Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş, satın aldığı ve tapuda adına tescil edilen konut niteliğindeki taşınmazın tapu kaydındaki sınırlandırmalar (ipotek) nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....

imalatların tamamının eksiksiz olarak kararlaştırılan şekilde ve zamanında gerçekleştirilmesi ve teslim edilmesi olduğunu, yüklenicinin hakediş ödemelerinin yapılmadığından bahisle işin tamamlanmasından imtina edemeyeceğini, davacının davalı Firmanın icra takibine maruz kaldığı gerekçesiyle sözleşmeye aykırı şekilde imalatı durdurduğunu, sözleşmenin 18. maddesinde kesin ve nakdi teminatın iadesi hususunun düzenlendiğini, teminatın iadesi koşulları oluşmadığı gibi ipoteğin fekki şartlarının da oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    imalatların tamamının eksiksiz olarak kararlaştırılan şekilde ve zamanında gerçekleştirilmesi ve teslim edilmesi olduğunu, yüklenicinin hakediş ödemelerinin yapılmadığından bahisle işin tamamlanmasından imtina edemeyeceğini, davacının davalı Firmanın icra takibine maruz kaldığı gerekçesiyle sözleşmeye aykırı şekilde imalatı durdurduğunu, sözleşmenin 18. maddesinde kesin ve nakdi teminatın iadesi hususunun düzenlendiğini, teminatın iadesi koşulları oluşmadığı gibi ipoteğin fekki şartlarının da oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      T8 Şirketi vekili beyan dilekçesinde özetle; mahkemenin görevsiz olduğunu, müvekkilinin tapu iptal ve tescil davasının tarafı olmadığını ve husumetinin bulunmadığını, ipoteğin fekki talebi ve dava yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, tapu iptal ve tescil davası yönünden husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, esasa geçildiği takdirde ise ipoteğin fekki yönünden davanın esastan reddinin gerektiğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İDM'ce "...Davacının taşınmazının davacıya vaat edilen şekilde teslim edilip edilmemesi davalı Teknik Yapı'nın yükümlülüğündedir. Bu nedenle, Teknik Yapı davacıya vaat ettiği süre içinde taşınmazı her türlü ayıptan ari olarak teslim etme yükümlülüğü altına girmesine rağmen, ipotekli taşınmazı süresi içinde ve ayıpsız olarak devretmeyerek ortaya çıkan hukuki ayıptan sorumlu hale gelmiştir. Ancak davacı ile davalı banka arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.01.2012 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 12.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08.10.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil ve vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacılar, 16.06.2007 tarihli satış sözleşmesi ile yüklenicinin temlikine dayalı olarak dava konusu 440 parsel numaralı taşınmazda E blok, 2 no'lu mesken ile G blok, 1 ve 2 no'lu meskenlerin tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı arsa sahipleri vekili temyiz etmiştir. Arsa sahipleri ile aralarında 25.11.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 08.05.2006 tarihli tadil sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi nedeniyle üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ipotekle temin edilen borcun sona erdiği iddiasına dayalı ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı vekili, ipoteğin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç ile davacının kefalet borcunu teminat altına aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

            Şirketine devredildiğini, daha sonra banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipotek şerhinin fekkini, aksi takdirde uğranılacak zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...., davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu edilen dükkanın arsa sahibi ve yğklenici arasında imzalanan sözleşmeye göre davacıya ait olduğu, ipoteğin tesis tarihinde davalı bankanın TMK 1023.maddesi gereğince iyi niyetli 3.şahıs olarak kabulü mümkün olmadığı, davalı banka dava konusu ipoteğin fekki tarihinde diğer davalı yüklenicinin dava konusu bağımsız bölüm üzerinde ipotek şeklinde ayni bir hak tesis ettirme olanağının bulunmadığını öğrenebilecek ve bilebilecek durumda olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ipoteğin iptaline karar verilmiştir....

              Bu durumda mahkemece, davacıya arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafları olan yüklenici ve arsa sahibi hakkında dava açmak üzere mehil vermeli, açılırsa o dava görülmekte olan bu dava dosyası ile birleştirilmeli, yüklenicinin ve arsa sahibinin savunma ve delilleri toplanmalı, özellikle yüklenicinin inşaat sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirip getirmediği belirlenerek davacının talepleri hakkında bundan sonra bir karar verilmelidir. Somut olayda da; davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur....

                UYAP Entegrasyonu