WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yönetim kurulu üyesinin istifasının tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı şirketin yönetim kurulundan istifa edilmesine rağmen, bu husus ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilan edilmemiştir. Anonim şirket yönetim kurulu üyesi istifa yoluyla üyelikten çekilebilir. İstifa, istifa edenin bu yoldaki irade açıklamasının ortaklığa ulaşması ile sonuç doğuran tek taraflı bozucu ve yenilik doğurucu bir hukuki işlemdir. Yönetim kurulu üyesi istifa etmekle yönetim kurulu üyeliği düşer ve ortaklığın, istifayı kabulü de söz konusu değildir. Ancak, istifanın üçüncü kişiler yönünden sonuç doğurabilmesi için ticaret sicilinde ilan edilmesi gerekir....

    İsimli şirketin geçici olarak ihyasına, müvekkilinin yönetim kurulu başkanlığının bitiş tarihinin tespitine ve sicile tesciline, müvekkilinin yönetim kurulu başkanlığının/üyeliğinin sona erdiği tarihin -----Gazetesinde yayımlanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacının dava dilekçesindeki, davacının yönetim kurulu başkanlığı/üyeliği görevlerinin sona erdiğinin tespiti ve tesciline yönelik istemi, Mahkememizin ----- Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek işbu esasa kaydedilmiştir.Davalılardan ... cevap dilekçesinde özetle; gerçeğe aykırı ve kötü niyetli şekilde derç edilen, unsurları oluşmayan hukuki yarardan yoksurı davanın usulden, değilse esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; Kooperatifin anasözleşmesinin 43/6 maddesinde, kooperatif aracılığıyla ve yönetim kurulu üyesinin kefaletiyle çekilen kredinin, asıl borçlu tarafından ödenmemesi nedeniyle borcun kooperatif takibine düşmesinden itibaren kefil olan yönetim kurulu üyesinin borcu 30 gün içinde ödememesi halinde yönetim kurulu üyeliğinin sona ereceğinin belirtildiği, davacının da yönetim kurulu üyesi iken 2 kooperatif üyesine müteselsilen ve müştereken kefil olduğu, asıl borçluların kredi borcunu bankaya ödememesi üzerine banka tarafından kredi alacağının 18.02.2012 ve 02.05.2012 tarihlerinde kooperatif hesabından çekilerek, kooperatifin takip hesabına aktarıldığı ve takip hesabına düşen borçların kefil olan davacı tarafından 30 gün içinde ödenmemesi üzerine yönetim kurulunun 03.08.2012 tarihli kararı ile davacının yönetim kurulu üyeliğinin sona erdirildiği, kararın kooperatif anasözleşmesine uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine...

        E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince ; "...ilgili kanun hükmüne göre dernek üyesi, dernekler masası, Cumhuriyet Başsavcılığı, mülki idare amirliği ve dernek yönetim kurulu gibi her ilgili derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti isteminde bulunabilecek olup davalı tarafından sunulan dernek toplantı ve karar defteri doğrultusunda, davanın açıldığı tarihten önce davacının dernek üyeliğinin sona erdiği ve bu hususta kararın iptali yönünde herhangi bir başvuruda da bulunulmadığı anlaşıldığından...." gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....

        Yönetim kurulu asil üyeliğine 24.02.2006 tarihli genel kurul kararı ile atandığı ve 03.05.2007 tarihli genel kurulda tekrar üye seçilmemesi ile yönetim kurulu asil üyeliğinin sona erdiğinin dosya kapsamı ile belirgin olduğu, dava konusu prim borçalarının 2007/4-9 dönemine ilişkin olduğu, mahkemece tüm dönem yönünden davacının üst düzey yönetici olmadığı, temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacının yönetim kurulu üyesi olarak koopertifin ödenmeyen prim borçlarından sorumlu olduğu gözetilerek dava konusu 2007/4 dönem prim borcu yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken tüm dönem yönünden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          ın, yetkilisi olduğu ....ve Sağ. Hiz. Med. Tur. Tic. A.Ş'deki hisselerinin tamamını şirket ortaklarından ve yönetim kurulu başkanı olan diğer sanık ...'a 13/07/2009 tarihinde devrettiğinin ve şirketteki yönetim kurulu üyeliğinin de aynı tarihte son bulduğunun dosyaya ibraz edilen “taahhütname ve protokol” başlıklı 13/07/2009 tarihli sözleşme ve Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/97 E, 2013/69 K sayılı yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğinin tespitine ilişkin ilam ile anlaşılması karşısında, finansal kira konusu cihazların katılan şirkete teslimine ilişkin ihtarnamenin sanıklara tebliğ edildiği 09/03/2010 tarihinde sanık ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif yönetim kurulu kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olduğunu, kefil olduğu üçüncü bir kişinin borcunu ödememesi nedeniyle, kooperatif tarafından bu borçla ilgili herhangi bir takibat yapılmadan ve kendisine de bir ihtarda bulunulmadan yönetim kurulu üyeliğinin sona erdirildiğini ileri sürerek, üyeliğinin sona erdirilmesine ilişkin kooperatif yönetim kurulu kararının iptalini talep ve dava etmiştir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dışı şirketteki yönetim kurulu üyeliğinin ve temsile yetkili görevinin 26.04.2019 tarihinde sona erdiğinin iddia edildiği, 25.05.2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde 26.04.2019 tarihli noter tasdikli genel kurulu kararından bahsedildiği, davacının görevinin bu karar gereğince sona erdiğinin kabulü halinde dava konusu borçlardan sorumlu olmadığının kabulü gerektiği, aksi halde dahi ödemenin diğer yönetim kurulu üyesi tarafından yapılandırma yasasından yararlanarak yapıldığı belirgin olup, 7256 sayılı Kanun'un 17/4 üncü maddesi gereğince davalı Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken aksine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin vekalet ücreti yönünden istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davalı Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmeyerek, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine...

                İncelenen belgeler, davacının iddiasının dayanağı ve yasal mevzuat birlikte dikkate alındığında, davacının üyeliğinin sona ermediği, ... plakalı taksi taşıyıcısı olduğu, bu durumda davanın dayanaksız olduğu anlaşılmıştır. Davacının iddiası, ... kararı nedeniyle minibüs plakasının taksi plakasına dönüşmesi nedeniyle üyeliğin sona erdiğine yönelik olup bu iddiası sabit görülmemiştir. Davacı, üyelikten ayrılmak istiyorsa, kooperatif üyeliğinden çıkma talebiyle kooperatife başvurup çıkma prosedürü uyarınca çıkma ve bu konuda anlaşmazlık halinde bir dava ikame etmesi gerekirken, doğrudan üyeliğinin sona erdiğinin tespitini istemesinde hukuka uygun bir yön görülmediğinden, davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Vakıf Üyeliğinin Sona Erdiğinin Tespitine Dair Yönetim Kurulu Kararının İptali İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu