Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde Yönetim Kurulu ibrası yönünde oy çokluğu ile alınan ibra kararının TTK 436 md.2 fıkrası hükümlerine aykırı olduğunu, Yönetim Kurulu üyelerinin yönetim kurulu üyelerinin ibrası için oy kullandığını, müvekkilinin olumsuz oyuna karşılık ibra oyu verenlerin hepsinin Yönetim Kurulu üyesi olduğunu,ibranın geçersiz olduğunu, gündemin 8. Maddesinde şirket yönetim kuruluna önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı konusunda yetki verilmesinin muhalefet şerhlerine rağmen oy çokluğu ile kabul edildiği, TTK 408 maddesi 2.fıkrası F Bendi uyarınca önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı konusunda genel kurulun yetkisini başkasına devredemeyeceğini, Genel Kurulun münhasır olan bu hakkına aykırı olarak alınan bu kararın TTK 391....

    Davalı vekili, davacıların eski yönetim kurulu üyesi olduklarını, 08.....2009 tarihli genel kurulda alınan kararlar uyarınca haklarında sorumluluk davası açıldığını, bu davanın olası sonuçlarından kurtulabilmek amacıyla kooperatif genel kurullarının iptalini talep ettiklerini, iptali istenilen ........2010 tarihli genel kurullara ilgili kooperatif gündemini hazırlayan ve çağrı yapan yönetim kurulunun 08.....2009 tarihli genel kurulda seçildiklerini, iptal kararının geçmişe etkili olmadığını, genel kurulda alınan kararların iptaline kadar hüküm ve sonuç doğurmaya devam edeceğini, iptal kararına rağmen kooperatif organlarının yok sayılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 03.....2012 tarih ve 2012/5176-2012/ 7094 E-K sayılı ilamıyla bozulmuştur....

      Somut olayda davalı şirketin 25/10/2021 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan ve iptali istenen 3 no'lu kararın 2020 yılına ait bilanço ve kar/zarar hesaplarının okunmasına, müzakeresine ve onaylanmasına; 4 no'lu kararın yönetim kurulu üyelerinin ibrasına; 5 no'lu kararının şirket sermayesinin artırılmasına; 6 no'lu kararının kar payı dağıtılmamasına, 7 no'lu kararının yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396. maddeleri gereğince izin verilmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yönetim kurulu üyelerinin görüşünü alarak talebin reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından kar zarar tablolarının ve bilançonun gerçeği yansıtmadığı, yönetim kurulunun hesap verme borcuna aykırı olarak yükümlülüklerini yerine getirmediği, ibra kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir. 3 no'lu karar bilanço ve kar/zarar hesaplarının müzakeresine ve onaylanmasına, 4 no'lu karar ise ibraya ilişkindir....

        Bu bakımdan ibra pay sahibi ile ortaklık arasında şahsi bir iş niteliğinde olup; hükümde ifade edilen kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibrasında da oy kullanamazlar (Aydın Çelik, Anonim Ortaklıklarda Yönetim Kurulu Üyelerinin İbrası, Ankara 2007, s. 136-139; Üçışık/Çelik, 312 vd.). Yine, TTK. m. 436/2 hükmüne göre: “Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz”. Bu hükümle, yönetime katılan yönetim kurulu üyeleri dışındaki bu kişilerin maddi ve manevi açıdan yönetime bağlı olmaları, menfaatlerinin genellikle yönetim kurulu üyelerinin menfaatleriyle aynı yönde olması sebebiyle yönetim kurulu üyelerini koruma eğiliminde hareket etmelerinin sakıncaları önlenmek istenmiştir. Hükmün kapsamına öncelikle yönetim kurulu üyelerinin girdiği şüphesizdir....

          ın yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, ancak dava konusu yönetim kurulu kararında ...ın yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğini, ...'ın yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, ...'ın yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğinin ilan edildiğini, dava konusu yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu üyesi ...'...

            davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunu, davalı şitketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarını incelendiğinde 10.07.2020 tarihli ilanda şirket yönetim kurulu üyeleri olarak Fatih Bülent Akpınar, Kemal Akpınar, Levent Akpınar yönetim kurulu üyesi olarak seçildiklerini, Kemal Akpınar'ın yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, ancak dava konusu yönetim kurulu kararında Kemal Akpınar'ın yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğini, Sena Akpınar'ın yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, Fatih Bülent Akpınar'ın yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğinin ilan edildiğini, dava konusu yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu üyesi Kemal Akpınar'ın yönetim kurulu üyeliği sona erdirilmiş ve Sena Akpınar yönetim kurulu üyesi olarak atandığını, Fatih Bülent Akpınar ise yönetim kurulu başkanı olarak atandığını, yönetim kurulunun, genel kurulun devredilemez nitelikteki yetkilerini kullanmak suretiyle alacağı kararlar ve yaptığı işlemlerin batıl olduğunu, söz konusu kararın eşit işlem ilkesine...

            Bu karar yönünden butlan ve iptal sebepleri bulunmadığı gibi, davacının karşı oy kullanmak ve bunu tutanağa yazdırmak yönünden aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığı değerlendirilmektedir. 7 Nolu karar ile yönetim kurulu üyeleri oybirliğiyle, denetim kurulu üyeleri 2 red oyuna karşılık 103 kabul oyu ile ibra edilmiştir....

              Maddesinde yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespitinin istenebileceğinin yazılı olduğunu, dolayısıyla yönetim kurulu kararının alındığı tarihte yürürlükte bulunmayan 6102 sayılı TTK'nın 390....

              Maddesinde yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespitinin istenebileceğinin yazılı olduğunu, dolayısıyla yönetim kurulu kararının alındığı tarihte yürürlükte bulunmayan 6102 sayılı TTK'nın 390. Maddesinin gerekçeye esas alınmasının hatalı olduğunu, yönetim kurulu kararının iptali söz konusu olamayacağı halde hüküm kısmında yönetim kurulu kararının iptaline karar verildiğini, tespit talebine konu olabilecek bir hususun eda davası gibi karara bağlanması ve iptal kararı vermesinin hatalı olduğunu, kararın gerekçesinde, yönetim kurul karar tarihinde tahrifat yapıldığı tarihte henüz geçerli vekaletin bulunmadığı tespitine yer verildiğini, oysa mahkemenin kararına dayanak gösterdiği imza ve yazı uzmanı bilirkişi ...'...

                DAVA KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Atayıklar Petrol'ün kurucusu, hissedarı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, genel kurul toplantısı yapılacağının T3 tarafından mektupla müvekkiline bildirdiğini, ancak şirkete ait kayıtların gönderilmediğini, şirkete ait tüm kayıtları talep ettiklerini ancak olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamadıklarını, yapılacak olan genel kurulun yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise alınan kararların müvekkiline dört ay sonra tebliğ edildiğini, genel kurul ilanının da gazetede ilan edilmediğini, en büyük hissedar olan müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğine son verilerek önceki yönetim kurulu başkanı olan T3 ın yönetim kurulu başkanı, iki kızının da yönetim kurulu üyesi olarak seçildiklerini, zarar ettiği söylenilen şirkette yönetim kurulu üyelerine yüksek maaş bağlandığını...

                UYAP Entegrasyonu