Davacı hakkında verilmiş takibin durdurulmasına dair herhangi bir tedbir kararı bulunmadığı, 07/01/2016- 19/02/2020 tarihleri arasında zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bono için geçerli olan 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde zaman aşımı süresi gerçekleştiğinden İİK'nın 169. maddesi kapsamında takibin durdurulmasına karar verilmesine dair mahkeme kararı usul ve yasaya uygun görüldüğünden, davalının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2022 NUMARASI : 2022/184 2022/312 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27.04.2022 tarih 2022/184 esas 2022/312 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacılar ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 1....
. maddesinde) düzenlenen on yıllık zaman aşımına tâbi olduğu, söz konusu senetlerdeki alacak ile ilgili olarak on yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile HMK'nın 353/1-b.2 bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına şikayetin reddine karar verilmiştir....
Dava konusu takip alacağının TBK'nın 146. maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, itiraz ile takip durduğundan zamanaşımı süresinin de durmuş olduğunun kabulünün gerektiği, davacının itirazı ile itirazın kaldırılması davası arasında zaman aşımının geçmediği, davalıya tanınan yasal sürede itirazın kaldırılması davasının açıldığı ve zaman aşımının kesildiği, kesilen zaman aşımı süresinin bu kararın kesinleşmesinden sonra yeniden işlemeye başladığı, takip dosyasında davalının söz konusu kararın kesinleşmesi üzerine 2011 yılından itibaren zaman aşımını kesecek ve takibin ilerlemesini sağlayacak şekilde muhtelif tarihlerde haciz talebinde bulunduğu, 27/02/2019 tarihinde davacının maaşının 1/4'ü ile ek ders ücretlerinin tamamının haczi için Fethiye Milli Eğitim Müdürlüğüne haciz yazısının gönderildiği, şikayet tarihi itibarı ile 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalı tarafından davacı hakkında yapılan icra takibinin zaman aşımı nedeniyle iptali, faiz oranı ve miktarına itiraz, takip dosyasına yapılan ödemelerin mahsubu ile bakiye borcun tespiti, borç çıkması halinde davacının alacaklı olduğu ... Ereğli 1. İcra Müdürlüğünün 2011/1571 sayılı dosyasından mahsubu, fazla ödeme çıkması halinde fazla ödemenin iadesi konulan hacizlerin ve araçlar üzerindeki yakalamaların kaldırılması istemine ilişkindir. Ereğli ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı tarafın iddiasını davaya konu borcun zaman aşımı nedeniyle İİK 33. Maddeye göre icranın geri bırakılması talebi olup görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi oluşu nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ereğli ......
Davalı, dava dilekçesinin kendisine usule uygun bir şekilde tebliğ edildiği 22.10.2008 tarihinden itibaren 10 günlük yasal süre geçtikten sonra 10.11.2008 havale tarihli cevap dilekçesi ile zaman aşımı def’inde bulunmuştur. Davacı da 19.11.2008 havale tarihli dilekçesi ile davalının yasal süresinden sonra ileri sürdüğü zaman aşımı def’ini kabul etmediklerini bildirmiştir. Bunun üzerine davalı vekili 19.02.2009 tarihli dilekçesiyle zaman aşımı def’ini ıslah yoluyla ileri sürmüş, akabinde davacı vekili zaman aşımı def’ine açıkça itiraz etmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2011 gün ve 2010/9-629 E. 2011/70 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, davalının yasal süresi içerisinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde herhangi bir nedenle ileri sürmediği zaman aşımı def'ini, sonradan ıslah yoluyla ileri sürmesinde usule aykırı bir yön bulunmayıp; ıslah edilmiş bu yeni savunmaya karşı tarafın (davacının) itiraz etmesinin de, sonuca bir etkisi bulunmamaktadır....
Davacı kiracının istinaf talebi değerlendirilmesinde, davalı kiracı borçlunun dava sırasında zaman aşımı iddiasını süresinden sonra ıslahla yapılmasının usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de davalı kiracı borçlunun, borca itirazında zaman aşımı itirazında da bulunduğu anlaşıldığından, mahkemenin, kira borcunun zaman aşımı esas alınarak tespiti yapılan bilirkişi raporu esas alarak karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenlerle usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararına yönelik, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru istemlerinin ayrı, ayrı esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Eskişehir 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2959 KARAR NO : 2022/1864 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ISPARTA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2021 NUMARASI : 2021/168 ESAS 2021/336 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Takibin Taliki Veya İptali|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil hakkında yürütülen icra takibini 22/03/2021 tarihinde e tebliğ almış bulunduklarını, tebliğ tarihinden itibaren yasal süresi içinde zaman aşımına, takibe borca ferilerine, faize, imzaya, ödeme emrine itiraz ettiklerini, takip konusu çekin zaman aşımına uğradığını...
Davacı dava dilekçesinde, hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, ancak teminat ipoteğinin borca karşılık değerinin ne olduğunun ihtarnamede belirtilmediğini, borca, işleyecek faiz oranına ve feri'lerine itiraz ettiğini, icra emri ekinde dayanak belgelerin gönderilmediğini ileri sürmüştür. Takibe konu ipotek, teminat ipoteği niteliğinde olduğundan takip tarihinden sonra talep edilen işleyecek faiz oranına yapılan itiraz, limit aşımı yapıldığı iddiasına dayalı olup, bu konudaki şikayet süresiz olarak yapılacağından mahkemece limit aşımı şikayeti yönünden esastan inceleme yapılarak karar verilmiştir....
Olayda, her ne kadar, idarece düzenlenen tahakkuka karşı, 1615 sayılı Kanunda öngörülen 15 günlük süre geçirildikten sonra itiraz edilmiş ise de, bu hususun, yukarıda yer alan açıklamalar karşısında tahakkuka itirazı reddeden işlemin iptali istemiyle açılan davada zaman aşımı iddiasının incelenme olanağını ortadan kaldırmadığının kabulü gerekmektedir. Bu itibarla, mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile aksi yönde verilen karara katılmıyorum....