Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

beklendiğini, hali hazırda yürütmeyi durdurma kararı bulunurken yıkım gerçekleştiğini ve müvekkil Mustafa Taş'ı zarara uğrattığını, yapı tatil tutanağı dahi bulunmadan gerçekleştirilen yıkım kararının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, Samsun 4....

Yıkım emri 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine bağlı kalınmaksızın güvenlik kuvvetleri veya belediye zabıta kuvvetleri tarafından mal sahibine veya müteahhide tebliğ edilir. Bu tebligat onbeş gün içinde tamamlanır. Tebligatın bu şekilde yapılması mümkün olmadığı takdirde, yıkım emri yapı mahallinde görülebilecek bir yere onbeş gün müddetle asılır ve bu işlem bir tutanakla belirlenir. Bu suretle durum mal sahibi veya müteahhide tebliğ edilmiş sayılır. Tebligatın tamamlanmasından itibaren onbeş gün içinde yapı, mal sahibi veya müteahhit tarafından yıkılmadığında, yıkım işlemi Boğaziçi İmar Müdürlüğünce yerine getirilir ve yıkım masrafları % 20 fazlası ile mal sahibi veya müteahitten tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, ... Mahallesi, ... pafta, ... ada, ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım ;karşı dava ise intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, hüküm intifa hakkı sahibi karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.O halde temyiz edenin sıfatına göre temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine aittir. O halde,dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 16.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım ;karşı dava ise intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, hüküm intifa hakkı sahibi karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.O halde temyiz edenin sıfatına göre temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine aittir. O halde,dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 16.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        OLAY VE OLGULAR Belde belediye başkanı olarak görev yapan sanığın, Side Beldesi 430, 429 ve 460 sayılı parseller üzerindeki imara aykırı izinsiz uygulamaların 2010, 2011 ve 2012 yıllarında tespit edilip 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32 nci maddesi gereğince yıkım kararı alınmasına rağmen yıkım için açılan ihalelere katılan olmadığı gerekçesiyle imara aykırılıkların devam ettiği, yapılan ihalelere katılan olmaması halinde yıkımı yapacak idare tarafından gerektiğinde diğer kamu kurumlarından da yardım alınarak yıkımın gerçekleştirilmesi gerekirken yıkımların gerçekleştirilmediği, yıkım için belediyenin, idarenin diğer kurumlarından da yardım alabileceğinin göz ardı edildiği, söz konusu parsellerde kaçak olan yapıların işletmelerinin devam ettiği, bu şekilde sanığın söz konusu kaçak yerler konusunda verilen yıkım kararlarını yerine getirmeyerek başkaları adına menfaat sağlaması nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 257 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma...

          Dosyanın incelenmesinden; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 31/05/2017 günlü, E:2014/102, K:2017/3626 sayılı kararıyla, anılan mahkeme kararının "ruhsatsız imalatların 15 gün içerisinde yasal hale getirilmesine, getirilmemesi halinde projesine aykırı imalatların yıkılmasına" ilişkin kısmının onanması, "yıkım masraflarının %20 fazlası ile yapı sahibinden tahsiline" ilişkin kısmının ise bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla, dava konusu işlemin "yıkım masraflarının %20 fazlası ile yapı sahibinden tahsiline" ilişkin kısmının iptaline karar verilmiş olup, davacının lehine olan söz konusu kararın bozulması istemiyle davacı tarafından temyiz edildiği, temyiz dilekçesi içeriğinde ise onanarak kesinleşen (yıkım işlemine dair) kısım hakkında iddialara yer verildiği anlaşılmıştır....

            Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil, yıkım aksi halde bedeli karşılığından temliken tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, yapılan inceleme ve araştırmanın karar vermeye yeterli olduğu söylenemez. Şöyle ki, her ne kadar bozma ilamı doğrultusunda taşkınlığın imar uygulaması sonucu oluştuğu tespit edilerek bedel depo edilmiş ise de yapının taşkın kısmının yıkılması durumunda tüm binanın mı yıkılacağı veya yıkım sonucunda yapının statik durumunun ne şekilde etkileneceği tespit edilmeden sonuca gidilmiştir....

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacılar, 2442 ada 3 parsel sayılı taşınmazın müşterek maliki olduklarını, komşu 4 sayılı taşınmazın davalı ... ait olup diğer davalı şirkete kiraya verildiğini, davalıların kendilerine ait 3 parsel sayılı taşınmaza kantar, depo gibi tesisler kurmak suretiyle kısmen tecavüz ettiklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve yıkım istemişlerdir. Davalı ...., taşınmazın sözleşmeye ve kanuna aykırı kullanımından kiracının sorumlu olduğunu, taşınmazlarda belediyece İmar Kanunu'nun 18.maddesi gereği uygulama yapıldığını, Davalı ... ise, taşkınlığın imar uygulaması sonucu meydana geldiğini, idari davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, İhbar olunan ......

                Davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince; Yıkım talebi bakımından mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğu söylenemez. Şöyle ki; davaya konu 61 ada 41 parsel üzerinde bulunan yapının davalı tarafından yapılıp yapılmadığı belirlenmiş değildir. Hal böyle olunca; 41 nolu parsel üzerindeki yapının davalı tarafından yapılıp yapılmadığı konusunda tarafların gösterdikleri ve gösterecekleri tüm delillerin eksiksiz toplanması, bu konuda tanıkların etraflıca beyanlarının alınması, toplanacak deliller toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek, taşınmaz üzerindeki yapının davalı tarafından yapıldığı veya yaptırıldığının şüpheye yervermeyecek şekilde saptanması halinde yıkım isteğinin kabul edilmesi, davalı tarafından inşa edilmediği ve ettirilmediğinin belirlenmesi halinde ise yıkım talebinin reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir....

                  Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü : Dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece,yıkım isteği dışında davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden,toplanan delillerden; dava konusu 220 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu,anılan taşınmazda davacıların paydaş bulundukları,kayıtla ilgisi olmayan davalıların bu yere sera ve portakal bahçesi yapmak suretiyle elattıkları anlaşılmaktadır. Davalıların eyleminin,haklı ve geçerli bir nedeni yoktur. Öyle ise,elatmanın önlenmesine ve ecrimisile ilişkin olarak kurulan hüküm doğrudur. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Ancak,taşınmazda inşaa edilen seranın sökülüp götürülür nitelikte olduğu arzın tamamlayıcı parçası niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır.Öyle ise,seranın yıkımının fahiş zarar doğuracağını söyleyebilme olanağı yoktur.Sera yönünden yıkım isteğinin kabulü gerekirken reddinde isabet yoktur....

                    UYAP Entegrasyonu