Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1964 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 2005 yılında yapılan ve 11.08.2006 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1979 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1969 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmazın (A) bölümü orman sınırları içinde bırakılmış, 2008 yılında yapılan 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1983 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Çekişmeli taşınmaz tesis kadastrosu ile tapu kaydı oluştuktan sonra encümen kararı ile davalıya satılmıştır. Davacı idare, satışa dayanak oluşturan encümen kararı idari yargı yerinde iptal edilmesi ve yolsuz tescil iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        (E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, 3402 Sayılı Yasanın 5841 sayılı yasanın 2. maddesi ile değişik 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

          Mahkemece, imar şuyulandırma işlemlerinin idari yargı yerinde iptal edilmedikçe imarla alınan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğundan sözedilemeyeceği gibi, bu konuda açılan tapu iptal ve tescil davaları ile tazminat davalarının da dinlenme imkanı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.06.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Gülçin Türkucu ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü ... mevkii 462 ve 463 parsel sayılı sırasıyla 3.560 m2 - 2.800 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiş ve tescil edilmiş satış yoluyla davalı ...’e geçmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığından tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile hazine adına tapuya tescili ve davalının el atmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu taşınmazın imar uygulaması sonucu davalılar adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve eski kadastral hale dönülmesi isteminde bulunmuştur. Davalıların, bir kısmı, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “...ikinci imarla oluşan yeni imar parsellerine ilişkin sicil kayıtlarının ve dayanağı idari işlemin ayakta bulunduğu sabittir. Sicil illetten mücerret hale düşmedikçe, yolsuz tescil nedeniyle eldeki davanın dinlenilmesine olanak bulunmamaktadır. Bir başka ifadeyle, idari işlem idari yargı yerinde iptal edilmedikçe, davanın görülmesi ve neticeye bağlanması olanaksızdır....

                -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, 1222 parsel sayılı taşınmazı da içerisine alacak şekilde yapılan mevzii imar planı sonucu olaşan 1617 imar parselinin dayanağını teşkil eden imar işleminin valilikçe onaylanmaması nedeniyle geçerli bir idari işleme dayanılmaksızın yapılan tescilin yolsuz tescil durumunda da olacağından çekişme konusu 1222 parsel sayılı taşınmazdan 1617 parsele giden 76m²'lik kısmın da yolsuz tescil durumda olup, iptali gerektiği gözetilerek bu kısma ilişkin davanın kabulü doğru olduğu gibi, 1617 parselin diğer paydaşlarının da her zaman dava açarak tapunun iptalini sağlamalarının mümkün bulunduğu gözetilerek doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince ... Tapu Sicil Müdürlüğü'nün de yasal hasım olarak davada yer almasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir....

                  Yönetimi, 1658 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığı, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalıların el atmalarının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, ... dışındaki davalılara yönelik davanın ... terk edildiğinden haklarında karar verilmesine yer olmadığına, tapu maliki ... aleyhine açılan davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve ...’nın el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali, tescil ve el atmanın önlenmesi niteliğindedir....

                    .) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026 (E.M.Y.nın 934....

                      UYAP Entegrasyonu