Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesinde öngörülen genel kurul kararlarının iptali şartlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının geriye dönük tüm genel kurul kararlarında sahip olduğu dairenin yüzölçümü dikkate alınarak aidat miktarının indirilmesini talep ettiği, ancak bu hususta süresinde açılmış olan bir davanın bulunmadığı, arsa payına göre aidat belirlenmesi talebinin yasal dayanağı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. 1) Dava, genel kurul kararının iptali sitemine ilişkindir....

    nin kurucu ve tek ortağı iken, şirketteki hisselerinin, sahte genel kurul ve yönetim kurulu kararları eski eşinin arkadaşı olan davalıya devredildiği iddiası ile hisse devrine dayanak genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının ve hisse devir işlemlerinin iptalini talep etmiştir. Hisse devir işleminin iptaline yönelik dava, iş bu dosyanın tefrik edildiği mahkememizin ... esas sayılı dosyasında derdest bulunmaktadır. Davacının hem Genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali ve hem de hisse devir işleminin iptali taleplerini davalı ...'e karşı açtığı, dava dışı şirketin genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali talebi bakımından hasım gösterilmediği anlaşıldığından, bu talepler tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilmiştir. TTK'nun 445 maddesine dayalı genel kurul kararının iptali ve 391 maddesine dayalı yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti talepleri bakımından husumetin şirkete yöneltilmesi gerekmektedir....

      ın aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, davalı şirket tarafından 18/08/2022 tarihli 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların halen daha tescil edilmediğini ve tescil edilmemiş genel kurul kararlarına dayanılarak 06/09/2022 tarihinde ve 13/09/2022 tarihinde iki adet yönetim kurulu kararı alındığını, bu kararlarla da davalı şirketin sınırsız temsil ve ilzamına ilişkin yetkiler dağıtıldığını, yeni şirket iç yönergesinin kabul edildiğini, genel kurul kararlarının tesciline dair TTK'nın emredici nitelikteki maddeleri (TTK m.422 ve m.30) açık olduğunu, genel kurul kararlarının azami 15 gün içinde tescil ve ilan edilmesi gerektiğini, 15 günlük azami süre geçirildiğinden 18/08/2022 tarihli genel kurul kararlarının geçersiz olduğunu, buna dayanılarak alınan dava konusu yönetim kurulu kararlarının da geçersiz olduğunu beyanla, geçersiz genel kurul kararına istinaden alınan 06/09/2022 tarihli ... sayılı yönetim kurulu kararı ve 13/09/2022 tarihli ...sayılı...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın davalı kooperatifin 22/06/2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkin olarak davacıların aktif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı, kararların iptalinin gerekip gerekmediği noktalarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin ... esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacılar tarafından davalı kooperatif aleyhine genel kurul kararlarının iptali istemiyle dava açıldığı, uyuşmazlık noktalarının davacıların davalı kooperatifin 26/04/2017 tarihinde yapılan 2016 yılı olağan genel kurul toplantısı yapıldığı tarihte kooperatif üyesi olup olmadıkları, daha önce usulsüz işlem ile üyelikten çıkartılıp çıkartılmadığı, üyelikleri devam ediyor ise çağrının yapılmadan toplantının yapılıp yapılmadığı, toplantının KK 47....

          Davalı vekili, davacıların birçoğunun ortaklık paylarını devrettiğini, payını devreden ortağın genel kurul kararının iptali davasını açamayacağını, diğer davacılar yönünden verilen çıkarma kararının kesinleştiğini, çıkarma kararının kesinleşmesi nedeniyle genel kurul toplantısına davet edilmediklerini, birleşen davada davacı vekilinin 01.05.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı ve neticei talebi değiştirdiğini, hak düşürücü süre geçtikten sonra ıslah yolu ile açtıkları davayı genel kurul kararlarının iptali davası olarak değiştirmek istediğini, davacı ... .. ve ...'ün genel kurulda alınan kararlar aleyhine oy kullanmadıklarını, davaların reddini istemiştir....

            Davalı vekili, davacıların birçoğunun ortaklık paylarını devrettiğini, payını devreden ortağın genel kurul kararının iptali davasını açamayacağını, diğer davacılar yönünden verilen çıkarma kararının kesinleştiğini, çıkarma kararının kesinleşmesi nedeniyle genel kurul toplantısına davet edilmediklerini, birleşen davada davacı vekilinin 01.05.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı ve neticei talebi değiştirdiğini, hak düşürücü süre geçtikten sonra ıslah yolu ile açtıkları davayı genel kurul kararlarının iptali davası olarak değiştirmek istediğini, davacı ... .. ve ...'ün genel kurulda alınan kararlar aleyhine oy kullanmadıklarını, davaların reddini istemiştir....

              , genel kurul kararının yok olduğuna ilişkin karar kesinleşse dahi, ...'...

                Dava konusu genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin ibraları ayrı ayrı oylanmış ve diğer yönetim kurulu üyeleri ibra edilmesine rağmen davacılar ibra edilmemiştir. Davacıların, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmeleri mümkün değildir. Zira yönetim kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddiasına dayanmaktadırlar ve bu husus genel kurul kararlarının iptali davasında değil, kooperatifin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanmalıdır. Somut olayda ise, 10.03.2012 tarihinde talebe konu karar alınmış, eldeki dava ise 04.04.2012 tarihinde alınmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen genel kurul kararlarının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, asıl ve birleşen iki davada, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi ve 7. Blok 26. numaralı işyeri sahibi olduğunu, kooperatif genel kurul kararları ile müvekkilinin dükkânının ön bahçe bölümüne tecavüz eder şekilde yeni bir yapılaşma yapıldığını, bununla haksız olarak işyerinin değerinin ve alanının küçülmesine neden olunacağını ileri sürerek, bu hususa ilişkin 27.06.2004, 30.01.2005 ve 29.01.2006 tarihli genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

                    edilmemesi kararlarına ilişkin genel kurul kararlarının dava süresince uygulanmasının tedbir olarak durdurulmasını, ......

                      UYAP Entegrasyonu