WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/255 ESAS 2021/445 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Adana 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 14/10/2021 tarih, 2021/255 Esas 2021/445 Karar sayılı mahkeme kararının istinaf yolu ile tetkiki davacı borçlu Hayri Kent tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; Adana Genel İcra Dairesi'nin 2021/802 E. Sayılı dosyasından başlatılan takipten kaynaklı davalı alacaklıya bir borcunun bulunmadığını, takibin mükerrer olduğunu, böyle bir borcunun olmadığını, alacağın daha önceden tahsil edildiğini, ayrıca bu konunun tarafınca istinaf yoluna götürüldüğünü ve halen derdest olduğunu belirterek derdestlik itirazı ve borca itiraz etmiştir....

-TL bedelli faturalara dayalı olarak ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının vekili aracılığıyla zaman aşımı, faiz ve borca itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin ... tarihli duruşmasında dava konusu faturalar ve ticari ilişki 2010 yılına ait olup, dava tarihi itibariyle TBK'nun 146 maddede ön görülen 10 yıllık zaman aşamı süresi dolmadığından davalının zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Bilirkişinin mahkememize ibraz ettiği ... havale tarihli raporda özetle, davacı tarafından dosyaya sunulan faturaların incelenmesi neticesinde davalıya düzenlenen fatura toplamının 6.671,44.-TL olduğunu, incelenen faturalarda malların teslim edildiğine dair imza olmayan fatura toplamlarının 3.443,40....

    Bu durumda mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet üzerinde durulmalı, öğrenme tarihine de dikkat edilerek süresinde bir şikayet olduğu belirlenir ise ödeme emri tebliğinin usule uygun olup olmadığı tespit edilmeli, ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı anlaşılır ise uyuşmazlık konusu itiraz ve şikayetlerin süresinde olduğu kabul edilerek bu itiraz ve şikayetlerin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli iken, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, bu nedenle davanın süresinde olduğu, alacaklının da yetkili hamil olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline...

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip talebinde borcun sebebi olarak bononun gösterildiğini, icra dairesine kambiyo senedine dayalı takip başlatılacağının taraflarınca söylendiğini, davacının açmış olduğu davanın borca ve imaya itiraz davası olduğunu, bu davada ödeme emrinin usulsüzlüğünü ileri süremeyeceğini, takip talebinin İİK 58'e ve ödeme emrinin İİK 60'a uygun olmadığı hususundaki iddianın şikayet niteliğinde olduğunu, davacının yasal süresi içinde şikayet yoluna başvurmadığını, davacının yasal süresi içinde takibe itiraz etmediğini, İbrahim Küçürkköse'nin T1 ticari temsilcisi olduğunu ve kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi de verildiğini, TBK.'...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibine konu bedelin zaman aşımına uğramadığını, verilen kararın haksız olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun olarak gönderildiğini, takibin kesinleştiğini, borca itiraz edilmediğini, davacı tarafın müvekkili ile anlaşmada bulunarak zaman aşımı define dayanmaktan feragat ettiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

    Somut olayda, takibe dayanak bononun vadesinin 15.03.2016 olup, takibin 06.09.2019 tarihinde 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra başlatıldığı, ancak davalı tarafça borca itiraz dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunulmadığı, yargılama sırasında da bu itirazın ileri sürülmediği görülmektedir. HMK:nun 357/2 maddesine göre; yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların istinaf incelemesinde değerlendirilmesi mümkün değildir. Davalı tarafça süresi içerisinde sunulan borca itiraz dilekçesinde zaman aşımı itirazı bulunmadığı gibi yargılama aşamasında da yapılmış bir zamanaşımı itirazı bulunmadığından artık istinaf aşamasında ileri sürülen bu iddianın dinlenmesi mümkün değildir....

    İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine ve ayrıca borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Açılan itirazın iptali davasında mahkemece ... İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edildiği, ... İcra Dairesince yeniden ödeme emri tebliğ edilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı, yeki itirazı üzerine şikayet yoluna gitmeyen davacının dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine karşı borçlu icra dairesinin yetkisine, borca ve varsa takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilebilir, Yetki ile birlikte borca da itiraz edilmişse açılacak itirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını İİK.’nun 50. maddesi uyarınca inceleyecektir. Yetki itirazına karşı alacaklının şikayet yoluna gitme zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkeme ... İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazın İİK.’nun 50. maddesinin atıf yaptığı HUMK’nun 9 vd....

      İcra Müdürlüğünün 2013/1747 esas sayılı dosyasında 04.04.2013 tarihinde başlatılan takip ile 16.200 TL asıl alacak+8.518,97 TL(yıllık % 9 yasal faiz) toplamı 24.718,97 TL'nin tahsilinin talep edildiği, davalı borçlu tarafından süresi içinde verilen itiraz dilekçesinde borca ve ferilere, faize itiraz edildiği görülmüştür. Davacı alacaklı tarafından takip talebinde takip konusu alacağın hangi ay ve yıla ait olduğu yazılmamış ise de,davacı vekili 13.01.2005 tarihli duruşmada “takip konusu alacağın 02.06.2005-02.06.2008 tarihleri arasında aylık 450 TL' den 16.200 TL kira alacağı” olduğunu beyan etmiştir. Takip tarihi 4.4.2013 tarihi olup davalı tarafça zaman aşımı itirazında bulunulmuştur....

        İcra Müdürlüğünün 2021/14172 Esas sayılı dosyasında gönderdikleri borca itiraz talebi sebebiyle 22.11.2021 tarihli tensip zaptı ile takibin tedbiren durdurulduğunu, sonrasında ise 26.11.2021 tarihli tensip zaptı ile borca itiraz taleplerinin reddine, şikayet yolu açık olmak üzere karar verildiğini, 22.11.2021 tarihli tensip zaptında takip tedbiren durdurulduğu için 26.11.2021 tarihli tensip zaptı ile icra müdürlüğünün talepleri hakkında karar vermesini beklemeleri gerektiğini, İcra müdürlüğünün 26.11.2021 tarihli tensip zaptı ile verdiği tebligatın usulüne uygun olduğunu gerekçe göstererek verdiği borca itirazın reddi ile takibin devamı yönündeki kararın ise şikayet yolu açık olarak verildiğini ve 7 günlük şikayet süresine tabi olduğunu, şikayet süresi geçtikten sonra ikame edilen bir dava olmadığını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        Bu nedenle başvuru, bu hali ile İİK. nun 168/5.maddesi kapsamında olup, aynı kanunun 169.maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Borca itirazın ise İİK. nun 168/5.maddesi uyarınca ödeme emri tebliği üzerine yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 31.10.2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 11.04.2013 tarihinde, İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra icra mahkemesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği görülmüştür. O halde, mahkemece, borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, borçlunun istemi hesap tablosuna yönelik şikayet olarak kabul edilse bile örnek 10 numaralı ödeme emrinde takip tarihinden itibaren asıl alacağın %74 faiziyle tahsilinin istendiği ve İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği anlaşılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu