Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 145 parsel sayılı taşınmazın, davalı idarece kamulaştırıldıktan sonra kesinleşen idare mahkemesi kararı ile kamulaştırma işleminin iptal edildiği, bu nedenle, kamulaştırma nedeniyle tapuya tescil işleminin yasal dayanağı ortadan kalktığı ve yolsuz tescil halini aldığı anlaşıldığından ve davacı tarafın kamulaştırma kararı ile almış olduğu kamulaştırma bedelini yasal faizi ile birlikte depo ettiği anlaşıldığından, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.03.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Bu husus TMK'nun 1024. maddesinin ikinci fıkrasında "Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur" şeklinde açıklanmıştır. Yasa maddesindeki bu tanımdan anlaşılacağı üzere gerçek hak durumuna uymayan tescil, yolsuz tescildir. Yolsuz tescil durumu, tescilin kurucu unsurlarından biri veya birkaçının eksik olması nedeniyle başlangıçtan itibaren söz konusu olabileceği gibi sakat bir terkin veya tadil yüzünden sonradan da oluşabilir. Belirtilmelidir ki, yolsuz tescil bir üst kavramdır. Tapu kütüğünde yapılan tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki sebebe dayanmıyorsa veya tasarrufta bulunan kişi tasarruf yetkisine sahip değilse ya da bir ayni hak sicil dışı ( tescilden önce ) kazanılmış ve fakat tapuda açıklayıcı tescil yapılmamışsa, taşınmaz üzerindeki ayni hakların gerçek durumu ile tapu sicilindeki kayıtlar birbirine uymaz. İşte bu gibi durumlarda tescil işlemi gerçek malik ve gerçek hakkın kapsamını göstermez....

      Kayıt malikinin mülkiyeti kötüniyetle kazandığı ileri sürülmüşse, üçüncü kişinin ayni hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken şahıs olupolmadığına bakılması gerekir. Çünkü, TMK’nun 1024. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanakları yoktur ve yasa ve uygulamadaki deyimiyle bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tesciller yolsuz tescil sayılacağından, hakkı zedelenen üçüncü kişinin iyiniyetli olmayan malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanması mümkündür. Somut uyuşmazlıkta, davalı yüklenici Şenol ile arsa maliki arasında Kadıköy 12. Noterliğinde 03.07.1997 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir....

        Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/452 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, davanın hala derdest olduğunu, yasaya aykırı ve yolsuz bir şekilde adına tapu tescili yapılan davalılar adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile davalı Belediye adına tescilini, devrin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, tedbire itiraz mahkemenin 24/06/2021 tarihli ara kararı ile reddedilmiş, bu karara karşı davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davanın; mülkiyet hakkına dayanılarak ve bu hakkın gerçek sahibine hükmen nakledilmesi amacıyla suç teşkil eden eylemlerle, batıl ve geçerli olmayan nedenlerle (sahtecilik) yok hükmünde olduğu ileri sürülen temliki tasarruflar hakkında açılmış tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık 2981 sayılı yasadan kaynaklı değildir....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı, dava konusu taşınmazın kullanıcısı kendisi olduğu halde Hazine tarafından 6292 sayılı Yasa gereğince davalı ...'a yapılan satışın ve bu satış nedeniyle adı geçen davalı adına oluşan tapu kaydının yolsuz olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup, davanın reddine ilişkin kararına karşı Bölge Adliye Mahkemesine yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın temyizi istenilmiş olmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 20/01/2017 tarih, 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, çekişmeli taşınmazda zilyet olarak hak sahibi kendisi olduğu halde 6292 sayılı Yasa gereğince taşınmazın ... tarafından davalıya satışı suretiyle oluşturulan tapu kaydının iptali ve adına tescili istemine yönelik olup, davanın ileri sürülüş biçimi itibariyle tapu kaydının yolsuz tescil suretiyle oluştuğu iddiasını içerdiği anlaşılmış olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişme konusu 90701 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payının usulsüz işlemler ile davalı ... adına tescil edildiğini, tescilin yolsuz olduğunu, tescile esas idari kararın idari yargıda iptal edildiğini, davalıların yasa dışı davranışlarından dolayı maddi ve manevi olarak zarar gördüğünü ileri sürerek davalı ... adına tescil edilen payın tapusunun iptali ile adına tescile olmazsa 400.000,00 TL’nin ...'den tahsiline, uğradığı 41.300,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalılar, davalılardan ... ve ...'ın idari işlemin gereği olarak sürece dahil olduklarını bu kişilere husumet yöneltilemeyeceğini, davacıya gerekli bildirimlerin yapılmış olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır....

              Şöyle ki; idari işlemin hukuka aykırılıklar nedeniyle geçersiz bir işlem olması ve bu nedenle idari yargıda iptali halinde bu işleme dayalı yapılan tescil de yolsuz tescil olacaktır. Eğer tescil dayanağı idare işlem ayaktaysa yani idari yargı yerinde iptali yoluna gidilmemişse bu durumda bir yolsuz tescilden söz edilemeyeceği, yolsuz tescil nedeniyle açılan davanın reddinin gerektiği açıktır. Benzer bir talebe ilişkin İlk derece mahkemesinin aşağıdaki kararı Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 15.04.2013 tarih ve 2013/2459- 2013/5535 esas ve karar sayılı kararı ile onanmıştır. “…davalı Hazine adına taşınmasın tesciline ilişkin 1958 tarihli vaz'iyet ve el koyma kararı idari bir işlemdir ve idari yargı yerinde iptal edilmeden bu işleme dayalı olarak oluşturulan tapu kayıtlarının iptal edilmesi mümkün değildir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmadan kaynaklanan yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil ya da tazminat istenilmiştir. Mahkemece tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu