Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, oydan yoksun olduğu halde yönetim kurulu başkanı ... tarafından kullanılan oylarla alındığını, hatalı ibra kararının iptali gerektiğini; gündemin 5.maddesiyle alınan yönetim kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigaline müsaadesine ilişkin alınan kararın, yine oylamada oy hakkı bulunmayan yönetim kurulu üyelerinin oylarıyla alındığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 21/06/2021 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 3, 4, 5 nolu kararların iptaline ve yok hükmünde veya butlanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    , davalı şirket yönetim kurulunun 11/10/2021 gün ve 22 sayılı yönetim kurulu kararı ile 03/08/2022 gün ve 27 sayılı yönetim kurulu kararının ve 17/10/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların öncelikle yok hükmünde olduklarının tespitine, aksi takdirde iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      denildiğinden, alınacak meblağın artırılabileceği, ancak bunun sadece genel kurul tarafından yapılabileceği, yönetim kurulunun tek başına daha sonra ortaklığa kabul edileceklerden eski üyelerden alınan bedelden daha yüksek bir bedel talebi yönünde karar almasının bağlayıcı olmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı kooperatifin 08.07.2013 ve 12 sayılı üyelik talebinin reddine dair kararının iptaline ve davacı ...'in davalı ... ... Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yönetim kurulu kararının iptali ile üyeliğin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Davalı kooperatifin 18.12.2012 tarihli yönetim kurulu kararında, “...Alıcılardan kişi başı 70.000,00 TL alınmasına,...” karar verilmiştir....

        Tartışılması gereken bu husus; şirket ortağından alacaklı olan davacının TTK 391 kapsamında aktif husumetinin, yani yönetim kurulu kararının dava açma hakkı bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir....

          Davalı kooperatif vekili, dükkanların tahsis iddiasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurul tarafından yetki verilmeden alındığını, bu nedenle yok hükmünde olduğunu savunarak, davaların reddine karar verilmesini istemiştir. Bir kısım birleşen dava davalıları vekili, dükkanların tahsis iddiasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurul tarafından yetki verilmeden alındığını, söz konusu kararın sahte olduğunu, genel kurul tarafından verilen bir icazetin olmadığını, dava devam ederken 2008 tarihli genel kurulda söz konusu yönetim kurulu kararının iptal edildiğini, davacıların üye olmadıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen dava davalısı ..., davacı ...’ın talebine konu dükkanın kendisi de dahil olmak üzere on iki üye adına tescili işleminin hatalı olduğunu, dükkanın adı geçen davacıya tahsis edildiğini belirtmiştir. Diğer davalılar ... ve ... davaya cevap vermemişlerdir....

            İptali talep edilen genel kurulun 3 nolu kararı yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu yönetim kurulu üyesi olarak Kasım Özadalı Malvarlığı Değerleri Kayyım Temsicileri tarafından önerilen beş kişilik yönetim kurulu üyelerinin seçildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından ise seçilen yönetim kurulu üyelerinin kamu görevlisi olmasından bahisle itiraz ettiğini muhalefet şerhi olarak tutanağa eklemiştir. Davalı şirket vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu adına işlem yapıldığını, bu yüzden atanan yönetim kurulu üyelerinin şirketlerde görev alabileceği beyan edilmiştir....

            DAVACILAR : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Genel Kurul Kararının İptali DAVA TARİHİ : 25/01/2023 KARAR TARİHİ : 31/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan genel kurul kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 01.07.2021 - 30.06.2022 kıst hesap dönemine ait 25.10.2022 tarihli olağan genel kurul toplantısı davacılarında katılımıyla yapıldığını, anılan genel kurulda (3) nolu madde kapsamında alınan yönetim kurulunun ibrasına (4) nolu madde kapsamında alınan karın kullanım şeklinin, dağıtımının ve kazanç payları oranlarının belirlenmesi ve hukuka aykırı şekilde gündeme eklenen ve (5) nolu madde kapsamında alınan yönetim kurulu üyelerinin görevden alınarak yeni yönetim kurulunun belirlenmesine ilişkin kararlar kanuna esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan davacılar tarafından olumsuz oy kullanıldığını ve muhalefet şerhi konulduğunu, gelinen bu nokta da genel kurulda (3), (4...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, yasaya ve anasözleşmeye aykırı olarak kararlaştırılan bir kısım parasal yükümlülüklerin çekilen ihtarlara rağmen yerine getirilmediği gerekçesiyle, müvekkillerinin hukuka aykırı olarak üyelikten ihraç edildiklerini ileri sürerek, müvekkillerinin ihracına yönelik alınan yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etimiştir. Davalı kooperatif temsilcileri, yönetim kurulu kararının yasaya ve anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir....

                Asıl dava davalı anonim şirkette 29.09.1999 ve 13.04.2001 tarihli genel kurul kararlarının, birleşen dava ise yine aynı şirkette alınan 27.03.2001 tarihli yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davada genel kurul kararlarının iptaline karar verilmiş, birleşen dava hakkında ise açıkca bir hüküm kurulmamış, Dairemizin 2009/11177 Esas 2011/10725 Karar sayılı ilamı ile asıl davada verilen hükme yönelik temyiz itirazları reddedilmiş, birleşen dava yönünden ise ayrıca bir hüküm tesisi gerektiğine değinilerek karar bozulmuştur. Dosyanın incelenmesinde, iptali istenilen yönetim kurulu kararının icrai nitelikte bir yönetim kurulu kararı olmayıp, şirket ana sözleşme değişikliğine ilişkin eski ve yeni metinlerin belirlendiği ve genel kurul kararlarına hazırlık amacı taşıyan bir karar olduğu anlaşılmaktadır....

                  Bu itibarla davalı şirketin 6552 sayılı Kanun kapsamında yaptığı işlemlerin aynısının, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu 2011 yılında da 6111 sayılı Kanun kapsamında aynen yapıldığı ve yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğu gözetildiğinde davalı şirketin 30.09.2015 tarihinde yapılan genel kurulunun (5) numaralı kararının iptali şartlarının oluşmadığı kabul edilmelidir. Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesinin davalı şirketin anılan genel kurulunun (5) numaralı kararının iptali istemini reddetmesi yönündeki direnme kararı yerindedir. 27. Öte yandan davacı vekili tarafından davalı şirketin 30.09.2015 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan yönetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin (6) numaralı kararının iptali yönünden; yönetim kurulu üyelerinin diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullandığını, ayrıca ortak ve yönetim kurulu üyesi olan ...'...

                    UYAP Entegrasyonu