şeklinde oluşturulduğunu, karar metninde, davacının yönetim kurulu başkanlığı görevinin sona erdiği hususunun yazılı bulunduğunu, davacının sahibi olmadığı yönetim kurulu Başkanlığı görevinin sona erdirilmesine ilişkin yönetim kurulu kararının da hüküm ve sonuç doğurması ve geçerli olarak kabulüne olanak bulunmadığını, bu nedenle yönetim kurulu kararının esasen olmayan bir yetkiyi sona erdirmiş şekilde alınmış olması sebebiyle de batıl olduğunu beyanla davanın kabulüne, davalı şirket yönetim kurulu tarafından alınan; 16/10/2020 tarihli ve 12 sayılı kararın batıl olduğunun tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl dava konusu 27/12/2019, 03/02/2020 tarihli kararların yönetim kurulu kararı niteliği bulunup bulunmadığı, yönetim kurulu kararı niteliğinde ise anılan kararlar ile 02/09/2020 tarihli yönetim kurulunun 1. maddesiyle alınan kararın batıl olup olmadığı, birleşen dava konusu 02/09/2020 tarihli yönetim kurulunun 2,3,4,5,7 ve 9. maddeleriyle alınan kararların batıl olup olmadığı, batıl değil ise iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, davacı yan asıl davada 02/09/2020 tarihli yönetim kurulunda birinci maddeyle alınan kararın batıl olduğunun tespiti talebinin yanında 27/12/2019 ve 03/02/2020 tarihli yönetim kurulu kararlarının da batıl olduğunun tespitini talep etmiştir. TTK'nun 391. maddesi "(1) Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir....
Davacı yan, yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti ile birlikte protokolün yok hükmünde olduğunun tespitini talep etmiş ise de, bu talep yönünden de husumetin protokolün tarafına yöneltilmesi gerektiği halde şirket yönetim kurulu üyelerine karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının;davacının, davalı şirketin 15/04/2022 tarih ve 2022/5 sayılı Yönetim Kurulu Kararının Geçersiz (Batıl) olduğunun tespiti ile iptali isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir. Dava, yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti davasıdır. Eldeki davanın 6102 sayılı TTK nın 391 maddesi kapsamında yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti davası olduğu, yapılan işlemlerin yönetim kurulu işlemi oldukları, anılan hükme göre; pay sahiplerinin yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitini mahkemeden isteyebilecekleri, davalıların ...A.Ş..'nin Yönetim Kurulu üyesi oldukları, yönetim kurulu kararlarının batıl olduklarının tespiti davasında ise husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, işlemi gerçekleştiren yönetim kurulu üyelerinin bu dava yönünden pasif husumetlerinin bulunmadığı açıktır. Davada sıfat yani husumet, davanın tarafı ile dava konusu arasındaki hak ilişkisine dayalı bağdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kooperatif yönetim kurulu ihraç kararının mutlak butlanla batıl olduğunun ve kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16 ncı maddesi, Ana Sözleşmenin 14 ncü maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427 ncı ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16 ncı maddesi 3 üncü fıkrası (aynı yönde kooperatif ana sözleşmesinin 14 üncü maddesi 2 nci fıkrası) gereğince çıkarma kararının, ortağa tebliğinden itibaren üç ay içinde iptali için dava açılmaması halinde bu kararın kesinleşeceği hükme bağlanmıştır. Dava açmaya ilişkin bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Ancak sürenin başlayabilmesi için kararın tebliği zorunludur....
Maddesi gereği diğer organların görevine giren hususlarda ve bu yetkilerin devrine ilişkin kararların batıl olduğunu, söz konusu geminin satış işlemi genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olduğunu, yönetim kurulu kararı ile yapılan bu satışın butlanla malul olduğunu, yok hükmünde olduğunu, ----- Asliye Ticaret mahkemesinin -------Sayılı dosyasında geminin satışına ilişkin yönetim kurulu kararının butlan ile malul olduğunun tespiti istemi ile dava açtıklarını, iş bu davada da butlanla malul olan yönetim kurulu kararına dayanılarak yapılan satışın iptalini istediklerini, her iki dava arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu belirtmiş dosyaların birleştirilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE :Dava, davalı şirkete ait taşınmaz satışının dayanağı olan yönetim kurulu kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı taraf, davalı müflis şirketin faaliyet konusu değiştirilmediğinden TTK'nun 529. Maddesi gereğince şirketin tasfiye sürecine girdiğini, bu şirketin en önemli ve tek malvarlığı olan davaya konu taşınmazın 1/4 hissesinin 06/09/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda herhangi bir karar alınmadan ve şirketle işlem yasağına aykırı davranılarak 20/09/2018 tarihinde satıldığını belirterek bu işlemin batıl olduğunun tespiti istemiştir. Gerçekten de, Ticaret Sicil Gazetesi ve şirketin ana sözleşmesi incelendiğinde, satışa konu taşınmazın şirketin tek malvarlığı olduğu açıkça görülmektedir....
ın yönetim kurulu üyeliğine seçildiklerini, şirket anasözleşmesinin 12. maddesinde, yönetim kurulu toplantı nisabının yönetim kurulu üyelerinin yarıdan bir fazlası olduğunun ve yönetim kurulu kararlarının salt çoğunluğun olumlu oyu ile alınacağının kabul edildiğini, bu maddenin aynı zamanda 6102 sayılı Yasanın 390 maddesi ile getirilen düzenlemeyi ihtiva ettiğini, dolayısı ile yönetim kurulu toplantılarının ve alınan kararların batıl olduklarının ileri sürülemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
nde hissedar olduğunun tespitine karar verilmesini istemek gerektiğini, davalı şirket tarafından en son 17/ 03/2022 tarihinde genel kurul toplantısı gerçekleştirtmiş olup davacı şirkete herhangi bir tebligat yapılmadığını, anonim şirket yönetim kurulu kararlarının butlanının, TTK'nın 391. maddesinde düzenlendiğini ve sınırlı sayıda olmamak üzere, özellikle birkaç hal gösterilmek suretiyle, bu hallerde yönetim kurulu kararlarının batıl olacağı açıkça ifade edildiğini, davacı şirketin yapılan Genel Kurullara davet etmeyerek oy kullanma hakkını ve genel kurula katılma hakkını ihlal eden YK kararlarının batıl olduğunun tespitinin gerektiğini, davacı şirketin Genel Kurula çağrılmaması, davalı şirket paydaşları yönünden eşit işlem ilkesine aykırı olduğu gibi, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki yönetime katılma haklarını ihlal edip, bunların kullanılmasını kısıtlayan nitelik taşıdığından kararların batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiğini beyanla genel kurul kararının yürütmesinin...
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının hüküm kısmının 2. Maddesinin, 2. Paragrafında yer alan "27/10/2016 tarihli genel kurulda 3.4 maddesi ile alınan ana sözleşmenin 9. Maddesinin değiştirilmesine ilişkin kararının ve aynı genel kurulun 3.7 maddesi ile alınan ana sözleşmenin 12. Maddesinin değiştirilmesine ilişkin kararın butlanına" hükmünün kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı ... vekili İstinaf dilekçesinde; ...'nin 29.09.2016 tarihli 36 nolu Yönetim Kurulu kararının batıl olduğunun tespiti ve yok hükmünde sayılmasına ilişkin talep ve davanın reddine yönelik kararının ortadan kaldırılmasına, davamızın kabulüne, 29.09.2016 tarihli 36 nolu Yönetim Kurulu kararının batıl olduğunun tespiti ile yok hükmünde sayılmasına, ...'...