. - K A R A R - Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan tarafından arsa sahibi ve yüklenici aleyhine temliken tescil nedeniyle açılmış olup, bağımsız bölüme isabet eden arsa payının tapu kaydının iptâli ve tescili talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu ... Mahallesi 1863 ada 7 parsel (eski 5 parsel) arsanın davalı arsa sahipleri adına olan tapu kayıtlarının iptâli ile davacı adına tesciline, davalı yüklenici hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davalı arsa sahipleri tarafından temyiz edilmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahiplerinin temel borcu, üzerine bina yapılacak arsayı hukuki ayıptan ari olarak yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin temel borcu ise, arsa sahiplerine ait arazi üzerinde imara, tasdikli ruhsat ve projesine, sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına uygun bir yapı meydana getirerek arsa sahiplerine teslim etmektir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, inşaatın teslim edilmesi gereken tarih üzerinden uzun süre geçmesine rağmen %2 seviyesinde .../... yapıldığı ve yüklenicinin edimini yerine getirmediği, tamamlama ihtimalinin de olmadığı, davacı arsa maliklerinin sözleşmeyi geriye etkili olarak fesihte haklı oldukları, asıl dava ve birleşen dava konularının aynı olması ve davanın niteliği gereği yüklenici ile beraber yükleniciden bağımsız bölüm satın alan tapu maliklerine karşı açılması gerekmesi ancak birleşen davada yüklenici ile yükleniciden bağımsız bölüm satın alan tapu malikleri taraf olarak gösterilmesine rağmen asıl davada sadece yükleniciye karşı açılmış bir dava bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 25.08.2006 tarihli protokolün geriye dönük olarak iptaline, 9.024,41 TL tazminatın davalı yükleniciden tahsiline, dava konusu taşınmazın tapu kaydının davalı ...'...
Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölüm yüklenici tarafından (somut olayda davalı şirket yap-satçı konumundadır.) temlik ettiği kişi dışında üçüncü bir kişiye tapudan devredilebilir. Tapu kaydını devralan üçüncü kişinin hukuki durumu TMK'nin 1023 ve 1024. maddeleri gereği değerlendirilmesi gerekir. Hukukumuzda, kişilerin satın aldığı şeylerin ileride kendilerinden alınabileceği endişesi taşımamaları dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, satın alan kişinin iyiniyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat “hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir."...
Daha sonra yüklenici, arsa maliki ve bir kısım davacıların temsilcisi konumundaki London Legal International arasında 13.02.2009 tarihli protokol başlıklı sözleşme yapılarak yüklenici tarafından satılan bağımsız bölümlerin tapularının 15.07.2009 tarihine kadar verilmesi, alıcıların bakiye borçlarını aynı tarihe kadar ödemeleri ve arsa maliki ...in de yüklenici ile aralarında yapmış oldukları 19.11.2008 tarihli protokol kapsamında alıcılara tapularının verilmesi taahhüt edilmiştir. Kural olarak yükleniciden haricen bağımsız bölüm satın alınması işlemi tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin devri resmi şekilde yapılmadığı müddetçe geçersizdir....
Davacı yüklenici ile yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişiler kendilerine ait olan bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescili isteminde bulunduklarından fiilen yapılan binadaki her bir bağımsız bölüme düşen arsa paylarının tayin olunacak uzman bilirkişi aracılığıyla belirlenmesi ve bu bağımsız bölümlerin numaraları ve ait olduğu arsa payları zikredilmek suretiyle yüklenici ve 3. şahıslar adına tesciline karar verilmesi gerekir. Bilirkişiden kat irtifakı kurulmasına esas olacak şekilde bağımsız bölümleri ve arsa paylarını gösterir şekilde rapor alınmadan infazı kâbil olmayacak şekilde karar verilmesi HUMK’nın 388 ve 389. maddelerine aykırıdır. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ......
Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir.Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Yaptığı araştırmada tapu kaydının yüklenici adına olduğunu tespit eden birinin -aksi ispat edilmedikçe- iyi niyetli olmadığını söylemek mümkün olmadığı için "tapuya güven ilkesine" istinaden mülkiyet kazanımının korunması TMK nın 1023. maddesi ve hakkaniyet gereğidir....
Bağımsız bölüm veya pay satın alan kişilerin taşınmazı görmeden satın alma işlemine girişmeleri hayatın olağan akışına aykırıdır. Dava konusu arsa üzerine herhangi bir inşaat yapılmadığına göre yüklenicinin bu arsadan devraldığı paya malik olması mümkün olmadığı gibi, kendisinden pay satın alanların da herhangi bir kazanımda bulunmaları mümkün değildir. Davalı ... da yükleniciden satın alan ...’den üzerinde herhangi bir inşaat bulunmayan payı satın aldığına göre iyiniyetli kabul edilmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshedildiği de dikkate alınmak suretiyle davalı ... hakkında açılan tapu iptâli ve tescil davasının da kabulü yerine, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Mahallesinde bulunan, 31376 ada, 6 parsel sayılı, 3 bağımsız bölüm nolu taşınmazın, yine davalılardan ... adına kayıtlı 5 bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile davacı.... adına tesciline, davalılardan ... adına kayıtlı 8 bağımsız bölüm nolu ve davalı ... adına kayıtlı 9 bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, davalılardan ... adına kayıtlı 12 bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kaydının iptali ile 61/80 hissesinin davacı ..., 13/80 hissesinin ..., 3/40 hissesinin davacı ... adına tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili ile diğer davalılar ..., ..., ... ve ... temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekili ile diğer davalılar ..., ..., ... ve ...'ın temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Mahallesinde bulunan, 31376 ada, ... parsel sayılı, ... bağımsız bölüm nolu taşınmazın, yine davalılardan ... adına kayıtlı ... bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tesciline, davalılardan ... adına kayıtlı ... bağımsız bölüm nolu ve davalı ... adına kayıtlı ... bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, davalılardan ... adına kayıtlı ... bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kaydının iptali ile 61/80 hissesinin davacı ..., .../80 hissesinin ..., .../40 hissesinin davacı ... adına tesciline dair verilen karar, bir kısım davalıların temyizi üzerine 04.....2012 tarih 5474 E. ve 7139 K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez davalılar ..., ..., ... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip ... ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir.Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Yaptığı araştırmada tapu kaydının yüklenici adına olduğunu tespit eden birinin -aksi ispat edilmedikçe- iyi niyetli olmadığını söylemek mümkün olmadığı için "tapuya güven ilkesine" istinaden mülkiyet kazanımının korunması TMK nın 1023. maddesi ve hakkaniyet gereğidir....