WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; kişisel ilişki düzenlemesi istemine ilişkindir. Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzeni ile ilgili olup, asıl olan çocuğun yüksek yararına bedensel ve zihinsel gelişimini sağlamaya en uygun çözüme ulaşmaktır. Davacı babanın iddiaları karşısında; tarafların gösterecekleri deliller toplanıp, tarafların bulundukları ortamlarda gözlemlenip sosyal inceleme raporu alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilip kişisel ilişki konusunda buna göre karar verilmesi gerekirken, esasa dair hiçbir delil toplanmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu sebeple, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- a.6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Kabule göre de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 26. maddesine göre; Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar ayrı şehirlerde yaşamaktadırlar. Velayet kendisine verilmeyen taraf ile müşterek çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkide çocukların üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir. Davacı babayla müşterek çocuklar Arda ve Nazlı İpek arasında, tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları dikkate alınmaksızın, aynı veya farklı yerde oturma durumuna göre kişisel ilişki düzenlemesi yapılması doğru olmadığı gibi, tarafların ayrı şehirlerde yaşamaları halinde çocuklarla baba arasında her ayın belirli hafta sonları da kişisel ilişki kurulmaması babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır....

    Dosya kapsamından her ne kadar dava dışı babanın Covid-19 nedeni ile hükümlülüğüne ilişkin infazının ertelenerek tahliye edildiği anlaşılmakta ise de, hükümlülüğünün sona ermediği, Uyap üzerinden yapılan sorgulamada inceleme tarihinde Alaşehir M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı itibariyle; davacı ile torunu arasında kurulacak kişisel ilişkinin çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceği ve onun zararına olacağı yününde bir kanıt bulunmadığı gibi kurulan kişisel ilişki süresi de davacı ile birlikte yaşayan dava dışı baba ile kurulan kişisel ilişki süresinin içerisinde yer almaktadır....

    Davalı ise cevap dilekçesinde özetle; davacı annenin çocukla görüşme konusunda herhangi bir sorun yaşamadığını, davacının boşanma sırasında mahkemece yapılan düzenlemeyi de kabul ettiğini, talep edilen şekilde yapılacak değişikliğin çocuğun düzenini bozacağını ve üstün yararına aykırı olacağını, daha uzun süreli kişisel ilişki düzenlemesi için bir neden olmadığını, her hafta sonu kişisel ilişkinin kanuna aykırı olduğunu, aralarında harici bir anlaşmanın da bulunmadığını, uzmanın kendisiyle ilgili yaptığı tespit ve değerlendirmeler ile kişisel ilişkinin genişletilmesi yönündeki raporunu kabul etmediğini, çocuğun anne yanında iken şiddet, ısırılma, böcek sokması, hastalanması gibi olaylar yaşandığını, kendisine doğru bilgi verilmediğini, görüşme saatlerine uygun davranılmadığını, davanın açılma nedeninin kendisinin yeniden evlenmesi olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, çocuk ile davacı anne arasında Kuşadası 2....

    Bu itibarla, ortak çocukla baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulması davasının kabulü ile, baba ile ortak çocuk arasında, çocuğun bedeni ve fikri gelişimine engel olmayacak ve davalı-davacının babalık duygularını tatmine yeterli olacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, tedbiren kişisel ilişki kurulması davasından sonra açılan birleşen boşanma davasında baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 1. bentte gösterilen bozma sebebine göre boşanma davalarının esasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesin yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.01.2018 (Pzt.) ........

      Bununla birlikte, 11/09/2014 tarih ve 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'un 28. maddesi ile 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesi "Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin, on sekiz yaşını doldurduktan sonra Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri hâlinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir." şeklinde değiştirilmiştir....

        Somut olayda, ... ile ortak çocuklar arasında daha evvel kurulan kişisel ilişki, açıklanan bu ilkelerden uzak; özellikle de haftanın hangi günü ve saatleri ile yılın hangi ayı ve hangi saatleri arasında kişisel ilişki kurulacağı belli olmayan, anne ve çocukları eve bağlayan, anne ve çocukların kendileri için herhangi bir program yapmalarına, çocukların eğitim yaşamına aykırı olarak kurulmuştur. Bu aykırılığın devam etmesi de anne ve çocuklardan beklenemez. Bu sebeple mahkemenin çocukların ... yararına uygun şekilde yeniden kişisel ilişki kurması doğrudur....

          ü evlat edinmelerine karar verilmesini istemiş; evlat edinilmek istenen çocuğun biyolojik annesi davalı ... vekili cevap dilekçesinde davaya itiraz etmemiş fakat çocuk ile vekil edeni arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çocuk ile davalı ... arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiş, karara karşı davacılar ve davalı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili kişisel ilişki tesisi yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1....

            Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir(HMK m.370/2). 3-Velâyet kendisine verilmeyen taraf ile ortak çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkide çocuğun üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir. Davacı babayla 2016 doğumlu ortak çocuk ... arasında dini bayramların 2. günü 09:00 ile 18:00 saatleri arasında kurulan kişisel ilişki ortak çocuğun yararına uygun olmadığı gibi babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m.370/2)....

              Somut olayda, boşanma kararı ile davacının oğlu olan dava dışı baba Çağdaş Kök ile dava konusu çocuklar arasında şahsi ilişki tesis edildiği, şahsi ilişkinin yeterli düzeyde olduğu, davacı dedenin, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içerisinde torunlarını görme, aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahip olduğu, babanın yurt dışında yaşıyor olmasının TMK'nın 325/1 maddesindeki olağanüstü hal kavramı içinde değerlendirmesinin mümkün olmadığı, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddi kararının doğru olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu