WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

iptal edilerek tüm takyidatlardan arındırılmış olarak müvekkili davacı adına tapuya tescil edilmesine, yine 4 nolu bağımsız bölüm üzerine diğer davalı T5 A.Ş lehine olan ipotek şerhinin de yolsuz tescilden dolayı fekki ile bu ipoteğin paraya çevrilmesi için Ankara 29....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.01.2012 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 12.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08.10.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil ve vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

    Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Bu durumda davalı yüklenici ayıpsız bağımsız bölüm devri yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden davacı ile davalı yüklenici arasında tüketici işlemi kalmadığı ve davalılar arasında kredi sözleşmesi gereğince davalıların davacıya karşı ipoteğin kaldırılmasına yönelik açık taahhütlerinin bulunmadığı ve davaya Ticaret Mahkemesinde bakılması gerektiği yönündeki İDM değerlendirmesi doğru görülmemiştir. Taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerin kaldırılmasına yönelik açılan davada taşınmazın davacı adına tapuda tescil edilmiş olması davacının tüketici sıfatını kaldırmayacağı gibi yükleniciye karşı davanın yöneltilmiş olması nedeni ile tüketici işleminin sona erdiği sonucuna varılamaz. Davacı tüketici olup davalı yüklenici ile arasındaki ilişki tüketici işlemi olmakla davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerekir....

    'ye de yöneltmiş, satın aldığı ve adına tapuda tescil edilen dairenin tapu kaydındaki davalı bankanın alacaklı olduğu hukuka aykırı ve kötüniyetle tesis edilen hacizler ve ipotekler nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu iddia ederek tapu kaydındaki hacizlerin ve ipoteklerin kaldırılmasını yani bu hukuki ayıbın giderilmesini, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsilini istemiştir. İddia olunan bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava davalı haciz alacaklısı T6 ve ipotek alacaklısı İşbankası AŞ'ye de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ipotekle temin edilen borcun sona erdiği iddiasına dayalı ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı vekili, ipoteğin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç ile davacının kefalet borcunu teminat altına aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacılar, 16.06.2007 tarihli satış sözleşmesi ile yüklenicinin temlikine dayalı olarak dava konusu 440 parsel numaralı taşınmazda E blok, 2 no'lu mesken ile G blok, 1 ve 2 no'lu meskenlerin tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı arsa sahipleri vekili temyiz etmiştir. Arsa sahipleri ile aralarında 25.11.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 08.05.2006 tarihli tadil sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi nedeniyle üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur....

        Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki ipotekler (takyidatlar) nedeni ile ayıplı bulunduğunu iddia ederek ipoteklerin kaldırılmasını yani bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği ipotek alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Bu durumda davalı yüklenicinin ayıpsız bağımsız bölüm devri yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden, uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı Garanti Koza A.Ş.'nin davalı T3 ve Akbank AŞ, ile yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği, ipotek alacaklısının Ak Finansal AŞ....

        Şirketine devredildiğini, daha sonra banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipotek şerhinin fekkini, aksi takdirde uğranılacak zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...., davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu edilen dükkanın arsa sahibi ve yğklenici arasında imzalanan sözleşmeye göre davacıya ait olduğu, ipoteğin tesis tarihinde davalı bankanın TMK 1023.maddesi gereğince iyi niyetli 3.şahıs olarak kabulü mümkün olmadığı, davalı banka dava konusu ipoteğin fekki tarihinde diğer davalı yüklenicinin dava konusu bağımsız bölüm üzerinde ipotek şeklinde ayni bir hak tesis ettirme olanağının bulunmadığını öğrenebilecek ve bilebilecek durumda olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ipoteğin iptaline karar verilmiştir....

          Bu durumda mahkemece, davacıya arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafları olan yüklenici ve arsa sahibi hakkında dava açmak üzere mehil vermeli, açılırsa o dava görülmekte olan bu dava dosyası ile birleştirilmeli, yüklenicinin ve arsa sahibinin savunma ve delilleri toplanmalı, özellikle yüklenicinin inşaat sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirip getirmediği belirlenerek davacının talepleri hakkında bundan sonra bir karar verilmelidir. Somut olayda da; davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur....

            Ayrıca, ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiğinden, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. İpotek resmi akit tablosundan da anlaşıldığı gibi ipotek tesis nedeni dava dışı yüklenici ile davacı arsa malikleri arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır. Taraflar arasındaki anılan sözleşme yüklenicinin edimini yerine getirmemesi nedeniyle feshedilmiş ise de ipotek bu sözleşmeye dayanılarak tesis edilmediğinden ipoteğin hukuki dayanağının kalmadığından sözedilemez. Davalı kooperatifin taşınmazın davalı Sadık adına kayıtlı bulunduğu sırada ve tescile yönelik dava açılmadan önce ipotek tesis ettirdiğinden TMK'nın 1023. maddesi gereği iyiniyetli olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla davalı kooperatif iyiniyetli olduğundan ipoteğin yolsuz olarak tescil edildiği söylenemez....

              UYAP Entegrasyonu