WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda açıklanan "alacağın temliki" hükümlerinin uygulanmasını gerektiren halefiyet durumunun doğal bir sonucu ve uzantısı olarak da; yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişinin bu taşınmazı bir başkasına satması halinde de, yeni alıcı satıcının halefi olarak ihbar ve zamanaşımı sürelerine uymak koşulu ile yükleniciye müracaat edebilir. Diğer bir deyişle; ikinci alıcı da alacağın temliki hükümlerinden yararlanarak, örneğin ayıbın giderilmesini yükleniciden isteyebilir. Bu açıklamalara göre somut olaya gelince: Davacılar; T12, T4 ve Ayhan Işık'ın halen ana taşınmazda herhangi bir bağımsız bölüm maliki olmadıkları, bunlardan ilkinin dava tarihinde malik olmasına rağmen yargılama sırasında bağımsız bölümünü davada yer alan diğer davacı T3 devrettiği, dolayısıyla bu davacının yerini adı geçen davacının aldığı, ikincisinin ise bağımsız bölüm payını davadan önce davacı T2 devrettiği, Ayhan Işık'ın hiç malik olmadığı, incelenen tapu ve satış belgelerinden anlaşılmıştır....

Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir.Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Yaptığı araştırmada tapu kaydının yüklenici adına olduğunu tespit eden birinin -aksi ispat edilmedikçe- iyi niyetli olmadığını söylemek mümkün olmadığı için "tapuya güven ilkesine" istinaden mülkiyet kazanımının korunması TMK nın 1023. maddesi ve hakkaniyet gereğidir....

    Mahkemece, taraflar arasındaki asıl sözleşme ve 13.04.2011 tarihli ek sözleşmeye göre inşaatın teslim edilmesi gereken tarihin 13.02.2012 olduğu, ancak keşif tarihi itibariyle inşaatın % 7 seviyesinde kaldığı, yüklenicinin inşaata devam etmesinin fiilen olanaklı olmadığının anlaşıldığı, yüklenici sözleşmeye göre edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğinden yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalıların iyiniyet iddialarının dinlenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 01.02.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye dönük olarak feshine, bağımsız bölüm satın alan davalılar adlarına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adlarına tapuya kayıt ve tescillerine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine dair verilen karar, davalılar F.. D.. ve F.. T.. vekilleri ile Z.. K..'ın temyiz istemi üzerine, Dairemizin 06.03.2014 tarih ve 2013/7035 Esas, 2014/1672 Karar sayılı ilamıyla gerekçe eklenerek onanmıştır. Davalı F.. D.....

      Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir.Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Yaptığı araştırmada tapu kaydının yüklenici adına olduğunu tespit eden birinin -aksi ispat edilmedikçe- iyi niyetli olmadığını söylemek mümkün olmadığı için "tapuya güven ilkesine" istinaden mülkiyet kazanımının korunması TMK nın 1023. maddesi ve hakkaniyet gereğidir....

        Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi halen geçerli olduğuna ve davacılar tarafından inşaattaki eksiklerin de kendileri ile yükleniciden bağımsız bölüm satın alan dava dışı 3. kişiler tarafından tamamlandığı söylendiğine göre, uyuşmazlığın bu çerçevede değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin kendisine düşen bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için edimini yerine getirmesi gerekir. Temlik alan davacı yüklenicinin halefi konumundadır. Davacılar vekilince, dava konusu inşaatın kendileri ve yükleniciden bağımsız bölüm alan dava dışı 3. kişiler tarafından tamamlandığı belirtilmektedir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir....

          Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

            karşın gerçekte tarafının davalı yüklenici olduğu, davacıların kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmeleri için yükleniciye düşen bağımsız bölümlerin satış yetkisini verebilecekleri gibi, yüklenicinin talimatı ile satışı yaptırabilecekleri, bu durumun yükleniciden bağımsız bölüm satın alanlara ilişkin yukarıda tespit edilen hukuki durumla benzer bir sonuç doğuracağı, arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alan davalılar yönünden farklı bir değerlendirme yapılmasına gerek olmadığı, bu nedenle davacılardan bağımsız bölüm satın alan davalılar yönünden de davanın kabulü gerektiğinin anlaşıldığı, dava konusu olayda geriye etkili fesih nedeniyle yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü veya dördüncü kişilerin yapabileceği şeyin bağımsız bölümün arsa sahibine iadesi sebebiyle uğradığı zararı satım sözleşmesinin tarafı olan yükleniciden veya satıcıdan talep etmek olduğu, yüklenicinin de dönme halinde arsa sahibinden sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca inşaat...

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan davacı arsa sahiplerince, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalı aleyhine tapu iptâli ve tescil istemi ile açılmıştır. Mahkemece dava konusu 10 nolu bağımsız bölümün arsa sahibi tarafından davalıya satıldığı gerekçesiyle davanın reddine hükmolunmuştur. Arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasında yapılan 13.05.1997 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre, dava konusu 10 nolu bağımsız bölüm, yükleniciye isabet etmektedir. Sözleşmenin bu hükmüne, davalı karşı çıkmamaktadır....

                Aksi halde, yüklenici ve ondan pay alan üçüncü kişi üzerine yazılan tapu kaydı illiyetten yoksun hale gelir ve yapılan işlem yolsuz tescil durumuna düşer. Yükleniciden arsa payı satın alanlar ancak yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini tam olarak yerine getirmesi halinde arsa paylarına hak kazanabilirler....

                  Mirasçıları vekili ile ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan tarafından arsa sahibi ve yüklenici aleyhine temliken tescil nedeniyle açılmış olup, tapu iptâl ve tescil talebine ilişkindir. Davanın kabulü ile dava konusu ... ... Mahallesi 1863 ada 7 parsel (eski 5 parsel) arsanın davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptâli ile davacı adına tesciline dair verilen karar davalılar ..., ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davasında yükleniciden kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre isabet eden 4. kat 8 nolu bağımsız bölümü satın aldığını ileri sürerek tapudaki arsa payının davalılar adına olan kaydının iptâli ve adına tescilini talep ve dava etmiştir. Yüklenici dışındaki arsa sahibi davalılar ücreti vekâlet ve yargılama gideri talep edilmemesi koşuluyla davayı kabul etmişlerdir....

                    UYAP Entegrasyonu