Bu durumda borçlunun 18.11.2013 tarihinde icra mahkemesi nezdinde takibe ve borca itirazı süresinde değildir. O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğini öğrendiği 13.02.2013 tarihinden itibaren yasal süre geçtikten sonra 18.11.2013 günü yaptığı şikayet ve itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü ile takibin iptali yönündeki hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu düzenlemeler dikkate alındığında, 06.07.2004 tarihinden önceki döneme ait Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa'nın 102. maddesinde belirtilen beş yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması, 06.07.2004 tarihinden sonraki alacaklar için ise genel zaman aşımı olan on yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinde; Dava konusu borca konu ödeme emirlerinin incelenmesinde, Mehmet Korkmaz adına düzenlenen 131665 takip kart nolu, 2011/166219 takip nolu, 16/08/2018tarih, 106016998 sayılı ödeme emrinin Mehmet Korkmaz'a TK 21....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/530 ESAS 2021/139 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11/03/2021 tarih 2020/530 esas 2021/139 karar sayılı kararın süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu T1 vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Adana 12.İcra Dairesinin 2020/10881 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 26/12/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bononun vade tarihinin 10/10/2013 olup Türk Ticaret Kanunu 749.maddesi uyarınca bonolar için hüküm altına alınan 3 yıllık zaman aşımı müddeti dolduktan sonra icra takibine girişildiğini belirterek davanın kabulü ile zaman aşımı nedeniyle bonoya dayalı takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra takibine kısmi itirazı düzenleyen İİK'nun 62/4. maddesine göre; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır." İİK'nun 66/1. maddesinde ise; "Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse, alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa, takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda borçlu, itiraz dilekçesi ekinde banka hesap ekstresi sunarak borca kısmen itiraz ettiği, alacaklının ise temyiz dilekçesinde, 3.466,91 TL'lik miktar yönünden itiraz edildiğini kabul ederek bu miktar kadar takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla, mahkemece, 3.466,91 TL yönünden takibin durdurulması yerine 5.298,78 TL yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin şikayet nedenleri dışındaki diğer şikayet nedenlerini tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekili 08.07.2010 tarihli mazeret dilekçesi içinde sunduğu 08.07.2010 tarihli cevap dilekçesinde zaman aşımı def'inde bulunduğu halde mahkemece zaman aşımı def'i değerlendirilmeden hüküm kurulması hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Öyle ki mükerrer takip bulunması halinde davalı yanca icra hukuk mahkemesine müracaat ile şikayet yolu ile bu takibin iptalinin istenmesi gerekmektedir. Davalı, zaman aşımı def'inde bulunarak davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki temel ilişki incelendiğinde davacı ve davalı arasında otel konaklama hizmetine ilişkin sözleşme bulunduğu ihtilafsızdır. TBK'nun 147/2. m. uyarınca otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta vb yerlerdeki yeme içme bedelleri 5 yıllık zaman aşımı süresine tabiidir. Davacı da taraflar arasındaki sözleşme uyarınca otel konaklama ücretine dayandırdığı talebini ileri sürmüştür. Taraflar arasındaki sözleşme 23.06.2014 tarihinde bağıtlanmış, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü nezdindeki icra takibi ise 20.10.2016 tarihinde başlatılmıştır. Davacının, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinde yargılamaya konu edilen davası ise 27.06.2018 tarihinde açılmıştır....
Öyle ki mükerrer takip bulunması halinde davalı yanca icra hukuk mahkemesine müracaat ile şikayet yolu ile bu takibin iptalinin istenmesi gerekmektedir. Davalı, zaman aşımı def'inde bulunarak davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki temel ilişki incelendiğinde davacı ve davalı arasında otel konaklama hizmetine ilişkin sözleşme bulunduğu ihtilafsızdır. TBK'nun 147/2. m. uyarınca otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta vb yerlerdeki yeme içme bedelleri 5 yıllık zaman aşımı süresine tabiidir. Davacı da taraflar arasındaki sözleşme uyarınca otel konaklama ücretine dayandırdığı talebini ileri sürmüştür. Taraflar arasındaki sözleşme 23.06.2014 tarihinde bağıtlanmış, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü nezdindeki icra takibi ise 20.10.2016 tarihinde başlatılmıştır. Davacının, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinde yargılamaya konu edilen davası ise 27.06.2018 tarihinde açılmıştır....
Öyle ki mükerrer takip bulunması halinde davalı yanca icra hukuk mahkemesine müracaat ile şikayet yolu ile bu takibin iptalinin istenmesi gerekmektedir. Davalı, zaman aşımı def'inde bulunarak davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki temel ilişki incelendiğinde davacı ve davalı arasında otel konaklama hizmetine ilişkin sözleşme bulunduğu ihtilafsızdır. TBK'nun 147/2. m. uyarınca otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta vb yerlerdeki yeme içme bedelleri 5 yıllık zaman aşımı süresine tabiidir. Davacı da taraflar arasındaki sözleşme uyarınca otel konaklama ücretine dayandırdığı talebini ileri sürmüştür. Taraflar arasındaki sözleşme 23.06.2014 tarihinde bağıtlanmış, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü nezdindeki icra takibi ise 20.10.2016 tarihinde başlatılmıştır. Davacının, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinde yargılamaya konu edilen davası ise 27.06.2018 tarihinde açılmıştır....
Öyle ki mükerrer takip bulunması halinde davalı yanca icra hukuk mahkemesine müracaat ile şikayet yolu ile bu takibin iptalinin istenmesi gerekmektedir. Davalı, zaman aşımı def'inde bulunarak davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki temel ilişki incelendiğinde davacı ve davalı arasında otel konaklama hizmetine ilişkin sözleşme bulunduğu ihtilafsızdır. TBK'nun 147/2. m. uyarınca otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta vb yerlerdeki yeme içme bedelleri 5 yıllık zaman aşımı süresine tabiidir. Davacı da taraflar arasındaki sözleşme uyarınca otel konaklama ücretine dayandırdığı talebini ileri sürmüştür. Taraflar arasındaki sözleşme 23.06.2014 tarihinde bağıtlanmış, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü nezdindeki icra takibi ise 20.10.2016 tarihinde başlatılmıştır. Davacının, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinde yargılamaya konu edilen davası ise 27.06.2018 tarihinde açılmıştır....