Dosyada zaman aşımı itirazı nedeniyle bu davaya konu olmayan ancak davacı tarafından davalılar aleyhine yapılan------ Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede; alacaklı ----- tarafından borçlular------ aleyhine " ------- nolu --------tarihli,-------tutarında alacaklı ------ilgili olduğu alüminyum ergitme ve tavlama fırını emtiasında borçluların sorumluluğunu gerektirir şekilde meydana gelen hasar bedeli " alacağına dayanılarak-------- Asıl alacak, -------- işlemiş faiz toplamı ------alacak için ------ tarihinde başlatılan icra takibi olduğu, icra takibinde borçlulardan ------ yasal süresi içerisinde borca ve yetkiye itiraz ederek yetkili icra dairelerinin ----- daireleri olduğunu beyan ettiği, bu borçlu yönünden takibin durduğu, diğer borçlu------ süresinde icra müdürlüğünün yetkisine ve icra takibine konan borca itiraz ettiği, ancak yetki itirazında yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği için usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığı anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek (7) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itirazı üzerine, duran takibin devamını sağlamak amacıyla alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesine yaptığı başvuruda İlk Derece Mahkemesince; davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak, şikayetin reddine...
Şti. yönünden zaman aşımının işlemeyeceği gözetildiğinde takip dayanağı senet yönünden 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı, takip dayanağı bonoda lehdar durumunda olan ... ... İnş...Ltd. Şti. hakkında davacının borçlu olmadığının tespitine dair verilen kararın yetkili hamil olan ve senedi ciro ile eline geçiren takip alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceği, bu alacaklı yönünden senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırmayacağı, borçlu tarafından borca itirazına ilişkin İİK'nın 169. maddesinde sayılan nitelikte belge de sunulmadığı, davacının zamanaşımı itirazı, borca itiraz ve şikayetlerinin yerinde olmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Ancak kaçak elektrik kullanımı aynı zamanda 5237 Sayılı Yasa'nın 163/3 maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğundan ve bu suçun ceza zaman aşımı süresi 8 ve 12 yıllık zaman aşımına tabi olduğundan olayımızda uzamış zaman aşımı söz konusudur. Yani alacak için uzamış zaman aşımı mevcut olduğundan zaman aşımı itirazı kabul edilmemiştir. Husumet itirazında suç tarihinde yani kaçak elektrik tespit tutanağı tarihinde davalının dava konusu tutanaktaki adreste oturup oturmadığının tespiti gerekir. İki ayrı tutanak mevcut olup 19/02/2007 ve 17/05/2007 tarihlerini içermektedir. Davalı cevap dilekçesinde ve borca itiraz dilekçelerinde gösterdiği adresler kaçak elektrik tutanağından farklı adreslerdir. Kaçak elektrik tutanağındaki adres... adresidir. ... Ticaret Odası kayıtlarına göre davalının adresi ... olup cevap dilekçesindeki adresle uyumludur. ......
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın süre aşımı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebliğ mazbatasında müvekkilinin işe gittiğinin belirtildiğini, ancak muhatabın tevziat saatlerinde gelip gelmeyeceği hususunun mazbatada belirtilmediğini ve araştırılmadığını, ödeme emrinin, müvekkilinin okuma yazma bilmeyen eşine tebligat yapıldığını, takibe konu bononun zaman aşımına uğradığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı borçlu aleyhine, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, zaman aşımı itirazı ve borca itiraz istemine ilişkindir....
Takip konusu çekin takip tarihi itibariyle zaman aşımına uğradığı, borçlu tarafından itiraz dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunmadığı, yargılama aşamasında zaman aşımı itirazında bulunulduğu, yukarıda belirtilen Yargıtay kararı göz önünde bulundurulduğunda davalı-borçlu tarafından yargılama aşamasında zaman aşımı itirazında bulunabileceğinden mahkemece itirazın kaldırılması davasının reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 6....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayda; davalının davacı aleyhine çeke dayanarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı, davacıya ödeme emrinin 10/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği mahkememize davanın 09/11/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. 5 günlük şikayet ve itiraz süresi geçtikten sonra borca itiraz ettiği anlaşıldığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 168. maddesinin 4 ve 5. fıkrasında; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliği üzerine şikayetin ve borca itiarzın beş gün içinde icra mahkemesi nezdinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda, muteriz borçluya ödeme emri 24.08.2010 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nunda belirtilen prosedüre uygun olarak yapıldığı halde, yasal beş günlük itiraz ve şikayet süresi geçirilerek 01.09.2010 tarihinde şikayet ve borca itiraz olunmuştur....
zaman aşımı gerçekleştiği, kıymet takdirine itiraz bakımından İİK'nın 363/1 maddesi uyarınca kesin nitelikte olup istinaf incelemesi yapılamayacağı gerekçesiyle alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Maddesi gereğince borca itiraz, imzaya itiraz ve tahrifat iddialarının beş günlük süre içerisinde getirilmesi gerektiği, ek beyanla zaman aşımına uğradığı konusundaki iddianın beş günlük süreden sonra getirildiği nedenle dinlenemeyeceği, senetteki tahrifat iddiasının da kambiyo vasfına dair inceleme çerçevesinde borcun kısmen kabulü ile eridiği, tüm bu hususlar nazara alındığında mahkemenin borca itiraza yönelik davanın reddine ilişkin sonuç hükmü doğru ise de kambiyo vasfına yönelik keşide tarihinin koçan kısmında oluşunun kambiyo vasfını etkilemediği yönündeki gerekçesi hatalı olup davacının İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen delillerle borca itirazı ispatlayamadığı yönündeki gerekçesinin ise doğru olduğu, bu yöndeki istinaf nedenlerinin yerinde bulunmadığı mahkemenin beş günlük süre içerisinde takip öncesi zaman aşımı iddiasını dile getirmediği nedenle bu hususta karar verilmesinin hatalı olduğu bu hususun beş günlük sürede getirilmediği nedenle dava konusu değil vakıa konusu olduğu...