Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/394 KARAR NO : 2022/419 DAVA : Ticari Şirket Genel Kurul Kararının İptali DAVA TARİHİ : 26/04/2022 KARAR TARİHİ : 29/04/2022 Mahkememizde açılan davanın dosya üzerinden yapılan görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirketin pay sahiplerinden olan ....’in hukuka aykırı olarak “yönetim kurulu üyesi ve başkanı” seçilmesine ilişkin 30/12/2021 tarihli 1 sayılı olağanüstü genel kurul kararının ve bu karara dayalı olarak ....’in imzası ile alınan 10/01/2022 tarihli 10 sayılı yönetim kurulu kararının iptali için İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ... Esas sayılı davayı açtıklarını; eldeki bu davanın ise .......

    A.Ş.’nin 30.06.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan yönetim kurulu seçimine ilişkin 4. maddesinin öncelikle genel kurul kararının yürütülmesinin tedbiren geri bırakılmasına, tedbir kararının Ticaret Siciline tescil ve ilanına, genel kurul kararının yok hükmünde – batıl olduğunun tespitine, kararın yok hükmünde - batıl olduğunun tespiti talebi kabul edilmemesi halinde genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf 30/06/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4 sayılı genel kurul kararının yasaya aykırı olduğundan genel kurul kararının iptalini talep etmiş, ayrıca genel kurul toplantısına temsilcisi vasıtasıyla katılmış ve karara karşı muhalefet şerhini genel kurul toplantı tutanağına ekletmiştir. Aynı zamanda dava dilekçesi kapsamında genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasını talep etmiştir....

      Maddelerinde yazılı işleri yapabilmeleri konusunda gerekli iznin verilmesine ilişkin “8” Nolu Genel Kurul Kararının iptali talebinin haklı olmadığı, Genel Kurul; Yönetim kurulu üyelerinin şirketle ticari işlem yapma yasağı ve şirketin konusuna giren işlerde rekabet yapma yasağının kaldırılmasına karar vermiş olsa dahi, Yönetim Kurulu Üyelerinin kanundan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ederek şirket zararına sebebiyet vermeleri halinde aleyhlerinde sorumluluk davası açılması mümkün olduğu gibi, kendilerine T.T.K. 395. ve 396....

        mirasçılarının tüm, davacılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava, davalı kooperatif yönetim kurulu üyesi olan davacılar hakkında 24.03.1996 tarihli genel kurul toplantısında alınan “İbra edilmeme” kararı ile diğer kararların iptali istemine ilişkindir. Davacıların, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmeleri mümkün değildir. Zira yönetim kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddiasına dayanmaktadırlar ve bu husus genel kurul kararlarının iptali davasında değil, kooperatifin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanmalıdır....

          görmediğini, hazirunlarda ve beyannamelerde ortak sayısı 19 olmasına rağmen söz konusu gelen kurul hazirun cetvelinde ortak sayısı 31 olduğunu, en büyük hissedar temsil edilmemesine rağmen yerine atılan geçersiz imza ile çoğunluğun sağlandığını, hazirun cetvelinde yönetim kurulu tarafından imzalanması gereken kısmın Divan Başkanı ve eski Yönetim Kurulunun bir üyesi tarafından imzalandığını, alınan kararların yasa ve yönetmeliklere aykırı olduğunu ileri sürerek, ana sözleşme değişikliği ve yönetim kurulu seçimine ilişkin 09.09.2011 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkememizde yargılaması yapılan dava genel kurul kararının iptali talebine ilişkindir....

            Dava; temsilciler kurulu yönetim kurulu kararlarının, usulsüz harcamaların oylandığı gün yapılan temsilciler kurulu olağan genel kurul kararının, yönetim planının kabulüyle ilgili genel kurul kararının, denetim kurulu kararlarının, yönetim planının iptali ve tapu sicilinden terkin edilmesi ile şerh konulan lüx, gereksiz, usulsüz harcamaların oylandığı gün yapılan olağan genel kurulunun iptali, oluşturulan yeni yönetim planının iptali, yönetimin feshi, dava konusu yerde bir yönetime/ yöneticiye ihtiyaç olmadığının, aidat toplanmasına gerek olmadığının tespiti konularında ise hakim müdahalesi istemine ilişkin olup, mahkemece yönetim planı ve tapu kaydı celbedilip, davacının taleplerinin somutlaştırılması gerekmekte olup, bu kapsamda özellikle davacının hangi tarihli genel kurul toplantısının iptalini istediği yönünde beyanının alınması gerekirken eksik ve yetersiz inceleme ile davanın yasal koşullarının oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

              Bu açıklamalar uyarınca somut olaya gelindiğinde davalı şirketin yönetim kurulunun gerek tescil ve ilan edilmeyen 11.03.2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan karar uyarınca gerekse bu tarih öncesinde davacı ve dava dışı ortak Barış Zaman'dan oluştuğu iptali talep edilen genel kurul toplantısının olağanüstü toplantı mahiyeti taşıdığı, bu toplantı öncesinde genel kurulun toplantıya davet edilmesine ilişkin olarak yönetim kurulunca yukarıda açıklanan usuller çerçevesinde alınmış bir kararının bulunmadığı, bu haliyle 16.06.2017 tarihli genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının batıl olduğu, bu durumda genel kurulun TTK'nun 410/1. maddesi uyarınca yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrıldığından söz edilemeyeceği, TTK'nun 416. maddesinde düzenlenen çağrısız genel kurul toplantısına ilişkin koşulların da somut olayda gerçekleşmediği, ortada usule uygun şekilde toplanmış bir genel kurul bulunmadığından bu genel kurulda alınan kararların batıl sayılması...

              Birleşen davada davacı vekili, kooperatifin 11/05/2007 tarihli genel kurulunda alınan kararların Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşmeye aykırı olduğu, bu toplantıda alınan satış kararı üzerine kooperatif eski yöneticilerinin kooperatife ait taşınmazı davalı şirkete satmış oldukları, gerek genel kurul kararının gerekse de satışa ilişkin yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu, yokluğun tespiti yönünde süreye bağlı olmaksızın her zaman dava açılabileceğini ileri sürerek, 11/05/2007 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir....

                Dava, yönetim kurulu üyerinin ibrasına ilişkin genel kurul kararının geri alınmasına yönelik kararın iptali istemine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin eski yönetim kurulu üyeleri olduğunu, 29.08.2008 tarihli genel kurul kararı ile ibra edildiklerini ancak söz konusu ibra kararının iptali istenen 08.02.2010 tarihli genel kurul kararı ile geri alınarak haklarında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini ileri sürerek işbu davayı açmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda, yukarıda değinilen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu