Davalı T6 tarafından davacı şirket aleyhine Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/131 esas sayılı dosyası ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı, 06/11/2007 tarih ve 2007/634 karar sayılı karar ile davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki 6.069,00 YTL miktarlı ipoteğin kaldırılmasına, İİK'nun 28 maddesi uyarınca ipoteğin kaldırıldığının tapuya müzekkere ile bildirilmesine, davacı tarafından yatırılan ipotek bedelinin karar kesinleşince davalıya ödenmesine karar verildiği, kararın kesinleşmediği ancak karar kesinleşmeden mahkemenin müzekkeresine istinaden ipoteğin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. İdari işlemin iptali ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin sebepten yoksun hale geldiği, başka bir ifade ile imar parsellerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.05.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması ve icranın dururulması taleplerine ilişkindir. Davacılar, babaları F.. Y..'...
verebileceğine ilişkin bir karar bulunmadığını, yolsuz tescil edilen ipoteğin niteliği ve miktarı dikkate alındığında, resmi senetin imzalanabilmesinin genel kurul kararının varlığına bağlı olduğunu, bu yönde bir genel kurul kararı bulunmadığını, Beşiktaş Tapu Müdürlüğü nezdinde yapılan iki ayrı resmi senedin de davacı müvekkili şirket yönünden hükümsüz olduğunu, müvekkili şirket tarafından yabancı para ipoteği tesis edilmesine ilişkin bir icazet bulunmadığını veyahut yetkilendirme yapılmadığını, ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davadaki iddialarını tekrarlamış ve bir güven kurumu olan davalı banka tarafından yabancı para ipoteği kurulabilmesi için kanun koyucunun aradığı resmi şekil şartlarına uyulmadığını, yine kanun koyucunun yabancı para ipoteği için aradığı belirlilik ve somutluk ilkesi göz ardı edilerek tapuda yolsuz tescil işlemleri yapılarak ipotek tesis edildiğini, yolsuz tescil hukuken yok hükmünde olmadığını, bu yokluğun ise tespit davasına konu olacağının da izahtan vareste olduğunu, Davaya konu yolsuz yabancı para ipoteğine ait resmi senetler ve sözleşme incelendiğinde, usule uygun işlem yapılmaksızın tapuya ipotek tescil işlemleri yapıldığının, davalı yanca 44.500.000,00 USD ipotek işlemi için herhangi bir sözleşme akdedilmemiş olup bu durumun da başlı başına bir yolsuzluk ve yokluk sebebi olduğunun anlaşılacağını, Davacı müvekkili şirketin yönetim kurulu tarafından yabancı para ipoteği ile üçüncü kişinin borcuna...
İlçesi, 7211 Ada 7 Parsel B Blok 59 b.b İşyeri, 3- Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, 7211 Ada, 7 Parsel , B Blok 62 b.b İşyeri nitelikli taşınmazların dava konusu; 2014 tarihli ipotek belgesi ve resmi senedinin konusu olmaması nedeniyle dava konusu dışında tutulmasını, hem ipoteğin fekki hem de rehin yükünün bölünmesi taleplerinin dışında tutulmasını, bunların ayrı ipotek belgesi ve resmi senedinin olduğunun tespitini, davacının/karşı davalının iddialarının ipoteğin fekkini gerektirmemesi, söz konusu ipoteğin rehin yükünün dağıtılması şekline dönüştürülmesi suretiyle resmi senedin düzeltilmesinin mümkün olması, Davacının/karşı davalının "rehin yükünün bölünmesi" talebinin karşı davalarının kabulü olarak değerlendirilmesini ve terditli dava talebinin reddini, davacının asıl talebinin ipoteğin kaldırılması olması karşısında taleple bağlılık gereği davanın reddine karar verilmesini, "Rehin yükünün, dava konusu taşınmazlara dağıtılmasını; haklı karşı davamızın kabulünü, Taşınmazların tapu...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/545 ESAS-DERDEST DAVA KONUSU : Genel Kredi Sözleşmesinin Teminatını Teşkil Etmek Üzere Tesis Edilen İpoteğin Hukuken Geçersiz Kurulduğu ve Yolsuz Tescil Olması Nedeniyle İpotekten Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti (Menfi Tespit), İpoteğin Fekki KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu olan müvekkili T1 Tic.Ltd.Şti. adına kayıtlı İstanbul İli Maltepe İlçesi Başıbüyük Mah. 15687 ada 20 parselde kayıtlı taşınmazlar üzerine Çek-Ka Elektrik İnş. Maden Nakl....
nin aktif dava ehliyeti olmadığını, intifa hakkının 2008 yılında yolsuz olarak tapudan terkin edilmesi nedeniyle bu konuda dava açılmayacağını, ipoteklerin sözleşmenin teminatı olarak konulduğunu ve davalı şirkete ait davacı kullanımına bırakılan teçhizatı dava dışı üçüncü kişiye satması nedeniyle sözleşmeye aykırı davranışta bulundukları için davacılar haklarında açılan alacak davası bulunduğunu bu nedenle terkin edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, intifa hakkının kaldırılmasına ilişkin davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, ipoteğin fekki isteminin de taraflar arasındaki sözleşmeye dayanan tazminat davasının ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/104 Esas sayılı dosyasında yargılamasının devam ettiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Davacılar vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 07.05.2014 tarihli ilamı ile onanmıştır....
Sayılı kararı) Yasal düzenleme, emsal yargı kararı ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, TMK m. 855/1 hükmündeki şartların bulunmamasına rağmen toplu rehin tescil edildiği ve bu durumda tescilin yolsuz olduğundan bahsedileceği, toplu rehne konu her taşınmazın malikinin HMK m. 1025 uyarınca yolsuz tescilin düzeltilmesi için dava açabileceği, bu kapsamda taşınmazların maliki olan davacıların bu davayı açmakta haklı oldukları, zira davacıların dava dışı şirketin kullandığı yahut kullanacağı kredilere ilişkin müteselsil kefil yahut başka bir surette müteselsil borçlu sıfatını haiz olmadıkları ve bu suretle davacıların taşınmazları üzerindeki ipoteğin fekki (kaldırılması) gerektiği anlaşılmakla asıl davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kredi alacağı nedeniyle borçluya ait taşınmazın tapu kaydı üzerine konulan ipoteğin fek’i nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı ile davalı İdarelerden Hazine vekillerince temyiz edilmiştir....
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda tarafların birbirinden alacaklı olmadığı, bu durumda ipoteğin fek edilmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle davacıların ipoteğin fekki talebinin kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, alacağa yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava ipoteğin fekki ve alacak istemine ilişkindir. İpotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HUMK.nun 13.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir.Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bu durumda ipoteğin fekki talebi yönünden dava tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması isabetsizdir....