nun feshedilen iş akitleri ile genel müdür ve genel müdür yardımcısı sıfatları sona ermekle birlikte, ancak yönetim kurulu üyesi sıfatlarının devam ettiği, öte yandan yönetim kurulu üyesi olan bu kişilere 6102 Sayılı TTK'nun 370/2 fıkrası kapsamında temsil yetkisi verildiğine dair bir yönetim kurulu kararı bulunmadığı gibi, bu kişilerin iş akitlerinin feshine dair bir yönetim kurulu kararı da bulunmadığı, bu bakımdan TTK'nun 375/1 fıkrasına göre alınmış yönetim kurulu kararı bulunmadığı, o halde ortada batıl olduğunun tespiti gereken bir yönetim kurulu kararından sözedilemeyeceği, somut davada, feshedilen iş sözleşmelerinin tarafı olmayan davacının böyle bir tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı, aksi durumda dahi, yönetim kurulu kararlarının batıl olduklarının tespiti davasında ise husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, işlemi gerçekleştiren yönetim kurulu üyelerinin bu dava yönünden pasif husumetlerinin bulunmadığı, hukuki yarar dava şartı olduğundan, öncelikle bu husus...
Petrol Ürün.San.ve Tic.A.Ş.yönünden; 25/04/2011 tarihli ........ nolu yönetim kurulu kararlarının, davalı ....... Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.yönünden; 23/08/2011 tarihli genel kurul kararı, 24/08/2011 tarihli ..... nolu yönetim kurulu kararı, 31/01/2017 tarihli genel kurul kararı, davalı ...... ve Kimyasal Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.yönünden; 08/06/2015 tarihli genel kurul kararı, 08/06/2015 tarihli ...... nolu yönetim kurulu kararları, 22/02/2016 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde sayılmak suretiyle batıl olan kararların hükümsüzlüğünün tespitine, aksi halde davalı şirketler nezdinde düzenlenen ve müvekkilinin sahte imzalarını içerir yönetim kurulu ve genel kurur kararlarının toplantı ve karar nisabının sağlanmaması nedeniyle batıl ve hükümsüz olduğunun tespiti talep ve dava etmiştir....
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davalı şirket yönetim kurulunca 30/11/2021 tarihli yönetim kurulunda alınan ...... sayılı yönetim kurulu kararlarının TTK 391.maddesi uyarınca batıl olduğunun tespitine ilişkin yönetim kurulu kararlarının iptali davasıdır. Davacılar, açmış oldukları davada, davalı şirketin ortakları olduklarını ve davacılardan ... ve ...'ın aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduklarını, davalı şirketin 30/11/2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında almış oldukları ...... karar nolu yönetim kararlarında ........
Davacı tarafça kararın yok hükmünde olduğunun tespiti istenilmiş ise de; TTK'nun 390/4 maddesi ile TTK'nun 391 maddesi birlikte değerlendirildiğinde, anılan karar TTK'nun 391 maddesi uyarınca anonim şirketin temel yapısına uymayan mahiyette bulunduğundan butlan ile malul olduğu sonucuna ulaşılmış, bu nedenle, davacının 18/03/2020 tarihli 2020/4 karar numaralı yönetim kurulu kararının butlanının tespiti talebinin kabulüne, ilgili yönetim kurulu kararının TTK 390/4 fıkrası uyarınca batıl olduğunun tespitine karar verilmiştir....
olduğu------ ait payların hukuksuz ve muvazaalı işlemlerle hisseleri ele geçirilen davalı-----devredilmesine ilişkin hisse devir sözleşmelerinin mutlak butlanla batıl olduğunun/yok hükmüne olduğunun tespiti ile dava konusu hişselerin iptaline ve hisselerin ----- adına tesciline, ----%100 sahibi olduğu ----ait payların,---- çoğunluk hisse sahibi, yönetim kurulu başkanı ve aynı zamanda----- devredilmesine ilişkinalınan yönetim kurulu kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun/yok hükmüne olduğunun tespitine,----%100 sahibi olduğu -----şirketlerine ait payların hukuksuz ve muvazaalı işlemlerle hisseleri ele geçirilen ---- devredilmesine ilişkin alınan yönetim kurulu kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun/yok hükmüne olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, 30.11.2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan 2021/6,7 ve 8 nolu kararların TTK'nın 391. maddesi gereğince batıl olduğunun tespiti davası içinde verilen ihtiyati tedbir kararına yöneltilen itirazın redi kararının istinafına ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2022 NUMARASI : 2021/1121 ESAS DAVA KONUSU : Yönetim Kurulu Kararlarının Batıl Olduğunun Tespiti KARAR : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; esasa ilişkin taleplerine ilaveten, önlenemez zararların meydana gelmemesi amacıyla, davalı şirketin 30.11.2021 tarihli Yönetim Kurulu toplantılarında alınan 2021/6, 2021/7 ve 2021/8 karar nolu yönetim kurulu kararlarının, öncelikle ve ivedilikle işbu dava sonuçlanıncaya kadar icrasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....
tarih ve 19 numaralı yönetim kurulu kararı ile ihraç kararının ortadan kaldırılarak davacının üyeliğinin devamına karar verildiğini ileri sürerek, müvekkilinin kooperatif ortağı olduğunun tespitine, B blok 20 numaralı dairenin davacı adına tahsisine, davacı adına tahsis kararı verilemediği takdirde aidatların eskalasyon değeriyle hesaplanarak ve yıllık %30 faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in yönetim kurulu başkanı ve şirketin münferit imza yetkilisi olarak seçildiğini, davacının imza yetkisi olmayan bir yönetim kurulu üyesi olarak kalmaya devam ettiğini, üçüncü kişilerce çalınması sebebiyle 2017 yılına ait şirket yönetim kurulu karar defterini zayi olduğunu, basiretli tacir olan davalının da yönetim kurulu defterinin zayi olduğunun tespiti talebi ile İstanbul 9....
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin .. tarihli ...karar numaralı yönetim kurulu kararlarının, şirket ana sözleşmesine, eşit işlem ilkesine, anonim şirket temel yapısına aykırı olduğunu beyanla mezkur kararların tedbiren icrasının durdurulmasını ve 6102 sayılı TTK'nun 391. maddesine göre batıl olduğunun tespitini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davacılar tarafından, dava konusu Yönetim Kurulu kararlarının şirket ana sözleşmesine aykırı olduğu, yönetim kurulu üyelerinin etkisiz hale getirilmesinin amaçlandığı, kararların butlanla batıl olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır....