Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, - YIKIM - ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen yıkım, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.02.2018 Salı günü saat 09.15'te daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....

    Davalı, davaya konu inşaatın bir ay içinde ruhsatladırılmadığından 04/08/2009 tarihli encümen kararı ile para cezasına ve inşaatın yıkılmasına karar verildiğini, dava konusu inşaatın ruhsatsız kaçak yapı niteliğinde olduğunu, yıkım kararının bir idari işlem olduğundan idare mahkemesinin görevli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava şartlarından yargı yolu eksikliği nedeniyle davanın reddine ilişkin karar Dairece, “..yıkım kararının iptali isteği bakımından İdari Yargının görevli bulunduğunun benimsenmesinde bir isabetsizlik yoktur....

      nin soruşturmaya konu ikamet ettikleri evin yıkım kararının olduğu, ancak yıkım kararının kendilerine tebliğ edilmediği, 18/09/2019 tarihinde zabıta, jandarma ve Kemerburgaz Orman şefliğinden gelen ekiplerce müştekilere ev ile ilgili yıkım kararı olduğunu ve evi yıkmaya geldiklerini söyledikleri, müştekiler tarafından aynı tarihte İstanbul 14....

        I-119 pafta, 4812 ada, 14 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmaza bitişik 15 parsel sayılı taşınmaz üzerinde gerçekleştirilen hukuka aykırı yıkım ve inşaat sebebiyle müvekkiline ait taşınmazın zarar gördüğünü, yıkım ve devamı işlemlerin tedbiren durdurulması gerektiğini, hukuka aykırı yıkım işleminin Kağıthane Belediyesince düzenlenen rapordan da belli olduğunu, yıkımın ruhsatsız olduğunu, komşu yol ve yapılar açısından gerekli güvenlik tedbirleri alınmaksızın yapıldığını, hukuka aykırı yıkım işlemi çevre yapılarda tehlikeye meydana getirdiğini, su ve elektrik kesintisi yapılmaksızın yıkıma devam edildiğini , müvekkiline ait taşınmaza doğrudan fiili zarar ve ziyan verdiğini, su baskını olduğunu, müvekkilinin eşyalarının zarar gördüğünü, bu taşınmazlar üzeride zeminde iki üst katta 1'er adet olmak üzere 3 bağımsız bölümden oluşan iki katlı yapının bulunduğunu, yekpare durumda olan binanın ikiye bölünerek gerekli önlemler alınmadan gerçekleştirilen yıkım esnasında müvekkiline...

        Katılma yoluyla temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi, ecrimisil talepleri yanında yıkım ve yıkım olmaz ise tecavüzlü arsa bedeline yönelik talepte bulunulduğu ancak Mahkemece, ecrimisil talebine ilişkin açık hüküm kurulmadığı, bedele ilişkin isteğin terditli olarak ileri sürüldüğü ve ilk istek olan el atmanın önlenmesi ve yıkım isteği kabul edildiğinden bedele ilişkin istek hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği; oysa davacının ecrimisil talebinin terditli bir talep olmadığı, Mahkemece hatalı değerlendirmede bulunulduğu anlaşılmıştır. 2....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/271 E dosyasında açtığı elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekli davanın kabulüne karar verildiğini, ancak davalının işgaline son vermediğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve 22.07.2003 tarihinden itibaren ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişme konusu taşınmazı hazineye ait iken kullandığını, davacı satın aldıktan sonra kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Icra takip dosyası takip edilmediğinden dolayı düşmüş olduğundan, yıkım kararının yerine getirilmesi amacıyla dosyanın yeni esasa kaydedilerek yenilenmesine ve kaldığı yerden devamına karar verilerek borçlu ve vekiline yenileme emri tebliğ edilmesi'' talebinde bulunduğu, anılan dilekçeye istinaden, İcra Müdürü'nün düzenlemiş olduğu 07.05.2013 tarihli ''Karar Tensip Tutanağına; ''Yıkım kararının yerine getirilmesi amacıyla dosyanın yenilenmesinin talep edildiği görüldü'' yazılmak suretiyle yenileme dilekçesi ile yenileme emrinin davacı ve vekiline tebliğe çıkartılmasına karar verildiği, 26.06.2013 tarihinde de mahalline gidilerek ''Meni Müdahale Tutanağı'nın'' düzenlendiği ve yıkım kararının infazı konusunda yapılan masrafların da ödenmesi konusunda davacı vekiline 13.02.2014 tarihli muhtıranın 25.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

              Davacının davadan önce davalıya başvurarak bedeli karşılığında yıkım istediğine dair bir beyanı ve delili de dosya arasında bulunmamaktadır. Bu halde davalı dava açılmasına sebebiyet vermediği, davalı ve karşı davacının ikinci kademe istemi olan bedeli karşılığı yıkım istemini de kapsayacak şekilde karar verildiğinden yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş ise de bu yanlışlık kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK’nun 438/VII. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                Davacı vekili 21/05/2021 tarihli dilekçesiyle dava konu gayrimenkulde davalılardan T21 başvurusu üzerine 6306 sayılı yasa ve yönetmelik kapsamında Kadıköy Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğü tarafından riskli yapı tespiti yapıldığını, Kadıköy Belediyesi tarafından yıkım faaliyetlerinin başlatıldığını belirterek Belediye tarafından yapılacak yıkımın dava sonuçlanıncaya kadar yıkım faaliyetlerinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 21/05/2021 tarihli ara kararı ile "Somut olayda; İdari Kurumlar tarafından tesis edilmiş yıkım kararına karşı adli yargı mercilerinde tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir." gerekçesiyle "Davacı vekilinin tedbiren yıkım faaliyetlerinin durdurulması talebinin reddine," karar verilmiştir....

                Somut olayda alacaklının takibe dayanak ilamın uygulanması için talepte bulunması üzerine, 04/12/2015 tarihinde yıkım işlemleri için icra müdürlüğünce ilama konu taşınmaza gidildiği, ancak işlem yapılacağı sırada harita mühendisi bilirkişinin, bölgede Kadastro Kanununun 22/A Maddesi uygulaması gerçekleştirildiği, bu uygulama neticesinde de yıkım kararı verilen binanın tekrar borçlunun sınırları içerisinde kaldığını beyan etmesi üzerine icra müdürü tarafından bilirkişi beyanına itibar edilerek yıkım işlemlerinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu