Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili inşaat maliyetinin gerekçesi olarak yüklenici adına inşaat gideri yapması nedeniyle yükleniciden yer alan davalıdan talepte bulunduğunu dilekçesinde belirtmiştir. Kooperatifin yüklenici adına iş yapmış olması halinde yükleniciden bağımsız bölüm alan davalıdan bunu talep etmesi mümkündür. Ayrıca ortak gider aidatlarını da talep edebileceği hususunda tereddüt yoktur. Bu nedenle mahkemece davacı kooperatifin yüklenici adına iş yapıp yapmadığı, bunun ne kadarından davalının sorumlu olduğu talep edilen alacakla genel gider aidatı bulunup bulunmadığı hususları araştırılarak ve HMK 31.maddesi nazara alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

    - KARAR - Davacı vekili, asıl ve birleşen davada dava dışı yükleniciler ile müvekkili arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin mahkeme kararıyla geriye etkili feshedildiğini, davalıların yükleniciden veya ondan satın alan kişilerden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişiler olduğunu ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı tapu kayıtlarının iptali ile tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamından, sözleşmenin geriye etkili feshedildiği, davalılardan ... ve ... dışındaki davalıların iyiniyetli olmadıkları, TMK'nun 1023. maddesinden yararlanamayacakları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      İddia şekline göre; çekişmeli bağımsız bölümü “işyeri” olarak kullanmak amacıyla satın aldığı anlaşılmaktadır.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesi ile “ konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alınmıştır. Aynı yasanın 23. maddesi uyarınca tüketicinin korunması hakkındaki yasa uygulamasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekir.Eldeki davada , dava konusu bağımsız bölüm işyeri olup, konut ve tatil amaçlı yapılmış yerlerden olmadığından Tüketicinin Korunması hakkındaki yasa kapsamında değildir....

        Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

          Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

            Kat 20 numaralı bağımsız bölümler üzerine tedbir konulduktan sonra, bunların dava konusu olmadıkları gerekçesi ile her iki bağımsız bölüm üzerinden ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, incelenen tapu kayıtlarına göre; binalara A ve B harflerinin verilmediği, 1. Giriş ve 2. Giriş şeklinde adlandırma yapıldığı, satış sözleşmesinde ise B Blok 3. Kat 20 nolu bağımsız bölüm denildiği, buna göre dava konusunun 2. Giriş 3. Kat 20 nolu bağımsız bölüm olduğu anlaşılmakla, bu bağımsız bölüm üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılması doğru olmamıştır. Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde olup, ilk derece mahkemesinin "tedbirin kaldırılması" yönündeki ara kararının 2. Giriş 3....

            Davalılar dava dışı arsa sahipleriyle kat karşılığı inşaat sözleşmesini yapan yükleniciler, davacı da yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişidir. Yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın belirlenen bu niteliğine göre, kararın temyizen incelemesini yapmak Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Daire’sinin görev alanında kalmaktadır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Daire’si Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına göre, uyuşmazlık yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişinin tapu iptali ve tescili isteminden kaynaklı olmasına ve uyuşmazlığa yönelik önceki temyiz incelemelerinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesince yapılmış olmasına göre, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişinin tapu iptali ve tescili istemine ilişkin bulunmasına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE 15.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 04.02.2016 gün ve 2014/7-2016/54 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının tapu iptâl ve tescil talebinden kaynaklanmaktadır. Kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki uyuşmazlıkla ilgili Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi görevsizlik kararı vererek dosyayı 23. Hukuk Dairesine göndermiş ve Dairemize devrolmuş olmakla 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İncelemi Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu