki âmir hükmü ve yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen istikrarlı içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten, denetim süresi içerisinde kasten işlenen (bu suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi kaydıyla) suçun işlendiği tarihe kadar dava zaman aşımı süresi durur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 560 ıncı maddesinde, zaman aşımı süresinin davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl olarak düzenlendiği, talep tarihi olan 24.12.2011 tarihinden itibaren iki yıllık zaman aşımı süresinde açılması gerekirken davanın 16.03.2015 tarihinde açıldığı, öte yandan, davalının tasfiye memuru olduğu şirketin Mersin Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde tasfiye ve terkin işlemi 18.02.2013 tarihinde gerçekleştirildiği, tasfiye işlemini tasfiye memuru olarak davalının yaptığı, davacı yanca zararın ve mesul olanın en geç bu tarih itibariyle bilinmesine rağmen iki yıllık zaman aşımı süresinde geçtikten sonra açıldığı anlaşılmakla davalı tasfiye memuru yönünden açılan davanın zaman aşımı nedeniyle reddine" şeklinde karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
DAVA KONUSU : Meskeniyet Şikayeti ve Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklının müvekkili aleyhine Manisa 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuğun atılı suçlardan beraatine dair Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08.07.2021 gün ve 2021/87 Esas, 2021/297 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun karardaki beraate dair bölümlerin çıkarılarak yerlerine suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davalarının zaman aşımı nedeniyle düşmesine hükmedilmesi suretiyle düzeltilerek esastan reddi Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü; Tüm dosya kapsamına göre olay tarihinde on iki - on beş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğa isnat edilen çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun zaman aşımı yönünden lehe sayılan 6545 sayılı kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK'nın 103/2 maddesinde, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun ise aynı kanunun 109/1,109/ 3-f, 109/5 maddelerinde...
Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli zaman aşımına tabi olduğu, dava konusu somut olayda son ödünç para verme eyleminin 2007 yılında meydana geldiği, kesin olarak saptanamaması nedeniyle sanık lehine değerlendirme yapılarak suç tarihinin 01.01.2007 olarak kabul edilmesi gerektiği ve belirtilen tarih ile temyiz inceleme günü arasında 12 yıllık ilaveli dava zaman aşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca ayrı ayrı BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE 23.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Kat 26 nolu taşınmazla ilgili açılan meskeniyet şikayeti davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Aksaray İcra Dairesi'nin 2018/36967 Esas sayılı dosyasıyla alacaklı T3 Turizm İnşaat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından borçlu T1 hakkında icra takibi başlatıldığını, davacıya ait taşınmaza haciz konulduğunu, meskeniyet şikayeti davası açıldığını, şikayetçinin, 2019/131 Esas sayılı dosyasıyla da aynı icra dosyasındaki hacizle ilgili ayını taşınmaz için meskeniyet şikayeti davası açtığını bu davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğini, bu kararın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 2019/750 Esas 2019/747 Karar sayılı kararı ile meskeniyet şikayeti yönünden 14/05/2019 tarihinde kesin olarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğinden bahisle şikayetin kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
Mahkemece davacının murisi ... ...’a ait 1997,1998,1999,2000 ve 2001 yıllarına ait pirim borçlarından dolayı 31.5.2010 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin 2004 yılından önce ... prim borçlarında zaman aşımı süresinin 5 yıl olması dolayısıyla ödeme emrini iptaline karar verilmiştir. Toplanan delillerden prim borçlarının 2004 yılından öncesine ait olması nedeniyle tahsil zaman aşımının 5 yıllık süreye tabi olduğu ödeme emrinin tebliğ edildiği 31.5.2010 tarihi itibariyle 5 yıllık zaman aşımını süresini dolması nedeniyle davanın kabulüne ilişkin karar verilmesi doğrudur....
tarihinde vekilinin hesabına 53.000 TL yatırdığını, bu suretle borç kabul edildiğinden zaman aşımı definde bulunulamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir....