Gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA Sanığın üzerine atılı suçu 24.04.2009 tarihinde işlediği, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 27.01.2011 tarihinde verilip 09.06.2011 tarihinde kesinleştiği, sanığın 04.06.2013 tarihinde yeniden suç işlediği, zaman aşımı sürenin 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince 09.06.2011 ilâ 04.06.2013 tarihleri arasında (1 yıl 11 ay 25 gün süreyle) durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 04.06.2013 tarihinden itibaren zaman aşımının yeniden işlediği anlaşılmakla; zaman aşımını kesen son işlemin sanığın savunmasının alındığı 27.04.2010 olduğu anlaşılmakla; durma süresi de gözetildiğinde 22.04.2020 tarihinde 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri gereğince 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekmiştir....
an için uzamış ceza zaman aşımı süresinin uygulanmaması halinde de KTK 109.maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımı süresinin de dolmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bölge adliye mahkemesince incelenmesi istenen taşkın haciz şikayetinin reddine dair kararın İİK.nun 363/1 maddesinde belirtilen istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı, kesin nitelikte bulunduğu görülmekle taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nun 365/3 maddesi gereğince istinaf başvuru dilekçesinin reddine, haczedilmezlik şikayeti yönünden mahkeme kararının usul ve esas yönünden yasaya uygun olduğu anlaşılmakla esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere; Davacı vekilinin Kayseri 3....
Eldeki dava zaman aşımı iddiasıyla takipten borçlu olunmadığının tespiti davasıdır. Sözleşmeye dayalı alacaklar için zaman aşımı 10 yıldır. Bu süre takipten önce ancak dava açılması, takip yapılması gibi sebeplerle kesilir. Takipten sonra ise alacağın tahsiline yönelik işlemler zaman aşımını kesecektir. Bunun yanında bir takibin zaman aşımına uğramasından bahsedebilmek için öncelikle takibin usulünce kesinleşmesi gerekir. Somut olayda takip 2021 yılına kadar kesinleşmediğinden bir zaman aşımı işlemesinden de söz edilemeyecektir. Bu sebeple davacının iddiasının yerinde olmadığı görülmüş ve davanın reddine, davada tedbir uygulandığından hüküm altına alınan alacağın %20 si oranındaki kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ne var ki davalı T3'nın ıslah dilekçesine karşı sunduğu zaman aşımı savunmasından kısmi dava olarak açılan dava konusu yıllık izin ücreti alacağı etkilenmektedir. Kısmi davada zaman aşımı, açılan dava ve icra takibi ile açıldığı miktar yönünden kesilir. Davacı dava dilekçesinde 1.000,00 TL yıllık izin ücreti talep ettiğinden, alacağın bu kısımı için zaman aşımı kesilmiştir. Bu durumda, dava dilekçesinde talep edilen söz konusu miktar yönünden zaman aşımı söz konusu değildir. Islah tarihi olan 27/02/2021 tarihinden geriye doğru 5 yıl (arabuluculukta geçen) 16 gün gidilerek zaman aşımı değerlendirmesine esas 11/02/2016 tarihine ulaşılır. Davacının iş akdinin fesih tarihi 30/04/2015 olduğuna göre yıllık izin ücreti alacağı yönünden ıslah dilekçesi ile artırılan kısm zaman aşımına uğramıştır (Bkz. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 16/02/2022 tarih ve 2022/887 esas, 2022/1856 sayılı kararı)....
Borçlar Kanunun 60.maddesi haksız fiilden doğan davalarda, genel zaman aşımı süresini, zararın ve failin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl, her halükarda haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl olarak düzenlenmiştir. Ne var ki, tehlike sorumluluklarına ilişkin olarak zaman aşımı süresi hakkında özel bir kanun hükmü mevcut ise 818 s. BK' nın 60.maddesindeki genel zaman aşımı süresi uygulanmayacaktır. Gerçekten de, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 109.maddesinde motorlu araç kazalarından doğan davalara ilişkin özel bir zaman aşımı süresi öngörülmüştür....
hakkında zaman aşımını kesen son işlem olan mahkeme huzurunda sorgusunun 21/12/2009 tarihi ile karar tarihi arasındaki süre nazara alındığında bu suça ilişkin zaman aşımı süresi dolmadığı halde sanık hakkında yargılamaya devam olunması gerekirken düşme kararı verilmesi kanuna aykırı olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle haklı görülmekle, usul ve yasaya aykırı hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- İşçilik alacaklarının zaman aşımına uğrayıp uğramadığı konusu taraflar arasındaki uyuşmazlık noktasıdır. Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zaman aşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zaman aşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir....
Hal böyle olunca davacı tarafından, olay tarihinden itibaren bir ve beş yıllık süreler geçtikten, diğer bir deyişle zaman aşımı süresinden sonra kısmi davanın ve ek davanın açıldığı, davalı...Asansör San. AŞ tarafından her iki davaya karşı da süresinde zaman aşımı savunmasının ileri sürülmüş bulunmasına göre anılan davalıya yönelik davanın zaman aşımına uğradığının kabulünün gerektiği açıktır. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde davalı...Asansör San. AŞ’ne yönelik davanın zaman aşımı nedeniyle reddi yerine...Asansör San. AŞ’nin de tazminattan sorumlu tutulmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı...Asansör San. AŞ’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
aşımı koşullarının oluştuğunu, maaş kesintisinin zaman aşımı süresini kesmediğini belirterek İİK.nun 71.maddesine göre icranın geri bırakılması kararı verilmesini talep etmiştir....