"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki talebine ilişkin olmasına ve Aile Mahkemesi sıfatıyla karar verilmiş olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 31.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davası ile ipoteğin fekki istemli karşı davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı (karşı davacı) vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması, karşı dava ise ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı (karşı davacı) vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece açılan davanın 3.kişinin borcu için verilmiş ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte satış sonucu elde edilecek paranın davalılara ödenmemesi istemine dayandığı yani bir anlamda menfi tespit davası olduğu Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere ipotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan , bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HUMK.nun 13.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemece re’sen gözetileceğini, bu durumda ipoteğin fekki niteliğindeki davada İzmir İli Karşıyaka İlçesinde bulunan taşınmazdaki ipotek nedeniyle dava açılmış olduğundan, mahkemenin yetkisizliğine, dava dilekçesinin HUMK.nun13.maddesi gereğince yetki yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili Karşıyaka Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş...
Hal böyle iken, borcun bulunmaması nedeniyle ipoteğin kaldırılmasına yönelik davaların ticari bir dava olduğu için TTK'nın 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan da yasa koyucunun bilinçli olarak ipoteğin fekki davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır....
Hal böyle olunca, mahkemenin dava dilekçesi üzerine dava şartları arasında sayılan kesin yetki hususunu inceleyip usulden red kararı vermesi usul ekonomisine de uygun ise de, dava dilekçesinde ipoteğin fekki talebi ile birlikte menfi tespit istemi de bulunmaktadır. Menfi tespit istemi yönünden kesin yetki hali söz konusu olmadığından ve kesin olmayan yetki hallerinde mahkemenin yetki konusunda re’sen inceleme yapması aynı Kanunun 19 ve 117. maddelerine aykırılık oluşturduğundan, menfi tespit talebi yönünden de bu aşamada usulden red kararı verilmesi hukuki dinlenilme hakkının (HMK.nın m.27) ihlali sonucunu doğurduğundan, hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.03.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine dair verilen 22.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı, 26 parsel sayılı taşınmaz kaydında bulunan 1335 tarihli 10.000 Osmanlı Lirası Karşılığı ... İhracaat ve İthalat Türk A.Ş yararına konulan ipoteğin fekki isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın ipotek alacaklısına yöneltilmesi gerektiği belirtilerek davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Dava, dava dışı ----, adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin fekki işleminin unutulduğundna bahile, ipoteğin fekki işlemlerinin sonuçlandırılmasına dek ihyası istemine ilişkindir. Mahkememizce, -----yazılmış, gelen cevabi yazı ile ihyası talep olunan şirket alacağı için anılan şirket lehine ipotek tesis edildiği belirlenmiştir. Mahkememizce, ihyası talep olunan----- dosya içine alınmış, davalı ----, anılan şirketin ----- olduğu, tasfiye sonu terkinine karar verildiği belirlenmiştir....
Davalı ...bank T.A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dosyasında davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, müvekkil ile davacı arasında krediden ve sair nedenden kaynaklı herhangi bir sözleşme, sebepsiz zenginleşme, taahhüt, haksız fiil ve sair borç doğuran bir hukuki ilişki bulunmadığını, mahkemenin husumet yokluğunu re'sen gözetmesi gerektiğini, huzurdaki dava konusunda müvekkil banka lehine tesis ve tescil edilen ipoteğin fekki talep edilen taşınmazın maliki dava dışı ... firmasına ait olduğu hem davacı beyanları ile hem de celp edilecek tapu kayıtları ile de sabit olduğunu, ipoteğin fekkini isteme hakkının taşınmaz malikine ait olduğunu, adi yazılı satım sözleşmesinin tarafı sıfatı bulunan davacının müvekkil banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını isteme hakkı bulunmadığını, müvekkil banka- .... arasında ticari kredi ilişkisi bulunmadığını, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkil bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığını...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu fekki istenen ipoteğin, dava dışı eski malik tarafından kullanılan Tüketici Kredisinin teminatı olarak tesis edilmiş olduğundan 4077 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen ipoteğin fekki yönündeki davaya da Tüketici Mahkemesinin bakmaya görevli olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesine ait kararın kaldırılarak davanın esasının görülmesini talep etmiştir. Dava, konut finansmanı kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Bir davanın Tüketici Mahkemelerinin görev alnında kabul edilmesi için 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1- k bendinde yer alan tüketici sıfatına sahip olması gerekmektedir. 6502 sayılı Kanun'da tüketiciyi "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" şeklinde tanımlamıştır. Tüketici, somut hukuki ilişkiye girerken özel bir amaç takip eden, yani mal ya da hizmeti elde ederken, kişisel, ailevî veya özel kullanıma özgü bir amaç taşıyan kişidir....